Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
03 Eylül 2024
BÜYÜME BARDAĞININ NE KADARI DOLU, NE KADARI BOŞ?

Önce TÜİK’in açıkladığı ikinci çeyrek gayri safi yurt içi hasıla gerçekleşmesine ilişkin büyüklüklere ve oranlara bakalım, sonra değerlendirmemizi yaparız…

BÜYÜME BARDAĞININ NE KADARI DOLU, NE KADARI BOŞ?

■ GSYH yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.5 arttı. Beklenti biraz daha yüksekti, yüzde 3 dolayındaydı.

■ Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre yalnızca yüzde 0.1’lik bir artış gösterdi.

■ GSYH, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla yüzde 78.6 arttı. Sabit fiyatlara göre artış yüzde 2.5 olduğuna göre bu dönemdeki yıllık deflatörün yüzde 74.2 düzeyinde oluştuğu anlaşılıyor.

■ Geçen yılın ikinci yarısı ile bu yılın ilk yarısını kapsayan son bir yıldaki GSYH, önceki bir yıla göre yüzde 4.8 büyüdü.

■ Yine son bir yıllık toplam GSYH dikkate alınarak yapılan hesaplama bu dönemdeki kişi başına gelirin 13.754 dolar olduğunu ortaya koydu.

■ Bu arada 2023 yılının daha önce yüzde 4.5 düzeyinde açıklanan büyümesi yüzde 5.1 olarak değiştirildi. 2023’ün ilk çeyrek büyümesi yüzde 4’ten yüzde 4.5’e, ikinci çeyrek yüzde 3.9’dan yüzde 4.6’ya, üçüncü çeyrek yüzde 6.1’den yüzde 6.5’e, dördüncü çeyrek ise yüzde 4’ten yüzde 4.6’ya revize edildi.

■ Bu yılın ilk çeyreği için daha önce yüzde 5.7 düzeyinde ilan edilen büyümenin de yüzde 5.3 olarak değiştirildiği görüldü. Başlıca oranlar böyle… Ama detaya inmeli, büyüme bardağının ne kadarı dolu, ne kadarı boş; ona bakmalı…

Durgunluk tahmin edilenden erken başladı
Ekonominin giderek yavaşlamakta olduğu ve bunun üçüncü çeyrekten itibaren belirgin olarak hissedileceği tahminleri yapılırken bir de bakıldı ki o yavaşlama ikinci çeyrekte başlamış bile. Girişte de belirttiğim gibi ikinci çeyrekte yüzde 3’lük beklentiye karşılık büyüme yüzde 2.5’te kaldı.

“Yüzde 2.5 çok fena bir oran değil” diyebilir miyiz? Hayır!

■ Yüzde 2.5, son üç yılın en düşük ikinci çeyrek büyümesi…

■ Yüzde 2.5, 2020’nin ikinci çeyreğinden bu yana geçen 16 çeyreğin en düşük büyümesi.

İkinci çeyrek için bu iki değerlendirme bile yeter!

Şu aşamadan sonra asıl bakılması ve üstünde durulması gereken bu yılın kalanında bizi nasıl bir tablonun beklediği…

İkinci çeyrek sürpriz bir şekilde bu düzeyde bir büyüme sonucu verdiğine göre herhalde üçüncü çeyrek ve sonrası için daha da kaygı duyulması gerekiyor.

Aslında kaygı dediğime bakmayın. Ekonominin geneli ve ortaya çıkacak yavaşlamanın özellikle istihdam üstünde yaratacağı olumsuzluklar ortada ama diğer yanda da enflasyonu talebi kısarak düşürebileceğini düşünen bir ekonomi yönetimi var. Onlar açısından bu oranlar gayet memnun olunacak oranlar.

Yüzde 4 hedefine ulaşılamayacak
Bu yılın büyüme hedefi yüzde 4. Ancak ilk yarıdaki gerçekleşme, yıllık bazda bu orana ulaşmanın çok zor olacağına işaret ediyor.

Yüzde 4’ü yakalayabilmek, ikinci yarıdaki büyümenin yüzde 4.1 olmasını gerektiriyor. Oysa Türkiye ilk yarıda yüzde 3.8 büyüyebildi. İlk çeyrekteki yüzde 5.3’lük orandan ikinci çeyrekte yüzde 2.5’e inen bir eğilim var. Kaldı ki aşağı doğru olan gidişatın üç ve dördüncü çeyreklerde daha da belirginleşmesi bekleniyor.

Ekonomiye ne yapılarak ivme kazandırılabilir ve son iki çeyrek daha iyi gelebilir ki! Üstelik ekonomi yönetiminin amacı böyle bir ivme yakalamak şöyle dursun tam tersini yapmakken…

Sanayideki gidişat genele göre çok daha tatsız
Ekonomi yönetiminin, özellikle Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede çok belirgin bir hedefi var; talebi kısmak. Bu, özellikle sanayicilerin, kendi açılarından haklı olarak hiç hoşuna gitmiyor ama gerçek ortada. Talep ve dolayısıyla üretimin kısılması adına her şey yapılıyor. Sonuç da alınıyor…

GSYH kapsamında ikinci çeyrekte geçen yıla göre küçülen tek ana sektör sanayi.

Sanayi sektörü ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1.8 küçüldü. Geçen yıl da bir önceki yıla göre yine aynı oranda küçülme olmuştu. 2022 yılının ikinci çeyreğinde 2009 fiyatlarına göre 106 milyar lira olan sanayi sektörü hacmi geçen yıl 104.1 milyar liraya, bu yıl ise 102.2 milyar liraya indi.

İmalat sanayi daha hızlı küçüldü
Toplam sanayinin yaklaşık yüzde 85’ini oluşturan imalat sanayinde ise durum çok daha vahim.

İmalat sanayinde ikinci çeyrekte yüzde 2.9’luk bir daralma yaşandı. Bu, 2020’nin ikinci çeyreğindeki yüzde 17.9’luk daralmadan sonraki ikinci en büyük daralma. Bir başka ifadeyle imalat sanayi son 16 çeyreğin en dramatik daralmasını bu yılın ikinci çeyreğinde yaşamış oldu.

Oranların ötesinde geçip mutlak değer olarak bakınca da hiç hoş olmayan bir gösterge dikkati çekiyor. İmalat sanayinde bu yılın ikinci çeyreğindeki üretim hacmi sabit fiyatlarla 86.7 milyar lira. İmalat sanayi 2020’nin son çeyreğinde de hemen hemen aynı düzeyde, 86.5 milyar liralık hacme ulaşmıştı. Aradan üç buçuk yıl geçmiş, imalat sanayi aynı hacimde. Bu kıyaslamada mevsim ve takvim etkisinden arındırma işleminin olmadığını vurgulamam gerek.

Evet, ekonomi yönetiminin amacı hâsıl oluyor olmaya da, insan ister istemez “İkinci çeyrekte durum buysa, üç ve dördüncü çeyreklerde, hatta gelecek yıl Türkiye’yi ne bekliyor” diye düşünmeden edemiyor.

KAYNAK Alaattin Aktaş / Ekonomim
DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.