Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
11 Şubat 2012
ADALETİN MÜLKLEŞMESİ

Düşük gelirli vatandaş hak ve hukuk aradığında karşısına adalette eşitliği gözeten yargılama yerine ülkedeki gelir eşitsizliğinin ağır malulü olması sebebiyle peşinen para sızdırmaya çalışan şüpheli konumu dikiliyor. Hanidir geçmişin dürüst, onurlu ve tokgözlü yoksulluk tarifi, bugün çocuklarını para için ölüme atacak kurnazlıkla yer değiştirdi!

ADALETİN MÜLKLEŞMESİ

Yoksullar için, mahkemelerde hak arayışının paralı bir gider halini aldığı zamanımızda, olur da dava açılırsa bile adaletin tartısı "mülkten" yana ağır basıyor.
Malatya’da evlerinin önündeki belediyenin kapatmadığı su kanalına düşerek ölen 5 yaşındaki Sedef için ailenin açtığı tazminat davası, tam da Aadaletin "candan" değil mülktenI yana bir kararıyla sonuçlandı…
Ercan Öztürkün AKŞAM Gazetesindeki haberinde, dört yıldır devam eden davada mahkeme, belediyeyi suçsuz bulmuştu. Belli ki belediye avukatının Sedefin ailesinin açtığı 800 bin TL’lik tazminat davasında "Bu para verilirse herkes çocuğunu öldürür, çünkü Türkiye Avrupa’ya benzemez, tek din, tek dil yoktur" ifadeleriyle güçlendirdiği savunması, mahkemede etkili olmuştu.
Böylece hiçbir tedbir almayan belediye aklanırken, yoksullann "tazminat için çocuklarını ölüme atma" gerekçesi de hukuk tarihimize mal olmuştu. Aynca mahkeme, Sedefin idarenin sorumluluğundaki alanda ölmesinde ebeveynlerini gerekli gözetim ve denetimi yapmadıktan için kusurlu bulmuştu.
Artık fiiliyatta dava savunmalarına giren "yoksulluğun" şiddete eğilimli, potansiyel suçlu oluşu, "çocuğunu bile gözden çıkartabilen" güruh algısı, bir tür sosyal ırkçılık olarak yerleşiyor.
Düşük gelirli vatandaş hak ve hukuk aradığında karşısına adalette eşitliği gözeten yargılama yerine ülkedeki gelir eşitsizliğinin ağır malulü olması sebebiyle peşinen "para sızdırmaya çalışan şüpheli" konumu dikiliyor.
Hanidir geçmişin "dürüst, onurlu ve tokgözlü" yoksulluk tarifi, bugün "çocuklarını para için ölüme atacak" kurnazlıkla yer değiştirdi!
Tüketime katılamayan, hizmet satın almaya gücü olmayan, yardım kuyruklannda itilip kakılarak üzerlerine yiyecek torbası atılanlar, bir yandan da adaleti suiistimal edebilecek yığınlar diye kodlanıyor. Ve onlann çocuklan hukuk nazannda varsıllann çocuklanndan daha az yekun tutarken ve tazminat bile reva görülmeyebiliyor.
Büyük kentlerin lüks güvenlikli konutlannın yanı başında açık kanalizasyon ve sulama kanallannın geçtiği gettolar da açık kanalizasyon ve sulama kanallanna düşen çocuklarını tevekkülle karşılaması dayatılıyor. Ve evrensel eşitlik hukuku "biz Avrupa’ya benzemeyiz bizde çocuklarını yola, suya atmaya teşne barbar yoksullar var" gerekçesiyle "yerelleştiriliyor".
Zaten Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği "500-1000 TL" civannda nakit gider avansını hangi asgari ücretli ya da işsiz ödeyebilirdi ki?
Aylarca ücret alamamış bir işçinin, sendikalı oldu diye işten çıkartılan taşeron emekçinin 1000 TL para yatırarak bir ay içinde dava açması dar gelirlinin mahkeme kapılanndan uzaklaştınlması değil miydi?
Bu arada parayı denkleştirip dava açmayı becerenlerin de önce "yoksulluğu" yargılanarak adaletin "mülkleşmesi" sağlanıyor.

DİĞER HABERLER
ASGARİ ÜCRET SİYASİ POPULİZM ARACI OLDU
ASGARİ ÜCRET SİYASİ POPULİZM ARACI OLDU

Öteden beri Türkiye’de bütün siyasi iktidarlar, asgari ücreti popülizmin bir aracı olarak kullandı. Üniversite yıllarımdan biliyorum, çalışma bakanlığı sürekli çalışma ekonomisi bölümünden, asgari ücret tespiti için öğretim üyesi isterdi.

DÜNYA EMEK GÜNDEMİNDEN
DÜNYA EMEK GÜNDEMİNDEN

Dünya emek gündeminden.

ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL
ASGARİ ÜCRETTE 30.000 TL HAYAL DEĞİL

Türk-İş’in talep ettiği 29 bin 583 TL hatta CHP’nin ortaya attığı 30 bin TL’lik asgari ücret, SGK uzmanı İsmail Sevinç’in de hesaplamalarıyla kanıtladığı üzere hayal değil.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU

Türk-İş, 2025 için 29 bin 583 TL asgari ücret talep ederken hükümet ve işveren blokunun işbirliği, işçinin taleplerini gölgede bırakıyor.