BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ
Başkanlar Kurulumuz 30 Nisan 2016 Cumartesi günü Adana’da toplandı. Toplantıda yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar şöyledir:
Ülkemiz son dönemde şiddetli ve bölücü terör saldırıları yaşamaktadır. Birlik ve bütünlüğümüze yönelik bu saldırıları TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak kınıyor, saldırılarda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza ve güvenlik güçlerine allahtan rahmet, bütün ulusumuza da başsağlığı diliyoruz.
Bu saldırıların ülkemizdeki kardeşlik bilincini, birlikte yaşama kararını sarsamayacağına ve ülkemiz üzerinde bölücü girişim ve planların amacına ulaşamayacağına inanıyoruz.
Tüm bu süreci kaygıyla izliyor ve ülkemizin içinde bulunduğu kaos ortamının, işçilerin hak mücadelesini de engellediğini görüyoruz.
AKP hükümeti 14 yıllık iktidar süreci boyunca gerek yasal düzenlemelerle gerekse fiili uygulamalara izin vermesi sonucu, işçi sınıfının kazanılmış pekçok hakkını elinden aldı. Türkiye işçi sınıfı bu hakları örgütlü mücadelesi sonucu elde etti. Oysa bugün yine örgütlü mücadele içerisinde kaybediyor. TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak İktidar-Sermaye işbirliğinin saldırılarına karşı, işçi sendikalarını üzerine düşen sorumluluğu ve asli görevlerini yerine getirmeye, haklarımıza yönelik saldırılar karşısında ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Başkanlar Kurulumuz 1 Mayıs taleplerini şöyle belirlemiştir:
-“Kırmızı Çizgimiz” dediğimiz Kıdem Tazminatı ile ilgili hazırlandığı söylenen taslak acilen durdurulmalı, iktidar partisinin bu girişimde ısrar etmesi durumunda TÜRK-İŞ Genel Kurulu’nda alınan “Genel Grev” kararı hayata geçirilmelidir.
-Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme işçiler için tam bir kölelik uygulaması anlamına gelirken sendikasızlaştırmayı da beraberinde getiriyor. Avrupa’da da uygulanan sistem aldatmacasıyla gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışılıyor. AKP Hükümetinin dayatması olan bu kölelik tasarısı derhal Meclis’ten geri çekilmelidir.
-Hükümetin bir başka aldatmacası olan taşeron işçileri için hazırlanan düzenleme tamamen güvencesiz çalıştırmayı yasalaştırmaktan başka bir şey değildir. Çözüm taşeronluk sisiteminin tamamen ortadan kaldırılarak, tüm işçilerin kadrolu ve güvenceli çalışma hakkına kavuşmasıdır.
-İş Sağlığı ve Güvenliği yasası sadece kağıt üzerinde kalmamalı, gerekli önlemleri almayan işverenlerle ilgili ağır yaptırımlar uygulanmalı. İş Güvenliği Denetimi, her türlü müdahaleye açık özel kurumlar tarafından değil, kamu tarafından yapılmalı.
-Örgütlenmenin önündeki engellerin biri de işe iade davalarındaki gecikmedir. Burada Yargıya da bir çağrımız var. İş Mahkemelerindeki yoğunluk bilinen bir durum. Ancak işçilerin hak ve örgütlenme mücadelesi dava süreçlerinin uzaması sonucu bir kayba dönüşmektedir. Bu sürecin hızlanması için gerekli çözümlerin üretilerek acilen hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.