Çayırhan işçileri özelleştirmeyi durdurmak için kendilerini madenin zindanlarına kapattı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bugün son talepleri toplayacak, karar iktidara kaldı.

Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının satışında son gün geldi. İktidar bugüne kadar işçilerin sesine kulak vermezken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) da teklif toplama sürecini sürdürdü. ÖİB bugün saat 18:00’e kadar firmalardan gelecek teklifleri toplayacak. İhalenin yapılıp yapılmayacağına, santral ve maden sahalarının satılıp satılmayacağına ise iktidar karar verecek.

Özelleştirmeyi durdurabilmek için bugüne kadar Ankara’ya yürüme de dahil olmak üzere çok sayıda eylem yaparak seslerini iktidara duyurmaya çalışan işçiler, son çare olarak kendilerini maden ocağının 800 metre derinliğine kapattı. Madende örgütlü Türkiye Maden-İş Sendikası ile santralde örgütlü Tes-İş Sendikası ortaklaşa verdiği kararla geçtiğimiz perşembe günü madene kapanma eylemi yapacaktı. Ancak bu eylem Türkiye Maden-İş Sendikası Başkanı Nurettin Akçul’un eylem sahasında aniden rahatsızlanıp hastaneye kaldırılmasıyla gerçekleştirilemedi.

50 işçi 800 metre derinde

Daha sonra da işçilerin madene kendilerini kapatmasını önlemek için güvenlik güçleri yoğun önlem aldı. İşçiler madene inmek için yaptıkları her girişimde jandarmanın engeliyle karşılaşınca son çare olarak yakınlarda bulunan ve aktif kullanılmayan başka bir maden sahasına karar verildi. 50 işçi önceki akşam saatlerinde madene inip 800 metre derinliğe kendilerini kapattı. Oruç tutan işçiler ilk sahuru madenin içinde gerçekleştirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Türk-İş Başkanı Ergün Atalay yer üstünde eylem yapan işçilerle iftar yaptı.

‘Bostan korkuluğu değiliz, sattırmayız’

Hastalığından sonra ilk kez işçilerin arasına dün pazartesi katılabilen Türkiye Maden-İş Başkanı Akçul, ekmek kapılarını sattırmayacaklarını belirterek iktidara, “Bu Çayırhan sevdasından vazgeçin” çağrısı yaptı. Seslerinin yer altından daha iyi duyulduğunu düşündükleri için yerin altına kapandıklarını belirten Akçul, “Yarından sonrasını kimse göremiyor. Ne olacağı belli değil. İşçimizin hiçbir güvencesi yok. Biz burada bostan korkuluğu değiliz. Bizim amacımız satışın kökten iptalidir” dedi.