AÇLIK GREVİNDE 3. GÜN
TEKEL işçileri eylemlerinin 38. gününe açlık grevinin ise 3. gününe girdi. Açlık grevindeki iki işçinin ölüm orucuna başladığı ancak ısrarlar sonucunda bir işçinin ölüm orucundan vazgeçirildiği öğrenildi. Ölüm orucuna devam eden Abdurrahman Turaç isimli işçi ise istediklerini almadan açlık grevini sonlandırmayacağını söyledi.
![AÇLIK GREVİNDE 3. GÜN](https://www.tekgida.org.tr/wp-content/uploads/2020/12/37-TEKEL-tekgida-ankara_1011.jpg)
TEKEL işçileri eylemlerinin 38. gününe açlık grevinin ise 3. gününe girdi. Açlık grevindeki iki işçinin ölüm orucuna başladığı ancak ısrarlar sonucunda bir işçinin ölüm orucundan vazgeçirildiği öğrenildi. Ölüm orucuna devam eden Abdurrahman Turaç isimli işçi ise istediklerini almadan açlık grevini sonlandırmayacağını söyledi.
Türk-İş Genel Merkezi girişindeki salon hem revir hem de işçilerin açlık grevini sürdürdüğü yer oldu. Sabaha kadar revirde hizmet veren doktor ve yardımcı sağlık ekipleri işçilerin sağlık durumuyla yakından ilgileniyor. Öte yandan Türk-İş Genel Merkezi önünde biri Tekgıda-İş, diğeri Çankaya Belediyesi’ne ait iki ambulans hazır bekletiliyor. Sakarya Caddesi’nde eylemlerini sürdüren işçilere ise halk yoğun ilgi ve destek gösteriyor.
Bugün 12.00-19.00 arası bir grup aydın ve sanatçının işçileri ziyaret edeceği ve saat 12.00’de Grup Munzur’un bir müzik dinletisi sunacağı öğrenildi.
"Grev kararı almaktan korkan yönetici yok"
TÜRK-İŞ Genel SEKRETERİ ve Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, ”TÜRK-İŞ yönetiminde hiçbir çatlak yok. Yönetim Kurulu’nda TEKEL işçileri ile ilgili herhangi bir soru işareti yok. TÜRK-İŞ’te genel grev kararı almaktan korkan bir yönetici de yok” dedi.
Türkel, yaptığı açıklamada, ”Ekmek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar Mitingi” ve sonrasında yaşanan bazı olaylara yanlış anlamlar yüklendiğini söyledi.
Miting düzenlenmesindeki kimi eksiklikler ve TEKEL işçilerinin içinde bulundukları psikoloji nedeniyle bazı duygusal tepkiler verildiğini ifade eden Türkel, bunun dışında TÜRK-İŞ’in bütününe zarar verecek bir davranışın söz konusu olmadığını, böyle bir şey izin de vermeyeceklerini vurguladı.
TEKEL işçisinin gerginliğinin dışa vurulmasıyla bazı görüntülerin ortaya çıktığını, ancak bunlardan yanlış sonuçlar çıkarıldığını dile getiren Türkel, şöyle konuştu:
”Genel Başkanımız Mustafa Kumlu ile aramızda olumsuz bir şey söz konusu olamaz. TÜRK-İŞ’in bütünlüğüne yönelik herhangi bir olumsuzluk söz konusu olamaz. Koşullar ne olursa olsun TÜRK-İŞ’in bütünlüğüne yönelik bir tutumu, davranışı da doğru bulmamız mümkün değil.
TÜRK-İŞ ve bağlı sendikaları, maddi ve manevi olarak bize müthiş katkılar sağladılar, sağlamaya da devam ediyorlar. Binalarını Tekel işçilerine açtılar ve gece gündüz yanımızdalar. Bunun yanında her birimizin sorumluluklarında ve bakış açılarında farklılıklar bulunuyor.
Öte yandan, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulunun kendi arasında çözemediği bir durum yoktur. TÜRK-İŞ yönetiminde hiçbir çatlak yok. Yönetim Kurulunda TEKEL işçileri ile ilgili herhangi bir soru işareti yok. TÜRK-İŞ’te genel grev kararı almaktan korkan bir yönetici yok. Bazı kararlar süreç içerisinde verilir ve herkes gerektiğinde ihtiyaç duyulan kararları verecektir.”
Eylem yaparken hayat veriyorlar
TEKEL işçileri, 38 gündür süren eylemlerinde ihtiyaç sahiplerine kan bağışında bulunarak hastalara hayat verdi. İş yerleri kapatıldığı için özlük haklarıyla başka kamu kurumlarına geçirilmek için Ankara’da eylem yapan işçiler, eylemleri boyunca kendilerine gelen yardım taleplerini de geri çevirmedi.
TEKEL işçilerinin eylemlerini sürdürdüğü TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nin çevresi, aynı zamanda eylemin ilk gününden bu yana yakınları için kan arayanlar için bir umut oldu. Hastaları için kan arayan ancak bulamayanlar bir umutla bu kez TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde eylem yapan işçilerden yardım istedi.
İşçilerin slogan atarken kullandıkları megafonlar da bu amaçla zaman zaman yardım çağrılarının duyurulmasına aracılık etti. Megafonlardan kimi günler tek tük kimi zamansa bir kaç kere kan anonsu yapıldı.
Hasta yakınlarının talepleri vakit geçirilmeden sendika yöneticileri tarafından megafonla eylem yapan işçilere duyuruldu. Aranan kana sahip işçiler ile hasta yakınları eylemin ortasında ses aracının yanında buluşturuldu.
Daha sonra kan bağışı yapacak işçiler, eylemlerine bir kaç saat ”kan bağışı” arası verip hasta yakınlarıyla hastanelerin yolunu tuttu. İşçilerden bazıları da kan bağışı için hasta isimini alarak bir kaç arkadaşlarıyla daha önce hiç bilmedikleri hastaneler gitti.