ASGARİ ÜCRET CEBE GİRMEDEN ERİYOR
Döviz kurlarındaki sert artış, TL ile birlikte asgari ücretin de erimesini beraberinde getirdi.
Açıklandığı gün 482 dolara karşılık gelen yeni asgari ücret, doların 26 TL’yi aşmasıyla cebe girmeden 45 dolar eridi.
Seçimlere kadar Merkez Bankası’nın (MB) arka kapı satışları ve piyasa dışı düzenlemelerle baskılanan döviz kurları, 28 Mayıs seçimlerinden sonra serbest bırakılmıştı. 22 Haziran Perşembe günü MB, 27 ay sonra ilk kez faiz artırdı. MB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltildi. Karar sonrası döviz kurları tırmanışa geçti, dolar/TL 24,41’i, avro/TL kuru da 26,84’ü gördü. Döviz kurları ve altın fiyatlarındaki yükseliş eğilimi yeni haftayla birlikte devam ediyor. Dolar 26 TL’yi, avro 28.40 TL’yi aştı, gram altın bin 600 TL ile yeni zirvesini gördü. Dolar/TL geçen haftaki faiz kararı öncesinde 23,50 seviyesindeydi. Dolarda sadece iki işlem gününde artış 2,5 lirayı aştı.
AÇLIK SINIRINA DÜŞÜYOR
Döviz kurlarındaki son artışlar sonrası asgari ücret yaklaşık 437 dolara denk geliyor. Net asgari ücret 20 Haziran Salı günü 11 bin 402 TL olarak belirlendiğinde, o günkü kurla bu rakam 483 dolara denk geliyordu. Buna göre asgari ücret açıklanmasının üzerinden bir hafta geçmeden yaklaşık 45 dolar yani bin 170 TL eridi. Asgari ücrete yapılan artış 1 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olacak. Asgari ücretle çalışanlar ilk maaşlarını 31 Temmuz tarihinde alacaklar. Zamlı asgari ücret çalışanların cebine girmeden 45 dolar erirken döviz kurlarındaki artışın yeni enflasyon dalgasını tetiklemesiyle asgari ücretin tekrar açlık sınırının altına düşmesi bekleniyor. Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı, Mayıs 2023’te 10 bin 360 TL olmuştu. Yoksulluk sınırı ise 33 bin 750 TL olarak hesaplanmıştı.
YEŞİL OLİGARŞİ ZENGİNLEŞİYOR
Mevcut tabloyu değerlendiren ekonomist Evren Devrim Zelyut, bu süreçte AKP’nin ‘yeşil oligarşi’ yarattığına dikkat çekti. Zelyut, “Devletin tüm kaynakları bu AKP tarafından yaratılan yeşil oligarşiye aktı. Onlar mutlu oldu, halk mutsuz oldu. Son bir haftadaki artışlarla beraber yeşil oligarşi yine kazandı. Çünkü onların parası borsada, onların parası kur korumalı mevduatta. Bu kesim hiçbir şekilde etkilenmiyor. En küçük birimi bile kendilerine bir yer tutmuş durumda. Halk ise tamamen eziliyor. Biz yoksullaşmanın daha başındayız. Bütçe açığı daha da artsın, kur daha da patlayıp 30’a dayansın asıl yoksullaşma o zaman görülecek” dedi.
REZERVLER ERİYOR
Ekonomi modelinde yıllardır devam eden yanlışlığa vurgu yapan Zelyut, şöyle devam etti: “Üretimin dışarıya bağlı olması büyük yanlışlık. Faiz indirimi olmasa, pandemi olmasa, savaş çıkmasa ve en son depremler olmasa bile yanlış ekonomik model rezervlerin bitmesini doğuracaktı. Küresel şoklarla beraber biz Türkiye olarak artık çok sıkıntılı bir noktaya geldik. Kurun artacağı zaten belliydi, üstüne faiz hatası ve dış şoklar tuzu biberi oldu. Tarım ve sanayi üretim artmazsa Türkiye’nin kendi kendine yetebilen ülke olmasını sağlayamazsanız rezerv kaybedilmeye devam edilecek.”
Halkın enflasyon karşısında sürekli ezildiğini vurgulayan Zelyut, “Yurttaşın şu anda koruyucusu yok. Faizi artırdığında kur düşmesi lazım ama mekanizma işlemiyor. Çünkü AKP buna destek vermiyor. Yurtdışındaki yatırımcılar bunu görüyor. Büyük kararlardan önce piyasaların hazırlanması gerekiyor. Faizin 15 puana gelmesi çok önemli bir artış ama 15 olunca yine bir kesimi tatmin etmiyor. Yurtdışında önemli kararlardan önce piyasa konuşularak ikna edilir ve takım oyunu oynanır. Bu Türkiye’de oynanmıyor” dedi.