TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Yönetim Kurulu, AKP Hükümeti tarafından hazırlanan “anayasa değişiklik paketi” ni değerlendirmiş ve değişikliklerin, özünde Türkiye’nin demokratikleşmesi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini hayata geçirme amacını taşımadığı düşüncesiyle basına ve kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
AKP HÜKÜMETİ, ANAYASA TASARISI İLE
“DEMOKRASİ SAMİMİYET TESTİNİ” GEÇEMEMİŞTİR!
AKP Hükümeti, Anayasa’nın bir takım hükümlerinde değişiklik yapan tasarısını kamuoyuna açıklamıştır.
12 Eylül hukukunun izlerini ve yarasını ağır bir şekilde taşıyan mevcut Anayasa’da, çağdaş demokratik değerler ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde köklü ve toplumsal mutabakata dayalı değişikliğe gidilmesi ihtiyacı bulunduğu hususu tartışmasızdır.
Ancak, açıklanan değişiklik hükümlerinin, Türkiye’yi uluslararası ilke ve normlara uygun, çağdaş bir demokratik düzene taşımak gayesi yerine, AKP Hükümetinin ülkeyi vesayet altına alma hamlelerinin yolunu düzleştiren bir nitelik taşıdığı gözlenmektedir.
Değişiklik paketinin tümü ve ruhu ele alındığında;
-Kuvvetler ayrılığı dengesinin, icra(Hükümet) lehine aşındırıldığı,
-Demokratik düzenin vazgeçilmez denetim mekanizması yargının zayıflatıldığı
-Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ilkesinin rafa kaldırıldığı
-Temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için hiçbir olumlu adımın atılmadığı
-Dokunulmazlıklar sorununun gündeme getirilmediği,
dikkat çekmektedir.
Hazırlanan değişiklik önerileri, Türkiye’yi gerçek demokrasiye taşımaya hizmet etmeyecektir. Aksine, toplumsal çatışmaları ve ayrışmaları daha fazla körükleyecek, siyasal ve sosyal istikrarsızlığı derinleştirecektir.
Tasarının görünen tek amacı, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak, yargıyı yürütmenin vesayeti altına sokmaktır.
AKP Hükümeti, hazırladığı Anayasa değişiklik paketiyle “demokrasi samimiyet” testinden sınıfta kalmıştır. AKP gerçekten demokrasinin kanallarını genişletmek istiyorsa;
-Siyasi Partiler Yasasını değiştirmelidir.
-Seçimlerdeki yüzde 10 barajını değiştirmelidir.
-Dokunulmazlığı ele alarak, yolsuzlukların soruşturulmasını sağlamalıdır
-Çalışanların grevli, toplu iş sözleşmeli haklarını teslim etmelidir.
-Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırmalıdır.
-Yargı bağımsızlığını zedelemekten özenle kaçınmalıdır.
-İşsizlik ve yoksulluğu önleyecek sosyal ve ekonomik politikaları uygulamalıdır.
Anayasalar elbette değiştirilebilir. Ancak bu değişiklikler, sendikalardan, sivil toplum örgütlerine, siyasi partilerden, resmi kurum ve kuruluşlara, meslek örgütlerine kadar toplumu oluşturan her kesimin ortak aklı, uzlaşması ve mutabakatı üzerine oturmak zorundadır.
Ve yine unutmamak gerekir ki, milli irade, sadece çoğunluk partisine oy verenlerin değil, tüm vatandaşların iradesidir. İktidar partisi olmak, kendilerine muhalif olanların iradesine de ipotek koymak anlamına gelmez.
AKP Hükümeti yine mutabakat yerine “ben yaptım oldu” yöntemini izlemektedir.
Ancak asıl önemlisi, “işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk” sorunu Anayasa tartışması gürültüsü içinde yine gözlerden kaçırılmaktadır. Başka deyişle Anayasa değişikliği, halkın gerçek gündemini saklama manevrasıdır.
Tasarı, AKP Hükümetinin işbaşına geldiği günden itibaren, ülkenin tüm bağımsız kurum, kuruluş, örgüt ve mekanizmalarını vesayet altına alma girişiminin bir devamıdır.
AKP Hükümetini, demokrasinin temel ilke ve normlarını zedeleyecek girişimlerden kaçınmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.