TÜTÜN YETİŞTİRİCİLİĞİ BİTTİ, TÜRKİYE NET İTHALATÇI OLDU
Sigara üzerindeki vergiler 2012 yılında yüzde 80´i bulacak
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Tütün ve Alkol Kontrolü Daire Başkanlığı Uzmanı Mustafa Seydioğulları, şu anda yüzde 63 olan sigara üzerindeki vergilerin 2012 yılında yüzde 80’e çıkarılacağını söyledi.
Tütün Eksperleri Derneği’nin İzmir Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle düzenlediği ‘Uluslararası Oryantal Tütün Sempozyumu’nda Türk tütünün geleceğine ilişkin görüşler aktarıldı. Sempozyumda konuşmacılar Türkiye’de tütün yetiştiriciliğinin bitme noktasına geldiğini, Türkiye’nin net ithalatçı olduğunu vurguladılar. Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve DÜNYA Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım tarafından yönetilen ‘Uluslararası Oryantal Tütün Sempozyumu’nda 10 katılımcı toplam 16 bildiri sundu. Sempozyumda konuşan TAPDK Tütün ve Alkol Kontrolü Daire Başkanlığı Uzmanı Mustafa Seydioğulları, şu anda yüzde 63 olan sigara üzerindeki vergilerin 2012 yılında yüzde 80’e çıkarılacağını söyledi. Sigara endüstrisinin yeni hedef kitlesinin kadınlar ve gençler olduğunu belirten Seydioğulları, tütün ürünleri denetimleriyle 2012 yılında sigara içmeyenlerin oranını 15 yaş altı nüfusta yüzde 100’e, kadınlarda ise yüzde 80’e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. Sigara endüstrisinde vergiler artınca devletin sektörden sağlayacağı gelirlerin azalacağı yönündeki görüşlerin gerçekleri yansıtmadığını ileri süren Seydioğulları, "Türkiye 2010 Ocak ayında tütün mamullerinden 1 milyar 337 milyon lira ÖTV geliri sağlarken, şubat ayındaki geliri 1 milyar 524 bin lira oldu. Bu da gösteriyor ki vergi artışından sonra ÖTV gelirleri düşmemiş tam tersine artış göstermiştir" diye konuştu.
Kıyılmış tütün satışları arttı
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Borovalı da, Türkiye’nin tütün ihracatını etkileyen faktörleri aktardı. TAPDK bünyesinde özel tütün piyasası temsilcisinin bulunmamasının eksikliğine işaret eden Borovalı, bu durumun Kurum’un aldığı bazı kararların sonradan düzeltilmesi gibi bazı olumsuzluklara yol açtığını kaydetti. Tütün ihracatçıları olarak üretici nezdinde bugüne kadar gerçekleştirdikleri eğitim çalışmaları sayesinde Ege tütününde ilaç kalıntı oranlarının dünyada kabul edilir limitlerin de altına düştüğünü kaydeden Borovalı, şöyle konuştu: "Sigaraya yapılan son zamlardan sonra kaçakçılık çok arttı. Kaçakçılar artan talebi karşılamak için bizim sözleşmeli üretim yaptırdığımız çiftçilerin ellerindeki tütüne yöneldiler. Sigara satışlarının kağıt üzerinde düşmesi toplumun daha az sigara içtiği anlamına gelmiyor. Çünkü son aylarda kıyılmış tütün satışlarının ciddi miktarda arttığını görüyoruz."
Yapılan satışlarla herkes kaybetti
Oturumlardan sonra ‘Özelleştirmenin Türkiye Tütün Sektörüne Etkileri’ konulu panele geçildi. Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, Türkiye’nin tarımsal planlamasını yaparken dinamik nüfus yapısını dikkate alması gerektiğini savundu. Günaydın, hükümetin ’20 milyar dolar olan Türkiye’nin tarımsal GSMH üretimini son 7 yılda 50 milyar dolara çıkardık’ şeklindeki açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Cari rakamlarla bunu söyleyebiliriz. Ama gerçekçi bir kıyaslama yapılacaksa bunu sabit rakamlarla yapmak zorundayız. Sabit rakamlar baz alındığında ise 2001 yılında 6.7 milyar dolar olan Türkiye’nin tarımsal GSMH’sı, 2009 yılında 9 milyar dolara çıkmıştır. 2008-2009 ve 2010 yılında tarıma 5 milyar TL destek verildi. GSMH’nın yüzde biri bile olmayan bu destekler 20 milyon kişiye dağıtıldı. Devletin sigara sektöründeki tekelini kırmak için sigara fabrikaları 1.7 milyar dolara British American Tobacco’ya (BAT) sattılar. O da Tekel’in İstanbul, Adana, Tokat ve Bitlis fabrikalarını kapattı. Bu bölgelerdeki tütün üreticisi de tütünü üretemez hale geldi. Özelleştirme ile tarımda yaratılan yabancılaşma herkesin kaybetmesine yol açıyor" diye konuştu.
Tütünü yeniden ürettirmek zor
TEKEL işçilerinin gerçekleştirdiği eylemler ile son günlerde gündemde olan TekGıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel de, Türkiye’de özelleştirmenin yağmaya dönüştüğünü söyleyerek, 1980’lerden bu yana gelen hükümetlerin bütçe açığını kapatmak için kamu işletmelerini sattıklarını vurguladı. Türkel, IMF ve Dünya Bankası politikalarının Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar işlediğini, bu politikalara karşı çıktıkları için de bazı çevrelerinin kendilerinin hain ilan ettiğini söyledi. Türkel, şunları söyledi: " Başbakan 7 yılda Cumhuriyet tarihindeki tüm özelleştirmelerden daha fazla özelleştirme yapmakla övünüyor. Kamu işletmelerini satmanın övünülecek nesi var? Ama bir gün birileri gelecek, Türkiye’de yeniden ulusal işletmeleri kuracak ve ekonominin rekabet gücünü tekrar artıracak. Tekel’in yabancılara satılmasından sonra Türkiye’de tütün yok artık. Bunu kabul etmeliyiz. Anadolu’da tütün üretimini bırakan gençlere yeniden bu ürünü ürettirmek çok zor."
5 firma tütün sektöründe her şeye sahip
Tarım Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Tekel’in kamulaştırılması gerektiğini savundu. 30 yılda, ‘özelleştirme zarardaki kamu işletmelerinde verimliliği arttırır’ denilerek kamu işletmelerinin satıldığını ancak Tekel’in sigara bölümünü alan BAT’ın 5 fabrikayı kapatarak bu söylemin gerçekçi olmadığını kanıtladığını vurgulayan Özkaya, Türkiye’de yasalarla yeni sigara üreticilerinin çıkmasının önlendiğini ileri sürdü. "Şu anda 5 yabancı firma Türkiye’de tütün sektöründe her şeye sahip" diye konuşan Özkaya, Tekel için şu modeli önerdi: " Tekel’i kamulaştırmaktan başka hiçbir kurtuluş yok. Tekel için işçi, köylü ve teknik elemanların da katıldığı bir modeli neden düşünmeyelim. Tütün Yasası’nı da yırtıp atalım. Çünkü tekelciliğe açık bir yasa."
80 bin aile kaderiyle baş başa
Panelin son konuşmacısı Tütün Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Çelik ise, dünyanın en büyük oryantal tütün üreticisi Türkiye’nin net ithalatçı durumuna geldiğini söyledi. "Tütün bu toprakları terk edecek" diye konuşan Çelik, Tekel’in yaprak tütün işletmecilinden çekilmesiyle yaklaşık 80 bin ailenin kaderiyle baş başa kaldığını ifade etti. Tarım Bakanlığı’nın tütün üreticisini alternatif ürünlere yönlendirmeye çalıştığını kaydeden Çelik, tütün yetiştirilen bölgelerde toprağın başka ürünlerin yetiştirilmesine uygun olmamasından dolayı alternatif üründe gelişme sağlanamadığını sözlerine ekledi.