2015 yılından bu yana örgütlenme mücadelesi veren Bel Karper işçisi, Tekgıda-İş’in yetki davasını kazanmasına rağmen, işverenin tavrı nedeniyle toplu iş sözleşmesi masasına oturamadı.

Tekirdağ Çorlu’da faaliyet gösteren Bel Karper’de işçiler 2015 yılından bu yana sendika örgütlenme mücadelesi veriyor. Bel Karper işvereni, sendikaya üye oldukları için 5 işçiyi işten çıkartırken, 12 işçiyi ise salgın koşullarını öne sürerek ücretsiz izne çıkardı. İşçiler dün sendikaları Tekgıda-İş ile birlikte işveren bu hukuksuzluğu durdurma çağrısında bulundu.

2006 yılında Türkiye pazarına giren Bel Karper, ülkemizde ve dünya genelinde 27 üretim tesisi ve 12 bin çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, ambalajlı peynir üretiminde dünyanın önde gelen peynir üreticilerinden biri olan Bel Karper’in, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de gün geçtikçe büyümesini sürdürdüğünü ve yatırımlarını artırmaya devam ettiğini belirtti. Durdu, örgütlenme sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: “Bel Karper ülkemizde başarı hikayesi yazmaya devam ederken, bu büyümeden ve zenginleşmeden refah payını almak isteyen Bel Karper emekçisi 2015 yılında Tekgıda-İş Sendikası çatısı altında toplanmış, çok kısa sürede örgütlenmesini tamamlayarak devletimizin ilgili Bakanlığından aynı yıl içinde yetki çoğunluk tespiti almamızı sağlamıştır. Bel Karper emekçisi alın terinin karşılığını alabilmek ve refah payını yükseltmek için anayasal hakkını kullanırken, Bel Karper işvereni ne yapmıştır?

Kendisini bugünlere getiren ve prestijli bir şirket olmasını sağlayan emekçisinin sendikalı olma hakkını tanımayarak ülkemizdeki hukuk boşluğundan faydalanıp müzakere masasına oturmamak için, devletin verdiği yetki tespitine sudan sebeplerle itiraz etmiş, 6 yıl süren davalarla kendisini bugünlere getiren emekçisinin toplu iş sözleşmesi (TİS) hakkını gasp etmiştir. Bununla da kalmayıp davalar sürerken biri işyeri baş temsilcimiz olmak üzere 5 arkadaşımızı işten çıkartıp 12 arkadaşımızı da pandemi koşullarını bahane ederek ücretsiz izne çıkartarak sendika düşmanlığında sınır tanımadığını göstermiştir.

TİS MASASINDAN KAÇTI

6 yıldır yargıda devam eden yetki mücadelesinin geçen günlerde Tekgıda-İş lehine sonuçlandığını, adaletin tecellisini geç de olsa gösterdiğini belirten Yunus Dudu, şöyle devam etti: Ancak biz hukuka uygun davranırken, kazandığımız hukuk zaferi sonucunda hakkımız olan TİS hazırlıklarını yaparken, Bel Karper işvereni TİS taslağını çok maliyetli görerek, alışkanlık haline getirdiği hukuk tanımaz tavrını sürdürdü. Nezaket kurallarını da hiçe sayarak, belirlenen tarihte, önce TİS masasından kaçmış, yetmemiş, baş temsilcilik görevini yapan arkadaşımızı, işyerinde ahlaki davranmayarak işyeri sırlarını paylaşmak gerekçesini öne sürerek işten çıkartmıştır. Sendika düşmanlığını, salgın döneminde de işçi çıkartma yasağına rağmen sürdürmüştür. Kanun Tanımaz Bel Karper işverenine soruyoruz: Sen çalışanların ahlakını ve kurallara ne kadar uygun davrandığını sendika bu işyerine girdikten, TİS yetkisi alıp sözleşme taslağı hazırladıktan sonra mı aramaya başladın?

İŞYERİ BARIŞINI BOZUYORSUNUZ

İşveren ve işveren vekillerinin tutum ve davranışlarının işyeri barışını bozduğunu belirten Durdu, şöyle devam etti: “Sendikal hak ve özgürlükler, TİS haklarının da vazgeçilmez haklar olarak kabul eder, savunur ve takip eder. Buna ilişkin olarak Anayasanın 90. maddesinde 2004 yılında yapılan değişikliğin ardından, maddenin son fıkrası uyarınca usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri çalışma yaşamı alanındaki ulusal mevzuatın ayrılmaz bir parçasıdır. Uluslararası hukuk ortada iken siz ancak kendinizi kandırabilirsiniz, Sendikamızı ve bize güvenen üyelerimizi asla kandıramazsınız.”

YASALARIN ÜSTÜNDE DEĞİLSİNİZ

Bel Karper işverenini son defa uyarıyoruz diyen Durdu, şunları vurguladı: “Bu tutumunuzdan vazgeçin, işçi çıkarma yasağına rağmen işten çıkarttığınız işçi arkadaşlarımızı işe geri başlatın ve sözleşme masasından kaçmayı bırakın. Siz asla yasaların üstünde değilsiniz. Üyelerimizi 6 yıldır yeteri kadar sömürdünüz, artık yetkili sendikayız, davamızı kazandık. Üyelerimizi daha fazla sömürmenize asla izin vermeyeceğiz! Aksi takdirde örgütlü gücümüzü ve tüketimden gelen gücümüzü kullanarak yurtiçinde ve yurtdışında yaptığınız tüm hukuksuzlukları haykıracak, ürünlerinizi sattığınız tüm alışveriş merkezlerinde ürünlerinize boykot çağrısı yapacağız.

Sendikamız mücadelesinden asla vazgeçmeyecek, üyelerimizle birlikte sizin baskılarınıza asla boyun eğmeyeceğiz. Emekçilerin hak ve hürriyetleri hukuk tanımaz şirketlerin ve patronların insafına bırakılamayacak kadar kıymetlidir.