ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÇALIŞILAN SEKTÖRLER VAR
TÜİK’in işgücü maliyetleri istatistiklerine göre 2020 yılında 4 farklı sektörde ortalama brüt ücret asgari ücretin altında kaldı.
Doç. Dr. Çelik, bölüşüme dayalı bir ücret politikası geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2020 işgücü maliyetleri istatistikleri ülkenin asgari ücret toplumuna dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Buna göre asgari ücretin brüt 2 bin 943 lira olduğu 2020 yılında aylık ortalama brüt ücret 4 bin 50 lira oldu. İstihdam sayısı milyonları bulan 4 farklı sektörde ise çalışanların aylık ortalama brüt ücreti asgari ücretin altında kaldı.
İstihdam içerisinde en yüksek ücretlerin finans ve sigorta sektöründe olduğu belirlendi. Bu sektörde 2020 yılında istihdam edilenlerin ortalama ücreti ise brüt 13 bin 587 lira. 2020 yılında finans sektöründe 312 bin 221 sigorta sektöründe ise 20 bin 417 olmak üzere toplam 332 bin 638 kişi istihdam edildi.
ASGARİ ÜCRETİN BİLE ALTINDA
En düşük ücretin ise konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Konaklama ve yiyecek hizmetleri aylık brüt ücret aylık 2 bin 109 lira ortalama ile işgücünün en ucuz olduğu sektör. Bu sektörde işçilerin ortalama ücreti asgari ücretin dahi altında kaldı. Covid-19 salgınından en çok etkilenen sektörlerden olan konaklama ve yiyecek hizmetlerinde geçen sene 957 bin 574 kişi istihdam edildi.
Düşük ücretli sektörlerde konaklama ve yiyecek hizmetlerini aylık brüt 2 bin 320 lira ortalama ile inşaat sektörü takip etti. İnşaat sektöründe 2020 yılında 1 milyon 398 bin 514 kişi istihdam edildi. İnşaatta da işçilerin aylık gelir ortalaması asgari ücretin altında kaldı.
Toplam 17 sektörde, istihdamın BS Freepik ezici kısmını oluşturan 9 sektörde çalışanlar asgari ücretin altında, asgari ücrete ya da asgari ücretin biraz üzerinde ücretle çalıştı.
ORTALAMA ÜCRET SÜREKLİ DÜŞÜYOR
Doç. Dr. Aziz Çelik, istatistiklerin ortalama ücretin asgari ücrete yaklaştığını bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Çelik şu değerlendirmede bulundu. “Gelir yaşam gücü araştırmalarıyla hane halkı araştırmalarından bildiğimiz bir gerçeği teyit ediyor. Bu da ortalama ücretin asgari ücrete yaklaştığıydı. Bu işgücü maliyeti istatistikleri de benzer bir eğilimi ortaya çıkarıyor. Yani ortalama iş gücü maliyeti ile ortalama brüt ücrete baktığımızda asgari ücrete doğru bir yaklaşma var.”
BÖLÜŞÜM ESASLI POLİTİKA ŞART
Çelik şöyle devam etti: “İşveren maliyetleri genel olarak ÜFE olarak ifade edilirse işveren maliyetleri içerisinde işgücü maliyetleri daha az artıyor. Dolayısıyla işçilik daha ucuzlamış oluyor. İşçilerin geliri açısından da işçi ücretleri resmi TÜFE’nin altında kalıyor. Bu da gelirlerin, harcamaların azaldığı anlamına geliyor. Göreli bir yoksullaşma yaşanmakta olduğunu gösteriyor. Ücretlerin ve işgücü maliyetlerinin resmi enflasyon altında kaldığını, ücretlerin asgari ücrete yaklaştığını gösteriyor. Asgari ücretin enflasyona endeksli olmaktan çıkarılması ve bölüşüm ilişkilerine dayalı bir ücret politikası oluşturulması lazım. Enflasyona endeksli olması yetmiyor. Birim verimlilik daha fazla arttığı zaman asgari ücretin payı yine düşüyor.”