Çok sayıda işçi ve işveren tarafından merakla beklenen 2021 yılı asgari ücretinin belirlenmesi yönünde çalışmalar sürüyor. Bu bekleyiş devam ederken, kurlardaki gelişime bağlı olarak, halen yürürlükte olan asgari ücretin döviz cinsinden değeri de erimeye devam ediyor.
Çok sayıda işçi ve işveren tarafından merakla beklenen 2021 yılı asgari ücretinin belirlenmesi yönünde çalışmalar sürüyor. Bu bekleyiş devam ederken, kurlardaki gelişime bağlı olarak, halen yürürlükte olan asgari ücretin döviz cinsinden değeri de erimeye devam ediyor. DÜNYA’nın yaptığı hesaplamalara göre, 2020 yılı Ocak ayında 392 dolar karşılığı 2 bin 324 lira olarak belirlenen asgari ücret, yılın sonunda 296.8 dolara geriledi. Böylece asgari ücret 2010 yılından bu yana ilk kez 300 doların altına inmiş oldu. Türkiye’de 300 doların altına inen asgari ücret ile AB ülkeleri arasındaki makas da iyice açılmış oldu. Avrupa’da şu an Türkiye’ye en yakın asgari ücret 371 dolar ile Bulgaristan. En yüksek asgari ücret ise 2 bin 548 dolar ile Lüksemburg’da uygulanıyor.
TÜİK kalori ihtiyacına göre hesaplıyor
Türkiye’nin 2021’de büyümesini hızlandırma arayışında asgari ücret kritik bir rol oynayacak. Teknik olarak asgari ücretin belirlenmesinde TÜİK’in yaptığı ve genellikle üçüncü toplantıya sunulan bir işçinin kalori ihtiyacına bağlı olarak aylık geçim için yapması gereken harcama önemli rol oynuyor. TÜİK bu hesaplamayı, hafif, ota ve ağır işlerde çalışan bireylerin günlük kalori tüketimine bağlı olarak hesaplıyor. Hangi besin gruplarını baz aldığı açıklanmamakla birlikte genel olarak resmi bir nitelik taşıyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını 15 Aralık’ta TİSK’te, 22 Aralık’ta ise TÜRKİŞ’te yapacak. Tarafların bu toplantıda önerilerini sunması da bekleniyor. Genellikle taraflar resmi taleplerini TÜİK hesaplaması ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın genel ekonomik durum raporuna dayandırıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın raporu, OVP ya da Hükümet Programı’ndan farklı unsurları içermiyor.
Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre Türkiye’de asgari ücretin belirlenmesinde geçim yanında genel ekonomik durumun da dikkate alınması gerektiği hükme bağlanmış durumda. Türkiye Asgari Ücrete ilişkin ILO sözleşmesini imzalamadı. Bu sözleşme tek bir işçiyi değil ailenin de geçiminin dikkate alınmasını şart koşuyor.
TÜİK hesaplaması çerçeve, hükümetin tercihleri belirleyici
Asgari ücretin belirlenmesinde temel çıkış noktası TÜİK hesaplaması olsa da hükümetin tavrı belirleyici nitelik taşıyor. Teorik olarak asgari ücretin seviyesi ya da artışı ile büyüme arasında pozitif ilişki bulunuyor. Buna karşılık ekonomik büyümenin yeni istihdam yaratma hızını düşürdüğü yönünde deneysel sonuçlar bulunuyor. Büyümenin hızlandırılması yönünde ilave tedbirlerin sınırlı kaldığı dönemlerde asgari ücret göreli olarak daha yüksek oranda artırılıyor. Bu yönde Türkiye için yapılmış ampirik hesaplamalar bulunuyor ve hemen hepsi aynı sonucu gösteriyor. Asgari ücretin belirlenmesinde Türkiye’de genellikle siyasi rolü öne çıkıyor. Örneğin seçim yıllarında genellikle asgari ücret artışlarında hükümet işçi talebine yakın duruyor.
Asgari ücrete ilişkin Türkiye’ye uymayan bir başka yazın tespiti ise ortalama ücretlere oranı. Ülkelerin sosyal koruma sistemlerine bağlı olarak asgari ücretlerin ortalama ücretlerin yüzde 30’u ile yüzde 60’ı arasında bulunuyor. Türkiye’de ise özellikle son yıllarda yüzde 70’lerde seyreden asgari ücretin ortalama ücrete oranı, bu yıl itibariyle yüzde 80’leri aşması olası görünüyor. Türkiye’de son dönemde çeşitli nedenlere bağlı olarak ücretler büyük oranda baskılanmıştı. Hükümetin, ortalama ücretleri yukarı çekmeye yönelik ilave politika geliştirmesinin zorunlu olduğu vurgulanıyor.