ADLI ADINCA KÖLELİK DÜZENLENMESİ
AKP´nin çalışma yaşamına saldırılarını tartışmaya, özel istihdam bürolarına işçi , kiralama yetkisi verilmesiyle devam ediyoruz.
AKP’nin çalışma yaşamına saldırılarını tartışmaya, özel istihdam bürolarına işçi , kiralama yetkisi verilmesiyle devam ediyoruz.
İşçiler güvencesiz bir çalışma yaşamına mahkum edilirken çağdaş köle pazarında satılan bir metaya dönüştürülmek isteniyor.
Hükümetin ve patronların işgücü maliyetlerini düşürmek ve çalışma yaşamındaki "katılıkları" gidermek için atmayı planladığı adımların başında "güvencesizleştirme" geliyor. Bunun önemli başlıklarından birini de özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi oluşturuyor.
Konuya ilişkin yasa 2009 yılında TBMM’de kabul edilmiş ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yeniden görüşülmek üzere Meclis’e gönderilmişti. AKP ve patronlar, bu düzenlemenin bu sefer yasalaşması için büyük çaba gösteriyor.
İŞÇİ KİRALAMADA MEVCUT UYGULAMA NASIL?
Mevcut düzenlemede, şirketler kendi işçilerini bir başka işyerine belirli süreler için kiralayabiliyorlar. Özel istihdam büroları da işçi arayan şirketlere işçi bulmada aracılık edebiliyor. Ancak büroların işçi kiralama yetkisi yok.
İŞÇİ SİMSARLIĞINI GETİRMEK İSTİYORLAR
AKP’nin getirmek istediği düzenlemeye ilişkin ayrıntılar, Zaman gazetesinde yer aldı. Buna göre, geçici süreyle izne ayrılan işçilerin yerine, patronlar, özel istihdam bürolarından sağladıkları işçileri çalıştıracak. Günlük ya da saatlik işler için de bürolardan işçi kiralanabilecek, işçinin, ücret ve sigorta primi gibi yükümlülüklerini, asıl patron yerine özel istihdam büroları üstlenecek ve patron, kiraladığı işçi için özel istihdam bürosuna ödeme yapacak. Geçici işçinin ücretinin, izne ayrılanla aynı olacağı iddia ediliyor. Haberde yer alan bilgilere göre, istihdam büroları aracılığıyla işe alınma süresi 3 3 ay olmak üzere, en fazla 6 ay olacak ve 6 aydan uzun sürecek işler için işçi kiralama yöntemine başvurulamayacak. Geleneksel kapitalist sömürüde işçi ile patron arasında ikili bir ilişki söz konusuyken, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesiyle birlikte üçlü bir sömürü sistemiyle karşı karşıya kalınacak: Işçi-işçiyle sözleşme yapan ve onu kiralayan özel istihdam bürosu-kiralık işçiyi çalıştıran patron.
ÇALIŞMA BAKANLIĞI KENDİ SÖYLÜYOR!
Yurtdışında da uygulanan ve sendikaların eleştirilerine hedef olan sistemin nasıl hak kayıplarına yol açacağı, bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan rapordan da görülüyor. Eylül ayında, toplanan Çalışma Meclisi’ne yönelik çıkarılan "Özel İstihdam Büroları Aracılığı ile Geçici İş İlişkisi" başlıklı rapor, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisinin verildiği ülkelerde yaşananları saklayamamış: Daha düşük ücretler, kötü çalışma koşulları, iş kazası riskinin yükselmesi, kriz dönemlerinde işini ilk kaybeden olmak, sendikasızlaştırma…
Çalışma yaşamı tamamıyla güvencesiz ve örgütsüz hale getirilmek isteniyor.
Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesiyle birlikte;
.Küçücük büroların binlerce işçisi olabilecek.
.Bu bürolar işçileri fabrikalara kiralayacak.
.İşçi ücretini bürodan alacak. Büro ise kiraladığı her bir işçi için para alacak. Dolayısıyla işçiyi kiraladığı işyerinden işçi için aldığı parayla işçiye verdiği arasındaki fark, özel istihdam bürosunun kârı olacak.
.Sömürü yoğunlaşacak; oluşacak ikili sömürü sistemi, el koyulan artı değerin büyütülmesine yol açacak. Ücretler düşecek.
.Belirli süreli iş sözleşmeleri yapılacağından, işçiler kıdem tazminatı hakkına sahip olamayacak. Yıllık izin hakkı ise çoğunlukla uygulanamayacak.
.Emeklilik büyük ölçüde hayal haline gelecek.
.İşçiler, çalıştıkları fabrikanın değil, özel istihdam bürosunun işçileri olduğundan, fabrikadaki sendikal örgütlülük içinde yer alamayacak, grev yapamayacak.