AKP TAŞERONDA ÇIKIŞ YOLU ARIYOR
Taşeron işçi sayısının 720 bin değil 1.5 milyon olduğu, sadece belediyelerde bile 1 milyonu aştığı belirtiliyor.
Seçim öncesinde taşeron işçilere verdiği kadro sözünden cayarak, ne olduğu belli olmayan "özel sözleşmeli personel" statüsü getireceğini açıklayan hükümet, çığ gibi tepkiler karşısında işin içinden çıkmaya çalışıyor. İşyerlerinde tepkilere neden olan düzenlemeye AKP tabanının yanı sıra 3 işçi konfederasyonu da karşı çıkıyor. Uygulama yaşama geçerse 220 bin üyesini kaybedecek olan Hak-İş de düzenlemede değişiklik yapılmasını istiyor.
İşçiler yıllardır kadro beklerken, seçim öncesinde söz veren hükümet, seçimin ardından kamudaki 720 bin taşeron işçinin "özel sözleşmeli personel" statüsüne geçirileceğini açıklamıştı. Bu işçilerin büyük bir bölümünü belediyelerde çalışan taşeron işçiler oluşturuyor. Hükümet, bu işçilerin belediye şirketlerine alınacağını açıkladı.
İşçiler aktarılacak
Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası Başkanı Nihat Yurdakul ise, "Hayır belediye şirketlerine almıyorlar. Belediyeler bunun için ayrı şirket kuracaklar. Taşeron işçiler de sözleşmeli olarak bu şirketlere alınacaklar. Zamanla şu anda belediye şirketlerinde çalışan işçileri de bu şirketlere aktaracaklar. Emeklilik yok, tazminat yok, mesai ücreti yok, kıdem tazminatı yok. Ne sendika hakkı var, ne toplusözleşme hakkı var. Ben buna 450 yıl önceki kölelik düzeni diyorum" değerlendirmesini yaptı. Yurdakul, şu anda yüksek hakem yoluyla da olsa belediyelerdeki taşeron işçiler için toplusözleşme yapabildiklerini, uygulama ile bunun da ortadan kalkacağını söyledi. Yurdakul, kamudaki taşeron işçilerin sayısının da hükümetin söylediği gibi 720 bin değil, 1.5 milyon olduğunu, sadece belediyelerde 1 milyonun üzerinde taşeron işçi bulunduğunu vurguladı.
İmtiyazlı şirket
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, uygulama yasalaşırsa imtiyazlı şirketler haline gelecek olan belediye şirketlerinin, ihale mevzuatına tabi olmadan iş alabileceklerini söyledi. Çalışkan, "İşçiler için de kadro yok, bir şey yok. Ne işçi, ne memur olacaklar. Memur sendikalarına üyelikte de sıkıntı ortaya çıkacak. Çünkü memulda olmayacaklar" dedi.
Ayrımsız bütün işçilere kadro verilmesini isteyen Çalışkan, "Belediye şirketlerine alınacaklar deniliyor. Peki şirket kapandığında ne olacak? İşçiler ortada kalacak" diye konuştu. Türk-İş’e ve Hak-İş’e de çağrı yapan Çalışkan, saldırı karşısında bütün işçilerin ortak hareket etmesini istedi. Çalışkan, düzenlemeden en büyük zararı ise Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası’nın göreceğine dikkat çekti.
Değişecek!
Hükümet kendi tabanı da dahil olmak üzere her kesimden gelen yoğun tepkiler üzerine düzenlemeyi değiştirme kararı aldı. Bakanlıklar yeni bir çalışma başlattı. Bu kapsamda sendikaların da görüşlerine başvurulacak. Hükümet, işçi sendikalarının üyelerini kaybetmeyecekleri yeni bir formül üzerinde duruyor. Düzenleme bu çalışmanın ardından Meclis’e gönderilecek. Bunun da zaman alacağına dikkat çekiliyor.