AVRUPA EMPERYALİZMİ VE SENDİKALARIMIZ
1990´lı yılların başlarından itibaren Amerikan emperyalistlerinin Türkiye işçi sınıfına yönelik çalışmalan gerilerken, Avrupa Birliği emperyalistlerinin çalışmalan yoğunlaştı. Günümüzde sendikalarımıza yönelik en ciddi tehdit, AB´den gelmektedir.
1990’lı yılların başlarından itibaren Amerikan emperyalistlerinin Türkiye işçi sınıfına yönelik çalışmalan gerilerken, Avrupa Birliği emperyalistlerinin çalışmalan yoğunlaştı. Günümüzde sendikalarımıza yönelik en ciddi tehdit, AB’den gelmektedir. Avrupa Birliği emperyalistleri bir taraftan AB projeleri, bir taraftan devlet kontrolündeki vakıflar, bir taraftan da doğrudan devletler aracılığıyla sendikalara para aktarmaya başladı.
EMPERYALİST AB PROJELERİ
Sendikalar içinde Avrupa Birliğinden "proje" adı altında para alan ilk örgüt, DİSK’tir. DİSK 1996-1997 yıllannda Avrupa Birliğinden 150 bin Euro aldı. DİSK, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa inisiyatifi isimli bir yapılanma aracılığıyla da Avrupa Komisyonundan 550.128 Euro hibe aldı. Proje No. DDH/2001/0177’dir. DİSK aynca gerek ülke içindeki bazı kuruluşlarla, gerek de Avrupa Sendikalar Konfederasyonu aracılığıyla alınmış AB projelerinde yer aldı. Demokrasi ve İnsan Haklan için Avrupa İnisiyatifi kapsamında DİSK üyesi Dev Maden-Sen de Avrupa Komisyonundan 83.189 Euro hibe aldı.
2006 yılı Mayıs ayında başlayan ve 18 ay süren projenin toplam maliyeti ise 123.606 Euro idi (DDH/2004/085-345). Dev Maden-Sen aynca Avrupa Birliğinin Türkiye İş Kurumu aracılığıyla gerçekleştirdiği projeler yoluyla Avrupa’dan 141.950 Euro’luk bir hibe aldı (TR0205.01-02/140). Türk-İş ilk başlarda Avrupa Birliğinden para almadı. Ancak daha sonraki yıllarda "projecilik" çekici geldi. Türk-İş, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu aracılığıyla alınan 3,5 milyon Euro’luk projede yer aldı. Türkİş, mesleki eğitim alanında da Avrupa Birliği kaynaklarının kullanıldığı projelere katıldı. Hak-İş ise AB emperyalistlerinden para alma konusunda bir tartışma bile yaşamadan, "projeciliğe" başladı. Hak-İş, 2 sosyal diyalog projesinden (TR0403.05-03/028 ve 034) toplam 154.683 Euro aldı. Hak-İş aynca çeşitli belediyelerle de ortak olarak proje aldı ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu aracılığıyla pazarlanan 1 milyon Euro’luk ve 3,5 milyon Euro’luk projelere katıldı. KESK 2001 yılında AB emperyalistlerinden Avrupa Sendikalar Konfederasyonu aracılığıyla alınan 1 milyon Euro’luk projeye dahil oldu.
Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu, Avrupa Birliğinden kaynak almadı. Ancak, bu konfederasyona bağlı Türk EĞİTİM-Sen 81.539 Euro’luk bir sosyal diyalog projesini üstlendi. Memur-Sen ise Avrupa Birliğinden 75.842 Euro’luk bir proje (TR0403.05-03/038) aldı. Emperyalistlerin Türkiye sendikacılık hareketini etkileme kanallanndan biri de tek tek devletlerin sendikalara doğrudan para yardımında bulunmasıdır. Örneğin, Hollanda devleti bazı sendikalara para verdi. DİSK’e bağlı Dev.Maden-Sen bu yardımdan yararlandı.
DEVLET KONTROLÜNDE VAKIFLAR
Alman devletinin azgelişmiş ülkelere sızmada kullandığı araçlann en ilginçlerinden biri, 1990 yılında kurulan Rosa Lüksemburg Vakfı’dır. Türkiye’deki bazı sendikalarla ve kurumlarla son yıllarda ilişkilerini yoğunlaştıran bu kuruluş tümüyle emperyalist Alman devleti tarafından finanse edilmektedir. Örneğin, bu kuruluşun 2007 yılındaki 17 milyon 323 bin Euro’luk toplam gelirinin 17 milyon 258 bin Euro’luk bölümünü Federal Alman devleti karşılamıştır. Aman devleti, bazı ülkelerdeki sokulan tuzağa düşürmek için, kendisine karşı silahlı ayaklanma başlatan bir komünistin bile adını ve itibarını kullanmaktan çekinmemektedir. Almanların Friedrich Ebert Vakfı da devlet tarafından finanse edilen ve Türkiye’de sendikalarla ortak çalışmalar yürüten bir kuruluştur.