BAKLİYAT GELECEĞİN GIDASI OLACAK
Şu anda dünya genelinde bir bitkisel protein akımı başlamış durumda. Ve bu konuda Ar-Ge çalışmaları sürekli olarak artma eğilimi göstermektedir.
Özellikle büyük firmalar bu alanda çok önemli yatırımlar yapmaktadırlar.
Bu bağlamda, et ile eşdeğer, ete alternatif, yüksek protein seviyesine sahip ve ete kıyasla daha ekonomik olan mercimek, nohut, kuru fasulye ve bezelye gibi bakliyat ürünleri de gelecekte bu trendin en değerli parçalarından biri olacaktır.
Örneğin Amerika, Kanada ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde bakliyatın kendisinin tüketilme oranı düşüktür. Bu ülkeler bakliyatı daha çok konserve, humus, cips, bakliyat unundan ekmek, burger, köfte, nugget, snacks, kek, pasta vb. katma değer yaratan türev ürünler olarak tüketmektedirler. Ayrıca bakliyat bu ülkelerde bitki bazlı et üretiminde vb. birçok gıdada katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.
Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) tarım ve gıda sektörüne ilişkin önümüzdeki on yıllık öngörülerini içeren raporu da bu trendin önemine vurgu yapmaktadır.
İlgili rapora göre önümüzdeki on yıllık süreçte hızlı kentleşme, değişen yaşam koşulları ve yoğun çalışma şartları ile ilişkili olarak sağlıklı, hazır ve atıştırmalık gıdalara olan talebin önemli ölçüde yükselmesi tahmin edilmektedir.
Bitki bazlı proteinde Ar-Ge yatırımları artıyor
Dünya genelinde büyük firmalar (Bühler, Nestle…) bu alanda önemli yatırımlar yaparken ülkemizde ise büyük bir boşluk ama önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Bu husus Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM) tarafınca hazırlanan ürün masası raporlarında da yer almaktadır.
İlgili raporlarda bitki bazlı protein üretimine ve ürün çeşitlendirilmesine yönelik Ar- Ge çalışmalarının ve bu konuda girişimde bulunan sektörün dünyada olduğu gibi ülkemizde de desteklenmesinin önem arz ettiği vurgusu yapılmaktadır.
OECD ve FAO’nun önümüzdeki on yıllık öngörülerine göre hızlı kentleşme, değişen yaşam koşulları ve yoğun çalışma şartları ile ilişkili olarak bakliyat ürünlerinin merkezinde olduğu sağlıklı, hazır ve atıştırmalık gıdalara olan talep önemli ölçüde yükselecek.
Şu an Türkiye, dünya nohut üretiminde üçüncü, mercimek üretiminde ise dördüncü sırada yer almaktadır. İhracatta ise kırmızı mercimekte 3’üncü ve nohutta 5’inci konumdadır. Ülkemizin bakliyatta sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi ve gelişen bitkisel protein pazarında şimdiden yer alınması amacıyla inovatif, katma değeri yüksek, niş hedeflere ulaşacak bakliyat türev ürünleri geliştirmeye yönelik Ar- Ge merkezleri kurulması gerekmektedir.
Kamu, Özel Sektör ve Üniversite İş birliği
Gelişmiş ülkeler bakliyatta değişen tüketim alışkanlıklarını ve beslenme modellerini temel alan, bakliyat tarımında protein oranları yüksek çeşitlerin geliştirilmesi ve üretiminin artırılmasına yönelik yeni politikalar oluşturmaktadırlar. Bu politikalar kapsamında şimdiden tohum ıslah çalışmaları yapmaktadırlar.
Ancak bir milyon tona gerileyen üretim hacmi ile arzu ettiğimiz bu dönüşümü ne yazık ki gerçekleştiremeyiz. Devletimizden beklentimiz ülkemizin de bu gerçekten hareketle şimdiden uzun vadeli bir planlama dahilinde bu yönde politikalar oluşturması ve bu politikaların uygulanmasını sağlayacak etkin bir destek ve teşvik mekanizması oluşturmasıdır.
Ayrıca, Üçüncü Tarım Orman Şurası’nın sonuç bildirgesinde Ar-Ge ve inovasyonda kaynakların daha etkin kullanılması için kamu, özel sektör ve üniversiteleri de kapsayacak yeni bir kurumsal altyapının oluşturulması’ ifadesi yer alıyor.
Dolayısıyla, bu yöndeki çalışmaların ivedilikle tamamlanarak Ar-Ge faaliyetleri için yeni bir yol haritası belirlenmesinin büyük önem arz ettiği kanısındayım.
Bu hedeften hareketle, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) tarafından yürütülmekte olan 2021 Yılı Yenilik ve Verimlilik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı kapsamında, Mersin Ticaret Borsası olarak hazırladığımız Bakliyat Araştırma Merkezi Projesi kabul edilmiştir.
Bakliyat Araştırma Merkezi
Bu proje ile halihazırda yalnızca ayıklama ve paketlemeyi içeren bakliyat işleme sürecini ArGe temelli olarak dönüştürüp, değişen bu yeni trendlerle birlikte sektörün gelişiminin sağlanması hedeflenmektedir. Böylece bakliyatta dünya genelinde yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda oluşan bilgi birikiminin ülkemize kazandırılması, sektörün kullanımına sunulması, nihai tüketici tercihlerine cevap verecek şekilde tüketime hazır, lezzetli, sağlıklı ve ekonomik ürünler geliştirilmesi ve bu ürünlerin ticarileştirilerek yaygınlaşması sağlanacaktır. Bakliyat Araştırma Merkezi ile yeni tüketim trendlerine uygun olarak sektörün gelişimi sağlanacak.