Türkiye Tarım Bakanlığı´nın denetleme sonuçlarını tartışırken, Ziraat Mühendisleri Odası bir başka çarpıklığa dikkat çekti. Oda Başkanı Günaydın, 20 bin kayıtdışı üretici olduğuna işaret ederek, Asıl büyük tehlike burada dedi.

Türkiye Tarım Bakanlığı’nın denetleme sonuçlarını tartışırken, Ziraat Mühendisleri Odası bir başka çarpıklığa dikkat çekti. Oda Başkanı Günaydın, 20 bin kayıtdışı üretici olduğuna işaret ederek, "Asıl büyük tehlike burada" dedi.

 Kaynak: HABERTÜRK GAZETESİ

CHP: Bakan artık inandırıcı değil GÜVENİLİR GIDAYI SEÇMEK LÜKS MÜ? Denetlenemeyen 20 bin kayıtıl ışı üretici tehlikesi Tarım Bakanlığı’nın yapılan denetimlerde bazı gıda ürünlerinin kanserojen ve sağlığa zararlı maddeler içerdiğini açıklaması, kayıtdışı üretim yapanları da gündeme getirdi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Günaydın, gıdada tablonun çok vahim olduğunu öne sürerek, "60 bin üreticinin 20 bini kayıtdışı. Bakanlığın denetimleri ise kayıtlı üreticilere yönelik" uyarısında bulundu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın bazı gıda maddelerinde kanserojen ve sağlığa zararlı maddelerin bulunduğunu açıklamasının ardından tepkiler sürüyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Türkiye’de kayıtlı gıda üretici sayısı 40 bin olduğunu belirterek, "20 bin kadar da kayıtdışı üretici var. Bakanlığın denetimleri kayıtlı üreticilere yönelik. Bu kadar firma için de sadece 5 bin denetmen var. Denetim süreci büyük havuzun çok küçük bir parçasını oluşturuyor. Bu, buz dağının görünen kısmı ve kayıtdışını önlemeye yönelik hiç girişim yok" dedi.

‘TABLO ÇOK DAHA VAHİM’ Dışarıda kebap yiyenden fırından ekmek alana, çocuğuna dondurma yedirenden midye alıp yiyene kadar Türkiye’deki insanların çok ciddi halk sağlığı tehdidi altında olduğunu öne süren Günaydın, şunları söyledi: "Zarar görenlere bu konuda yargı yolu açık. Ancak o gıdadan dolayı zarara uğradığını kanıtlaması lazım. Bu da pek söz konusu olamıyor. En kolay görünen gıda zehirlenmesi. Ama ağır kurşun, metal birikimin alınması, zirai mücadele ilacının vücuda alınması kanserojen etkiler yapıyor. Bu etkilerin dışında kan biyokimyasının bozulmasından tutun da organ tahribatına kadar çok ciddi sorunlara neden olabiliyor." ‘LABORATUVAR YOK Tüketicinin duyu organlarıyla aldığı gıdada herhangi bir kimyasal maddeyi tespit edebilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Günaydın, "Bunlar laboratuvarlarla yapılabilecek şeyler. Semt pazarlarından hallere kadar bu alanda bir laboratuvar denetiminin yapıldığını söylemek mümkün değil. Mesela Ankara Hali’nde laboratuar yok. Türkiye’de sadece bazı hallerde var. Bu haller komisyon almak için çalışıyorlar ama sağlık gıda denetimi için bir faaliyette bulunmuyorlar. Tarım Bakanlığı’nın tarla ve seradaki denetimleri de yetersiz" dedi.P 168URUNE CEZA KESİLDİ Bakanlık, geçen yıl olumsuzluk tespit edilen bin 168 ürün sahibine toplam 6.5 milyon TL idari para cezası kesti. Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği (TÜBİDER) Genel Başkanı Fuat Engin, Tarım Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 2009 yılı gıda denetimi sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, "Dikkati çeken en önemli konu, bal, pekmez gibi gıda ürünlerinde tespit edilen sahtekârlığın oranındaki yükseklik ile bebek mamalarında kurşun olduğu gerçeğiydi" dedi.

Engin, şöyle konuştu: "Tarım Bakanlığı’nın görevi, yapılan analiz sonuçlarını yalanlamak ya da yok CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Tarım Bakanlığı tarafından 2009 yılı denetimlerinde numune alınan 22 bin 172 örnekten bin 171’inin gıda güvenilirliği açısından olumsuz bulunmasının, 122 bebek mamasının üçünde kurşun bulunduğunun, ancak sonra bu açıklamanın ‘sehven’ yapıldığının açıklanmasının Bakanlığın denetimlerinin inandırıcılığının sorgulanmasına neden olduğunu savundu. Seçer’in verdiği soru önergesinde şu sorular var: saymak ile gerçekleri kamuoyuna açıklayan kendi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmak değil, tüketicilerin sağlık ve güvenliğini tehdit eden, tüketicileri bilgilendirmeyen firmalara yönelik hukuki süreç başlatarak, gerçekleri belgeleriyle birlikte kamuoyuna açıklamak olmalıdır." Gıda güvenilirliği gibi çok önemli bir konuda "sehven" bir hatanın yapılması kamu otoritesinin güvenilirliği açısından nasıl değerlendirilmektedir? Denetim sonuçları kamuoyuna açıklanmadan önce hangi birim ve makamlar tarafından denetlenmiştir, tarafınızdan onaylanmış mıdır? Denetim sonucunda ürünleri gıda güvenilirliği açısından sakıncalı bulunan firmalar ve markaları önceki yıllarda da denetlenmiş midir? Bakanlığınızdan izinli üretimi yapılan kaç ürün ve marka vardır? Denetimler bu ürün ve markaların tamamını kapsamakta mıdır, yılda kaç kez yapılmaktadır? Yaptığınız denetimlerde olumsuz bulunan bin 172 gıda numunesinin etiket değerleri ile analiz sonucunda ulaşılan değerler bir midir? Sonuçların marka bazında açıklanmaması nasıl değerlendirilmektedir? Güvenilir gıda seçmek sadece sonuçları görebilenlerin lüksü müdür?