SÖZ BİTTİ, SIRA EYLEMDE
Başbakanlık’tan istedikleri haberi alamayan TEKEL işçileri, 4-C uygulamasından geri adım atmayan hükümeti sert sözlerle eleştirdi. İşçiler, haklarını alana kadar eyleme devam edeceklerini söyledi
Başbakanlık’tan istedikleri haberi alamayan TEKEL işçileri, 4-C uygulamasından geri adım atmayan hükümeti sert sözlerle eleştirdi. İşçiler, haklarını alana kadar eyleme devam edeceklerini söyledi.
Eylemleri bugün 50. gününe giren TEKEL işçileri, 4-C uygulamasından geri adım atmayan hükümete sert tepki gösterdi. “AKP’nin adaleti bu mu” diye soran işçiler, “Başbakan, bizi hayal kırıklığına uğrattı”, “Söz bitti, sıra eylemde”, “Sonuna kadar da direneceğiz” diyor. İşçiler tepkilerini gazetemize şöyle dile getirdi:
Hasan Yılmaz (Malatya): Söylenecek söz bitti, sıra eylemde. Bundan sonraki olayları hükümet düşünsün. Mücadelemizin gereği neyse onu yapacağız.
Cevdet Gürkan (Hatay) : Umudumuzu yitirmiş olduk. Sendikamız ne karar verirse ona uyacağız.
Kerem Kılıç (Adıyaman): TEKEL işçisi şu an Gandhi’ce bir direniş sergiliyor. Kendisine zarar veriyor ama karşısındakilere asla. Haklarımızı AKP’ye kaptırmamak için mücadele ediyoruz. Haklarımızı gasp ederek ideolojik davranan Başbakan’dır.
Leyla Yiğit (Adıyaman): Seçimden önce, Başbakan “İşçi, köylü, memur benim dostumdur. Ben onlar için mücadele edeceğim. Göreve geldiğimde, hortumcularla, kara para aklayanlarla mücadele edeceğim” diyordu. Şimdi de hortumculara neredeyse plaket verecek. Biz işçileri de yıllardır yola yola tavus kuşuna çevirdi. Şimdi de ‘evinize gidin’ diyor.
Atilla Alyanak (Hatay): Hükümetten binde bir de olsa bir umudumuz vardı ama hayal kırıklığı yaşıyoruz. 4-C’ye makyaj yaptılar, yine aynı şeyi bize sundular. Gerekirse ölüm orucuna gideceğiz.
Hayal kırıklığı yaşayacak
Yaşar Kaya (Adıyaman): Haklarımızı alana kadar mücadelemiz sürecek. Hayal kırıklığına düşmeyeceğiz. Hayal kırıklığı yaşayacak biri varsa o da Tayyip Erdoğan’dır. Başbakan’a sesleniyorum: “Bizim alnımızın teri soğumadan haklarımız verilsin. Haklarımızı alamazsak burada öleceğiz!”
Şahabettin Oruç (Diyarbakır): Ne olursa olsun biz 4-C’yi kabul etmiyoruz. İsterse 10 bin TL maaş versinler. Yalnızca biz değil, memleketteki ailelerimiz de açlık grevine destek verecek.
Çocuklarımı çok özledim…
Gülperi Yıldırım (İstanbul): Hükümet, TEKEL işçisini cezalandırmak istiyor. Evde beni bekleyen çocuklarımı çok özledim. İstanbul’a gidip çocuklarımı görmeyi düşünüyordum ama vazgeçtim. Hükümet bu isteğimi de çok gördü.
Erol Sarman (İstanbul): Hükümet tribünlere oynadı. 11 ay 22 günü veren hükümet, 8 gün daha ilave edemiyor mu? Ya öleceğiz kurtulacaklar ya da özlük haklarımıı verecekler.
Songül Sevim (İstanbul): AKP bizimle dalga geçercesine bir açıklama yaptı. Bir 49 gün daha burada olabiliriz. Çocuklarımın karnelerini bile göremedim. AKP’nin adaleti bu mu?
Gel de 750 TL’ye 3 çocuğu okut
Nejat Zoran (Diyarbakır): Biz de 2-3 yıl öncesine kadar bu hükümeti, ülkesine düşkün ve mütevazi bir hükümet olarak görüyorduk. Maalesef öyle çıkmadı. Ciddi bir örgütlenmeyle bundan sonraki seçimlerde bu hükümet barajın altına düşürülmelidir. Biz kâr ederken nasıl oluyor da tütünlerimiz yerin dibine gömülerek alımlar durduruluyor?
Adil Kara (Malatya): Bizlere 750 TL maaş öneren Başbakan, hangi samimiyetiyle “3 çocuk yap” diyor? Gel de 750 TL ile 3 çocuğu okut.
Nazlıcan Kara (Adil Kara’nın kızı): Babam bizim için burada. Ben SBS’ye hazırlanacağım ama şu an babamın yanındayım. Sınava çalışamamamın sebebi de hükümettir.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi