KENDİNİZİ ONLARIN YERİNE KOYUN!
“Sosyal devlet”i yönetenler kendilerini “özel sektör patronu” gibi görüp, “Sizi neden başka kurumlarda görevlendirelim ki” diye rest çekmişler…
Kendinizi onların yerine koyun bugün: İzlenen özelleştirme politikaları sonucu, çalıştığınız kurum işlevsiz kalmış ve kapatılmış…
Hiçbir kusurunuz yokken işsiz kalmışsınız…
“Sosyal devlet”i yönetenler kendilerini “özel sektör patronu” gibi görüp, “Sizi neden başka kurumlarda görevlendirelim ki” diye rest çekmişler…
Maaşınızın yarıya düşmesi karşılığında, ne zaman kesileceği belli olmayan bir “maaş” bağlamayı önermişler…
Sizin tek istediğiniz ise, işinizin belli olmasıymış…
Bunun için yaklaşık iki ay önce hak arama mücadelesine başlamışsınız…
“Kapılarına gidersek sesimizi duyarlar, bizimle ilgilenirler” diyerek, kalkmışsınız başkente gitmişsiniz…
***
Kendinizi onların yerine koyun bugün:
Daha önce onlarca gösterinin yapıldığı siyasi partinin kapısının önü size yasaklanmış; bir parkta sürdürmek zorunda kalmışsınız eyleminizi…
Sonra buraya da izin vermemişler; gözünüze biber gazı sıkmışlar, coplamışlar, aralık soğuğunda buz gibi havuza atmışlar…
Hastalanmışsınız, yorgun düşmüşsünüz, hayattan soğumuşsunuz…
Çaresiz kalıp açlık grevine başlamışsınız…
Eyleminiz sadece ülke çapında değil, dünyada yankı bulmaya başlamış…
Ülkedeki tüm işçi ve memur örgütleri sorununuzun çözümlenmemesi durumunda özel sektörde ve kamuda bir günlük iş bırakma eylemine gitme kararı almış…
Bu gidişi gören devlet büyüklükleri, haber salıp görüşmeye davet etmiş liderlerinizi…
Çözüm için çalışacaklarını söyleyip zaman istemişler…
***
Kendinizi onların yerine koyun bugün:
O bir hafta boyunca umutlanmış, hakkınızı alacağınıza inanmaya başlamışsınız…
Sonra “zaman isteme”nin sadece bir “taktik” olduğu ortaya çıkmış…
Çünkü sizden o zamanı isteyenler; olumlu yönde en ufak bir adım bile atmamış…
Çaresizlikle tekrar “açlık grevi” ne hazırlandığınız anda; “devlet”i temsil eden kişi ekranlara çıkıp, “Yaptıkları eylem yasa dışıdır. Onlara bu ayın sonuna kadar müsaade… Bu aydan sonra gerekeni yaparız” demiş…
Açıkça rest çekmiş…
Tehdit etmiş…
***
Kendinizi onların yerine koyun, ne olur?
Hasta çocuklarınız ölmeye başlamış…
Cebinizde beş kuruş kalmamış…
Eğer önerilen sözleşmeyi kabul ederseniz; hayat standardınızı yarı yarıya düşürmek zorunda kalacaksınız..
Kabul etmeyip imzalamazsanız eylem bittiğinde açlıkla, yoksullukla, işsizlikle tek başınıza mücadele edeceksiniz…
Sorum size:
Ne yapardınız?
“Devlet”in dünkü o tehdidinden sonra nasıl davranırdınız?
“Pılımı pırtımı toplar evime dönerdim” diyorsanız; söyleyecek bir şeyim yok.
Ama…
“Direnirdim” diyorsanız; o zaman onların mücadelelerine katkı verin…
En azından işçilerin ve memurların yarın yapacakları “bir günlük iş bırakma” eyleminden yakınmayın…
Hiçbir şey yapamıyorsanız; ülkemizde eşine az rastlanan bu dayanışmayı anlamaya çalışın!