Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
22 Temmuz 2024
BASIN-İŞ KANUNUNDA İŞ GÜVENCESİ

Gazetecilerin işverenleriyle ilişkilerini düzenleyen ilk kanun, 13.6.1952 gün ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanundur (Resmi Gazete, 20.6.1952).

BASIN-İŞ KANUNUNDA İŞ GÜVENCESİ

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

Bu kanun 4.1.1961 gün ve 212 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki 5953 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun (Resmi Gazete, 10.1.1961) ile büyük ölçüde değiştirildi.

Kanunun Kapsamı

Kanunun ilk biçiminde Basın İş Kanununun kapsamı aşağıdaki biçimde düzenlenmişti:

Madde 1. Bu kanun hükümleri Türkiye’de yayınlanan mevkutelerle haber, fotoğraf ajanslarında veya benzeri yayın müesseselerinde ve matbaalarında başmuharrirlik, muharrirlik, mesul müdürlük, yazı işleri müdürlüğü, istihbarat şefliği, muhabirlik, mütercimlik, musahhihlik, foto muhabirliği, ressamlık, karikatürcülük, istihbarat telsizciliği ve radyoculuğu, gazete müdürlüğü ve idare müdürlüğü gibi her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki ‘işçi’ tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ecîr olarak çalışanlara ‘gazeteci’ denir.”

Bu madde, 212 sayılı Kanunla 1961 yılında aşağıdaki biçimi aldı ve günümüzde de yürürlükte bulunmaktadır:

“Madde 1

“Bu Kanun hükümleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki “işçi” tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır.

“Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir.”

Feshin ihbarı:

İş güvencesinin en önemli unsurlarından biri, iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde karşı tarafa bildirimde bulunulmasıdır.

Madde 5. Müddeti muayyen olmıyan iş akitlerinde feshin ihbarı bu kanunda yazılı mühletlere tâbidir.

“6 ncı ve 7 nci maddelerde yazılı ihbar mühletlerine tekabül eden ücret miktarındaki tazminatın iş veren veya gazeteci tarafından diğer tarafa önceden ödenmesi suretiyle akdin derhal feshi de caizdir.”

212 sayılı Kanunla bu maddede bir değişikliğe gidilmedi.

Akdin işveren tarafından feshi ve kıdem tazminatı, 5953 sayılı Kanunun ilk biçiminde aşağıdaki gibiydi:

Madde 6. Birinci maddenin şümulüne giren bir iş yerinde iş verenle arasındaki hizmet münasebeti bir veya mütaaddit mukaveleye istinaden fasılasız olarak en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi, yapılacak yazı ihbardan üç ay geçtikten sonra muteber olur. Beş seneden az hizmeti olanlar için bu ihbar mühleti bir aydır.

“Hizmetine bu madde hükümlerine göre son verilen gazeteciye feshi ihbar edilen mukavelenin taallûk ettiği her hizmet yılı veya küsuru için son aylığı esas ittihaz olunmak suretiyle her yıl için bir aylık ücreti miktarında tazminat verilir. Ancak, yıllık hizmetin altı aydan az kısmı nazara alınmaz.”

Bu madde, 1961 yılında 212 sayılı Kanunla aşağıdaki biçimi aldı:

Madde 6 –

“Meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecilere kıdem hakkı tanınır.

“Kıdem hakkı gazetecinin mesleke ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır.

“Akdin feshi halinde gazeteci, bu süreye göre hesaplanacak tazminatı almaya hak kazanır.

“Birinci maddenin şümulüne giren bir işyerinde işverenle arasındaki hizmet münasebeti bir veya müteaddit mukaveleye istinaden fasılasız olarak en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra muteber olur. Beş seneden az hizmeti olanlar için bu ihbar müddeti bir aydır.

“İhbar müddetinin son günü olan tarih tazminata esas tutulur ve yıllık izinden sayılmaz.

“Gazeteci yıllık iznini kullanmamışsa, işine son verilmesi halinde, izin müddetine ait ücreti kendisine peşin olarak verilir.

“Hizmetine bu madde hükümlerine göre son verilen gazeteciye feshi ihbar edilen mukavelenin taallük ettiği her hizmet yılı veya küsuru için, son aylığı esas ittihaz olunmak suretiyle her yıl için bir aylık ücreti miktarında tazminat  verilir. Ancak, yıllık hizmetin altı aydan az kısmı nazara alınmaz. İlk mukavele yılında bu miktar hesaplanmaz.

“Bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi, yeni işine girişinden itibaren hesaplanır. Ancak, buna aykırı olarak işverenle gazeteci arasında yapılacak mukavele muteberdir.

“İşverenin maddi imkansızlık sebebiyle gazetecinin tazminatını bir defada ödeyememesi halinde, tediye en çok dört taksitte yapılır ve bu taksitlerin tamamının süresi bir yılı geçemez. Ancak, bu bölünme o iş yerinin mali vergisini tahakkuk ettiren maliye şubesinin, müessesenin zarar etmekte olduğu kararı üzerine yapılabilir.”

Bu maddeye 9.8.2002 gün ve 22.5.2003 tarihli 4773 ve 4857 sayılı Kanunlarla şu hüküm eklendi: “İş Kanununun 18, 19, 20, 21 ve 29 uncu maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.”

Deneme Süresi

Basın İş Kanununun 1952 yılında kabul edilen ilk biçiminde deneme süresi en çok üç aydı:

“Tecrübe müddeti

Madde 10. Mesleke ilk intisap eden gazeteciler için tecrübe müddeti en çok üç aydır. Bu müddet içinde taraflar iş akdini ihbar mühletine ve tüzminat mükellefiyetine tâbi olmaksızın feshedebilirler.”

Deneme süresi 1961 yılında 212 sayılı Kanunla aşağıdaki biçimi aldı:

“Tecrübe müddeti:

“Madde 10-

“Mesleke ilk intisap eden gazeteciler için tecrübe müddeti en çok üç aydır. Bu müddet içinde taraflar iş akdini ihbar müddetine ve tazminat mükellefiyetine tabi olmaksızın feshedilebilirler.

“Bu müddetin sonunda mukavelenin yazılı olarak yapılması mecburidir.

“Stajyer adedi, mukaveleli yazı işleri kadrosunun yüzde onunu geçemez.”

Derhal Fesih Hakkı ve Tazminatı

Tarafların iş sözleşmesini derhal feshedebileceği durumlar Kanunun ilk biçiminde aşağıdaki şekilde düzenlenmişti:

Madde 11. Bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref ve şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlâl edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde gazeteci ihbar müddetini beklemeden akdi feshedebilir.

“İş akdini birinci fıkranın verdiği hakka dayanarak fesheden gazeteci, iş verenin kusuru neticesinde iş akdini feshetmiş olsa idi ne miktarda tazminat alacak idiyse, o miktar tazminat istiyebilir.

“Vazifesinin ifasiyle ilgili hususlarda gazetecinin bilerek veya ağır bir ihmali neticesi olarak mevkutenin itibar veya şöhretine halel verecek fiil ve harekette bulunması hali iş verene ihbar mühletini beklemeden iş akdini derhal feshetmek hakkını veren ağır sebeplerden sayılır.

“Gazetecinin, şeref ve şöhretine halel verebilecek mahiyette bir fiil ve harekette bulunması için iş veren tarafından vâki isteği yerine getirmemesi hali iş verene ihbar mühletini beklemeksizin iş akdini feshetmek hakkını vermez.

“Müddeti muayyen olan mukavelelerde de yukarda yazılı fesih hakkı mukavele müddetinin sona ermesini beklemeksizin kullanılabilir.”

Bu madde, 1961 yılında 212 sayılı Kanunla aşağıdaki biçimi aldı:

“İhbar mühletini beklemeksizin fesih hakkı ve tazminat:

“Madde 11 – Bir mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde, gazeteci ihbar mühletini beklemeden akdi feshedebilir.

  “İş akdini birinci fıkranın verdiği hakka dayanarak fesheden gazeteci, işverenin kusuru neticesinde iş akdini feshetmiş olsa idi ne miktar tazminat alacak idiyse, o miktar tazminat isteyebilir.

 “Vazifesinin ifasiyle ilgili hususlarda gazetecinin bilerek veya ağır bir ihmali neticesi olarak mevkutenin itibar veya şöhretine halel verecek fiil ve harekette bulunması hali işverene ihbar mühletini beklemeden iş akdini derhal feshetmek hakkını veren ağır sebeplerden sayılır.

“Gazetecinin, şeref ve şöhretine halel verebilecek mahiyette bir fiil ve harekette bulunması için işveren tarafından vaki isteği yerine getirmemesi hali işverene ihbar mühletini beklemeksizin iş akdini feshetmek hakkını vermez.

“Müddeti muayyen olan mukavelelerde de yukarda yazılı fesih hakkı mukavele müddetinin sona ermesini beklemeksizin kullanılabilir.”

İş Sözleşmesinin Uygulanmaması Durumunda Fesih

Kanunun 1952 yılında kabul edilen ilk biçiminde iş sözleşmesinin uygulanmaması durumunda fesih aşağıdaki biçimde düzenlenmişti:

“Akdin tatbik edilmediği hallerde fesih

“Madde 12. I-A) İş verenle gazeteci arasındaki iş akdinin muayyen bir müddet için akdedilmiş olup olmadığına bakılmaksızın, gazetecinin kendi kasdı veya ağır bir ihmali olmaksızın uğradığı hastalık veya kaza neticesinde iş görememek durumuna düşmesi halinde;

“B) Müddeti muayyen olmıyan bir iş akdiyle bağlı bulunan gazetecinin şahsını ilgilendiren meşru bir sebep veya ifasından kaçınamıyacağı kanuni bir vazife hasebiyle işini görmediği hallerde;

“C) Müddeti muayyen olan bir iş akdiyle bağlı bulunan gazetecinin yukarıki bentte yazılı sebepler dolayısiyle ardı ardına iki gününden fazla veya bir ay içinde ceman üç iş gününden fazla işini görememesi halinde, iş veren, iş akdini ancak bu kanının (5)nci ve (6)ncı maddelerinde yazılı ihbar mühletini ve tazminat vecibelerini yerine getirmek suretiyle feshedebilir.

“II. (A) bendinde bahsi geçen iş görememek durumunu tevlideden kaza veya hastalık gazetecinin vazifesinin ifasiyle ilgili bir sebepten ileri gelmişse, kasıt veya ihmalin mevcut olup olmadığı nazara alınmaksızın, (I) numaralı fıkra hükmü uygulanır.

“III. İş görememek durumu (16)ncı maddede yazılı hallerden ileri gelmişse, mezkûr madde hükümleri tatbik olunur.

“IV. Bu maddenin (A) bendinde yazılı haller dolayısiyle vazife göremiyecek duruma düşüp de iş veren tarafından işinden çıkarılan gazeteci, âzami bir sene zarfında iyileştiği takdirde, tekrar eski işine tercihan alınır.”

Bu madde, 1961 yılında 212 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında aşağıdaki biçimi aldı:

“Akdin tatbik edilmediği hallerde fesih:

“Madde 12 –

“Gazetecinin uğradığı hastalık sebebiyle iş akdi işveren tarafından feshedilemez. Ancak, bu hastalığın altı aydan fazla uzaması halinde tazminat verilmek suretiyle akdin feshi cihetine gidilebilir.

“Bu maddenin birinci fıkrasında yazılı haller dolayısiyle vazife göremiyecek duruma düşüp de işveren tarafından işinden çıkarılan gazeteci, azami bir yıl içinde iyileştiği takdirde tekrar eski işine tercihan alınır.”

Mahkûmiyet veya Yayının Tatili Halinde Ücret

Gazetecilerin iş güvencesinin önemli unsurlarından biri, mahkûmiyet veya çalıştıkları yayının tatili halinde iş sözleşmesinin ve ücret ödenmesinin durumuydu

Bu konu, Kanunun 1952 yılında kabul edilen ilk biçiminde aşağıdaki şekilde düzenlenmişti:

“Mahkûmiyet veya yayının tatili halinde ücret

“Madde 17. Mensup olduğu mevkutedeki bir yayın dolayısiyle hürriyet tahdide uğrıyan gazeteci ücretini iş verenden almakta devam eder. Yayın, mevkute mesul müdürünün veya mevkute sahibinin haberi olmadan yaptırıldığı veya mesul müdürün tetkikından geçirilerek neşri takarrür eden şekil üzerinde tahrifat, tadilât, tay yahut da ilâveler icra olunduğu takdirde, böyle bir yayın dolayısiyle hürriyeti tahdide uğrıyan gazeteci bu hükümden faydalanamaz.

“Birinci fıkradaki hürriyet tahdidi gazetecinin o mevkuteden ayrılmasından sonra vukua gelmişse, gazetecinin bahsi geçen mevkuteden son aldığı ücreti miktarındaki tazminat, hürriyeti tahdit edildiği müddetçe, her ay yayının yapılmış olduğu mevkute sahibi tarafından ödenir.

“Her ne sebeple olursa olsun, neşriyatı tatil edin mevkutede çalışanlar tatil tarihinden itibaren iki ay müddetle ücretlerini alırlar.”

Bu düzenleme, 1961 yılında 212 sayılı Kanunla aşağıdaki biçimi aldı:

“Mahkumiyet veya yayının tatili halinde ücret:

“Madde 17 –

“Mensup olduğu mevkutedeki bir yayın dolayısiyle hürriyeti tahdide uğrayan gazeteci ücretini işverenden almakta devam eder. Ancak, hürriyetin tahdidini mucip olan yayın, mezkür gazeteci tarafından mevkute sorumlu müdürünün veya sahibinin haberi olmadan yapıldığı veya yaptırıldığı yahut sorumlu müdürün tetkikından geçirilerek neşri tekarrur eden şekil üzerinde tahrifat, tadilat, tay veyahut ilaveler yapmak veya yaptırmak suretiyle vuku bulduğu takdirde mezkür gazeteci bu hükümden faydalanamaz.

“Hürriyeti tahdide uğrayan gazeteci bağlı bulunduğu kadroya yapılacak toplu zamlardan emsali gibi istifade eder.

“Birinci fıkradaki hürriyet tahdidi gazetecinin o mevkuteden ayrılmasından sonra vukua gelmişse, gazetecinin bahsi geçen mevkuteden son aldığı ücreti miktarındaki tazminat, hürriyeti tahdit edildiği müddetçe her ay yayının yapılmış olduğu mevkute sahibi tarafından ödenir.

“Her ne sebeple olursa olsun, neşriyatı tatil edilen mevkutede çalışanlar tatil tarihinden itibaren iki ay müddetle ücretlerini alırlar. Bu gazetecilerin kanuni tazminatı da tercihan ödenir.”

DİĞER HABERLER
EN BÜYÜK EMANET CUMHURİYET!
EN BÜYÜK EMANET CUMHURİYET!

İşgal altındaki topraklardan bağımsız bir ülke, ümmet olan topluluktan millet, padişahlıktan millet egemenliği yaratan sistemin adıdır; Cumhuriyet.

DAHA AZ SOSYAL HARCAMA, DAHA ÇOK VERGİ: BÜTÇENİN ŞİFRELERİ!
DAHA AZ SOSYAL HARCAMA, DAHA ÇOK VERGİ: BÜTÇENİN ŞİFRELERİ!

2025 bütçesinde ‘daha az sosyal harcama ve daha çok vergi’ var. Sosyal harcamalar kısılırken daha çok vergi toplanması hedefleniyor. Bütçe gelir bölüşümünü iyileştirmek bir yana, daha da bozacak özelliklere sahip.

ÜCRETLİLER HER YIL DAHA YÜKSEK VERGİ ÖDÜYOR
ÜCRETLİLER HER YIL DAHA YÜKSEK VERGİ ÖDÜYOR

Türk-İş, vergi konusundaki mevcut sorunlar ile bu sorunlara çözüm önerilerini içeren bir rapor hazırladı.

POLONEZ İŞÇİLERİ PASTAYI KESTİ MÜCADELEYİ YÜKSELTTİ
POLONEZ İŞÇİLERİ PASTAYI KESTİ MÜCADELEYİ YÜKSELTTİ

Mücadelelerinin 100’üncü günlerini pastayla, halaylarla kutlayan Polonez işçileri, Çarşamba günü Kocaeli Şekerpınar’da kurulu Bifet fabrikası önünde açıklama yapacaklarını duyurdu. İşçiler kararlılık mesajı verdi.