ÜLKE EKONOMİSİ SANAYİSİZ BÜYÜDÜ
Türkiye ekonomisi 2024’te sanayisiz büyüdü. En çok inşaat sektörü büyürken sanayi yalnızca yüzde 0,5 büyüyerek en düşük performansı gösterdi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisi inşaatla büyüdü, sanayi büyümeye katkı sağlayamadı. Üretim krizi devam ederken sanayinin gayrisafi yurtiçi hasılaya katkısı kısıtlı kalan sanayi faaliyetleri, geçtiğimiz yıl en yavaş büyümeyi kaydeden faaliyet oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim-Aralık 2024 dönemini kapsayan gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye ekonomisi 2024 yılının tamamında yüzde 3,2 büyürken 2024’ün son çeyreğinde ise yüzde 3,0 büyüme gerçekleştirdi.
Kişi başına milli gelir 2024 yılında cari fiyatlarla 507 bin 615 TL, dolar cinsinden 15 bin 463 olarak hesaplandı.
GSYH’ye en az katkı, sanayi sektöründen geldi. Türkiye ekonomisi, üretim faaliyetleri ile değil, inşaat ve hizmet faaliyetleri ile büyüdü. 2024’te en düşük büyümeyi, üretimi gittikçe daralan ve alarm veren sanayi faaliyetleri gösterdi. Sanayi faaliyetleri, 2024’te yalnızca yüzde 0,5 oranında büyüdü.
GSYH’ye en yüksek katkı ise inşaat faaliyetlerinden geldi.
Emeğin büyümeden aldığı payı anlatan işgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı, 2024 3’üncü çeyrekte yüzde 36,2 iken 4’üncü çeyrekte yüzde 35’e geriledi. Sermayenin payı ise yüzde 45,1’den yüzde 46,9’a yükseldi.
Yerleşik hane halklarının nihai tüketim harcamaları, 2024 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 3,7, dördüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,9 arttı. Hane halkı tüketim harcamalarının cari fiyatlarla GSYH içindeki payı yüzde 59,2 oldu.
ALT SEKTÖRLER NASIL BÜYÜDÜ? (%)
-İnşaat: 9,3
-Finans ve sigorta: 4,9
-Tarım: 3,9
-Hizmetler: 3,1
-Sanayi: 0,5
İBRAHİM EKİNCİ: AKP RANTA DAYALI BÜYÜMEYİ AŞAMIYOR
Sanayide büyüme çok sınırlı. Büyüme yine inşaat ve finanstan gelmiş. Türkiye’nin AKP döneminde hiç aşamadığı bir problem bu. Ama zaten ranta dayalı büyüme AKP dağıtım makinesinin aşmayı da istemediği bir şey… Bölüşüm şoku devam ediyor. Birinci çeyrekteki görece en yüksek seviyeden düşerek devam ediyor ve 4’üncü çeyrekte dip yapıyor. Yılbaşı zamları işgücü payını birkaç puan yukarı çekiyor sonra enflasyon alıp götürüyor. İçine cinlik girmeyen bir rakamımız yok neredeyse… Burada da öyle. 10 milyonu bulduğu söylenen sığınmacıların ürettikleri hasıla GSYH’nin içinde gösteriliyor ama kişi başına gelir hesabında yoklar. Açıklanan rakamlara göre kişi başı GSYH 15 bin 463 dolar. Ama bu 85,7 milyon resmi nüfusa göre böyle. Ekonomist Emre Akçakmak hesaplamış, dolar enflasyonu ve göçmen-sığınmacı nüfusu hesaba katarak bakınca 2013 zirvesi olan 12 bin 500 dolardan 11 bin dolara gerilemiş görünüyor. Dolar kuru baskılıysa ayrıca hem milli gelir hem kişi başına gelir yüksek görünüyor. Bir başka mesele deflatör… Cari GSYH rakamları deflatöre göre reel hale dönüştürülüyor. Deflatörün içinde enflasyon var ve enflasyon rakamları tartışmalı. Son aylar doğru gelse bile eski yontmalar manşet enflasyon içinde duruyor. Yani büyüdük dediğiniz yerde küçülmüş, çok büyüdük dediğiniz yerde az büyümüş olabiliriz.
İŞSİZLİK 2 YILDA 7 PUAN ARTTI
İşsizlik rakamlarında manşet orana (yüzde 8,4) bakmak anlamını yitirdi. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 28,1. Son iki yılda bu rakam 7 puan arttı. Düşük manşet işsizlik oranı ümitsizlerin veya doğru dürüst işi olmayanların bu “atıl” torbasına atılmasıyla elde ediliyor. O torbada 11,5 milyon kişi var. Bu, büyük bir sosyal problemdir, sosyal krizdir. Türkiye ekonomisinin büyüme ve yatırım temposu işsiz rezervlerini eritecek ivmede değil. Her yıl işgücüne katılan yüzbinlerce gence bile iş bulamıyor…
RAMAZAN SOFRASINDA ENFLASYON YÜZDE 45,75
Ramazan sofrası kurmanın maliyeti yükseldi. İstanbul Planlama Ajansı’na göre, Ramazan ayında temel mutfak harcamaları geçen yıla kıyasla yüzde 45,75 artarak 10 bin 565 TL’ye ulaştı. 2024 yılında aynı harcama 7 bin 249 TL olarak hesaplanmıştı.
Temel mutfak harcamalarında en büyük fiyat artışı kahvede görüldü. Kahve fiyatları bir yıl içinde yüzde 121,79 oranında artarak en fazla zamlanan ürün oldu. Onu yüzde 62,28 ile Ayçiçek yağı ve yüzde 55,10 ile et-kıyma ürünleri takip etti. Tavuk eti fiyatlarında ise yüzde 43,13’lük bir artış gözlemlendi.
Gıda fiyatlarındaki yükseliş tahıl ve bakliyat ürünlerinde de kendini gösterdi. Pirinç yüzde 33,36, buğday unu yüzde 40,60, bulgur yüzde 35,49, makarna yüzde 35,88 ve mercimek yüzde 51,61 oranında zamlandı. Ekmek fiyatları ise bir yılda yüzde 31,77 oranında arttı.
Süt yüzde 42,54, beyaz peynir yüzde 39,90 ve yumurta yüzde 24,90 oranında zamlandı. Ramazan sofralarının vazgeçilmez içecekleri arasında yer alan çayın fiyatı ise yüzde 54,85 oranında yükseldi.
AÇLIK SINIRI 23 BİN 323 LİRAYA ÇIKTI
Türk-İş şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Türk-İş’in verilerine göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı 23 bin 323,86 TL’ye yükseldi. Zorunlu aylık harcamaların toplam tutarını ifade eden yoksulluk sınırı da 75 bin 973,49 TL’ye ulaştı. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 30 bin 206,24 TL’ye yükseldi.
Türk-İş’in mutfak enflasyonu, şubatta aylık yüzde 5,39 oranında gerçekleşti. Mutfağın yıllık enflasyonu yüzde 43,47 olurken yıllık ortalama artış ise yüzde 57,73 olarak gerçekleşti.