İSTANBUL: AVRUPA MUHALEFET BAŞKENTİ
1-4 TEMMUZ 2010 TARİHLERİNDE DÜNYA SİYASETİNİN GÖZÜ, KULAĞI VE TEMSİLCİLERİ İSTANBUL´DA OLACAK. ÇÜNKÜ AVRUPA´NIN BÜTÜN MUHALİFLERİ İSTANBUL´DA 6. AVRUPA SOSYAL FORUMU´NDA BULUŞACAKLAR.
Türkiye, 2009 yılını protestolarla uğurladı. Sağlık sistemindeki değişikliklere direnmek için kepenk kapatan eczacılar, iş bırakan doktorlar, yürünmedik sokak bırakmayan "Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu"… Karşıyaka’dan Ankara’ya yürüyen belediye işçileri… Grev hakkında ısrar eden demiryolu emekçileri… 2010’u mücadeleyle geçireceğimizin habercisiydi.
Taşeronlaştırmayı protesto eden İstanbul itfaiyecileri Yılbaşı’nı Fatih Su Kemer’ine pankart asarak kutladı. "2010 yılında her gün taşeronlaştırmaya, işsizliğe ve yoksulluğa karşı mücadele edeceğiz. İstanbul’u Avrupa’nın direniş başkenti yapacağız" diyen TEKEL işçileri bu yazının başlığına ilham verdi.
1-4 Temmuz 2010 tarihlerinde Dünya siyasetinin gözü, kulağı ve temsilcileri İstanbul’da olacak. Çünkü Avrupa’nın bütün muhalifleri, "Başka bir Avrupa mümkündür, hatta gereklidir" diyenler İstanbul’da 6. Avrupa Sosyal Forumu’nda buluşacaklar.
BAŞKA BİR DÜNYA HAYALETİ
2001’de Dünya Ekonomik Forumu İsviçre’nin karlı kayak merkezi Davos’ta toplandığı sırada, Dünya’nın dört bir yanından gelen işçiler, köylüler ve toplumsal hareket temsilcileri, Brezilya’nın Porto Allegre kentinde Dünya Sosyal Forumu’nda buluştular. Yeryüzünün lanetlileri DSF’de neo-liberalizme karşı kendi alternatiflerini tartıştılar, mücadele deneyimlerini paylaştılar. Brezilya’nın ardından Kenya’dan, Pakistan’a, MALİ’den Hindistan’a kadar çeşitli ülkelerde Dünya Sosyal Forumu yapıldı. Bir süre sonra yerel, bölgesel ve tematik forumlar yapılması fikri ortaya atıldı. 2002’de İtalya’nın Floransa kentinde ilk Avrupa Sosyal Forumu toplandı. Yaşlı kıtanın üzerinde dolaşan “Başka Bir Avrupa” hayaleti, 2003’de Paris’te, 2004’te Londra’da, 2006’da Atina’da ve 2008’de Malmö semalarında dolaştı. 2010 Temmuz ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan Sosyal Forum’da şu 13 ana başlık etrafında çok sayıda toplantı ve etkinlik düzenlenecek: “Ekonomik ve Sosyal Kriz: Direnişler ve Alternatifler”, “Sosyal Avrupa için Sosyal Haklar”, “Nasıl bir demokrasi? Medeni ve Siyasi Özgürlüklerin Geliştirilmesi”, “Ezilen ulusların ve azınlıkların haklarının savunulması”, “Avrupa kalesine karşı: Göçmenler ve mülteciler için tüm haklar”, “Ayrımcılığa karşı Eşitlik. Küresel krize karşı Feminist alternatifler”, “Gezegeni kurtar: Sürdürülebilir bir Dünya’nın inşası”, “Savaşa karşı Barış, militarizm, işgaller”, “Gençlik – EĞİTİM, iş ve gelecek hakkı”, “Bilginin, eğitimin ve kültürün demokratikleştirilmesi; alternatiflerin oluşturulması”, “Kitle İletişim araçları ve güç ilişkileri: ifade özgürlüğünün savunulması ve bilginin demokratikleştirilmesi” , “Avrupa ve Dünya: Tahakküm ve neo-kolonyalizme karşı dayanışma tabanlı işbirliği ve kalkınma”, “Küresel adalet hareketinin durumu ve geleceği”
BİRLİK, ÇEŞİTLİLİK VE DAYANIŞMA
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Başkanı Wanja-Ludby Wedin İstanbul’da yapılacak bir ASF’nin demokrasi ve eşitlik adına atılacak önemli bir adım olduğunu söylüyor. "ASF 2010 hem Avrupa’daki yabancı düşmanlığına hem de Türkiye’deki demokrasi düşmanlarına önemli bir cevap olacaktır. Avrupa’nın ve Türkiye’nin demokrasi güçlerinin güçbirliği içinde olduğunu gösterecektir" diyor.
ASF 2010, hem bireysel hem de örgütsel düzeyde Türkiyeli muhaliflerin, Avrupalı benzeriyle buluşmasını ve deneyim alışverişi yapmasını sağlayacak. Kentsel dönüşüme karşı mücadele eden mahalle sakinleri, dernekler, avukatlar ve şehir bölge plancıları, Fransa’dan ve İtalya’dan gelen konut hakkı hareketleri ile buluşacaklar. Türkiye’nin insan hakları kurumları, hukuk örgütleri ve darbe karşıtları, Doğu Avrupa’da baskılara karşı mücadele eden, hukuksuzlukları açığa çıkartmaya çalışan, şeffaflık isteyen gazetecilerle, avukatlarla ve onların örgütleri ile tanışacaklar.
Öğrenci ve gençlik örgütleri, Avusturya’da ve Yunanistan’da kampusları işgal eden arkadaşlarıyla, Çiftçi-Sen de Via Campesina ile elçisiz zevalsız tartışacak. Barışarock aktivistleri Avrupa’nın farklı ülkelerinde savaşa, ırkçılığa veya küresel ısınmaya karşı kültürel etkinlikler düzenleyen inisiyatiflerle biraz İngilizce biraz Fransızca tartışıp birlikte şarkı söyleyecekler. Kim bilir belki Grup Yorum, İnti İlimani’yle, Mor ve Ötesi, Zebda’yla, Bandista Boycott ile birlikte çalacak.
Munzur gözelerinin, siyanüre karşı direnen köylerin, barajlara başkaldıran derelerin anlatacakları, çağrı merkezi çalışanlarının, ataması yapılmayan öğretmenlerin ve ev eksenli çalışan kadınların tartışacakları var. İşten atılan General Motors işçileri Sinter Metal işçilerinin, Yunanistan’dan gelen temizlik işçileri Novamed işçisi kadınların misafiri olacaklar. Hazırlıkları takip etmek veya elinizi taşın altına koymak için www.sosyalforum.org sitesini takip edebilirsiniz ve herkese açık olan örgütlenme komitesi toplantılarına katılabilirsiniz.
KARDEŞLİĞİN BAŞKENTİ
ASF ilk kez Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkede toplanacak. Üstelik bir ucu Orta Doğu’da bir ucu Kafkaslar’da bulunan ülkemiz Sosyal Forum’a yeni bir dinamizm katabilir. Bunun için, göçmen işçileri saklandıkları yerlerden çıkartmalı, suskunca yaşayan azınlıklara, Filistinli öğrencilere, İranlı politik göçmenlere "biz buradayız" dedirtmeliyiz.
Sosyal Forum sayesinde İstanbul halkların kardeşliğine de başkentlik yapacak. ASF hazırlık toplantılarından biri Diyarbakır’da yapıldı. Diyarbakırlılar, Mezopotamya Sosyal Forumu’na ve International Amed Camp’a evsahipliği yaparak, yıllardır bütün sürece bir fiil katılarak, ASF’ye hazır olduklarını gösterdiler. Avrupa’daki mülteciler hasret gidermek için hazırlıklara başladılar bile. İrlandalılar, Basklılar, Korsikalılar hatta Tamiller deneyimlerini paylaşmak için sabırsızlanıyorlar. Yasaklanan kültürler, cezaevlerinde tecrit koşulları ve kapatılan partiler tartışılacak.
Avrupa Sosyal Forumu, uluslararası kadın hareketinin de gündeminde. Çünkü sadece bir gün önce Dünya Kadın Yürüyüşü İstanbul’da gerçekleşecek. Uzun yıllardır Türkiyeli sendikaların ve kadın örgütlerinin katıldığı ve takip ettiği DKY İstanbul sokaklarında olacak. Dünya’nın her yerinden kadınlar Cumartesi Anneleri’ni, KESK’li Kadınları, Barış Anneleri’ni tanımaya İstanbul’a gelecekler. Hakların ve halkların forumu, sendikaların ve güvencesiz işçilerin buluşması, kadınların ve gençlerin eylemi bizi bekliyor. Ama İstanbul’u direnişin merkezi yapmak için Temmuz’u beklemeyelim. Kimileri İstanbul’u ticaretin ve ticarileşebilecek her şeyin başkenti yapmaya çalışırken biz Avrupa’nın lanetlilerini ağırlamaya hazırlanalım.