İşgücü istatistiklerinde en çok dikkati çeken ve üstünde durulan kuşkusuz işsizlik oranıdır ama “ne eğitimde ne istihdamda” olanları gösteren ve NENİ olarak kısaltılan bir kavram var ki bir bakış açısıyla aslında resmin büyüğü budur.

Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık tarihi çalışmalarında çok yetersiz kalan bir alan, çalışma mevzuatının ötesinde, bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde yer alan hükümlerdir.

Sendikal haklarını istedikleri için işten atılan ve bir aydır direnen Polonez işçilerinin gölgesinde dinlendiği ağacı kestiler. Yetmedi, şimdi de işçilere sözlü ve fiziksel saldırı başladı.

İşçi ve emekçiler ülkenin dört yanında hak mücadelesini baskılara rağmen sürdürüyor. İstanbul’dan Gebze’ye ve Hatay’a uzanan direnişlerde pek çok farklı işkolundan işçi ‘‘Umutluyuz, kazanacağız’’ dedi.

Temmuz verilerine göre Türkiye’de en çok iş cinayetinin yaşandığı il sekiz ölüm ile İstanbul oldu.

Önce bir hatırlatmada bulunmak isterim. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun bu ayki toplantısı normal takvime göre 22 Ağustos Perşembe günü yapılacaktı.

Polonez Genel Merkezi önünde haklarını arayan işçiler polis müdahalesine uğradı. Alınteri için mücadele eden işçilerin önüne uluslararası sermayenin gücüyle barikatlar örülürken işçiler pes etmeyeceklerini söyledi.

İşverenin, Anayasa’yı hiçe sayarak bir mesajla işten attığı Polonez işçilerinin direnişi, bir aya yaklaştı. Eylemde adres bu kez Polonez Genel Müdürlüğü oldu.

2023 yılının aralık ayında yüzde 49 zamla asgari ücret 17 bin TL olarak belirlendi. Ancak yılbaşında yapılan yüzde 49’luk zam enflasyonist baskı içinde giderek eridi.