Ürdün sermayeli Polonez fabrikasında işten atılan 146 işçi, işverenin gündelik işçi oyununa karşı bedenlerini siper etti

Ürdün sermayeli Polonez iş yerinde, yıllarca asgari ücrete mahkum edilerek çalışan, baskıya maruz kalan işçiler anayasa ile korunan sendikal örgütlenme hakkını kullandığı için işten çıkarılalı neredeyse iki ay oldu. 146 işçi, fabrika önündeki hak mücadelesini her gün kararlılıkla sürdürürken işveren kanun tanımazlığına devam ediyor.

Hukuksuzluk Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca da tespit edilirken işveren üretimi içerideki işçilere baskı yaparak; gündelikçi işçilerle yapmaya çalışıyor. Gündelikçi işçilerin fabrikaya alınmasını engellemek isteyen işçiler servis girişlerinin olduğu kapının önüne yattı. İşçiler kanunsuzluğa isyan etti.

SERVİS GİRİŞİNE YATTILAR
Polonez işçileri de önceki gün işverenin kanuna aykırı olarak aldığı gündelikçi işçileri taşıyan servis araçlarının fabrikaya girişini engellemek için yeni bir barışçıl eylem buldu. İşçiler, servislerin giriş-çıkış noktasının bulunduğu alana yatarak araç geçişini engellemek istedi. Gündelikçi işçiler, işten çıkarılan işçilerin üzerinden atlayarak fabrikaya girdi.

SUÇ OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE GÜNDELİKÇİ DE VAZGEÇTİ
Yaşananların ardından işveren dün ikinci bir yol açtı ve servisler emniyet eliyle fabrikaya sokulmak istendi. Ancak, bu defa işten çıkarılan işçilerin mücadelesini gören ve hijyen eğitimleri olmadan çalışmalarının yasak olduğunu öğrenen gündelikçi işçiler işverene ‘Bize suç işletiyorsun.’ diyerek fabrikaya girmek istemedi.

EN ANLAMLI YANIT!
Öte yandan direnişin sembolü kadınlar en önde yer almaya devam ediyor. Suzan Abla da gündelikçi işçilerin girişini protesto etmek için önceki gün kapı önündeydi. İki yıldır fabrikada çalışıyordu. Haksız yere işten çıkarılan arkadaşlarına destek verdiği için o da yüz kızartıcı suç işlediği bahanesiyle işten çıkarıldı. Suzan Abla “Sesinizi duyurmaya geldim” diyen muhabire ağlayarak “Benim sesim bu kızım.” yanıtını verdi, mücadele ettikleri alanı gösterdi.

‘KİMSEYE YEDİRMEM EMEĞİMİ’
Bir kadın işçi de “Kimseye yedirmem emeğimi, onların parası varsa benim de emeğim var. Çalışsın o fabrika, kazansın! Araplar yesin, Türk vatandaşı yerlerde sürünsün.” diyerek isyan etti.
Polonez işçileri seslerinin yetkililerce duyulmasını ve işlerine dönmek için adım atılmasını bekliyor.

BAKANLIKTAN TESCİLLİ SENDİKA DÜŞMANLIĞI
Bakanlık, ağustos ayının sonunda firmanın işçilerin iş akitlerini sendikal baskı nedeniyle sonlandırdığını, işverenin Türkiye İş Kurumu’na bildirmeden 145 işçi için toplu çıkış verdiğini duyurmuş, bu nedenle şirkete idari para cezası uygulamıştı. Ayrıca, sendika üyesi işçileri işten çıkarmak suretiyle iş yerinde hukuka aykırı olarak sendikal faaliyetleri engelleyen işveren hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.