Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
04 Nisan 2024
BİR MUCİZE NASIL GERÇEKLEŞİR?

Artan belirsizliklerin “çaresizliğe” dönüşmemesi için nelere dikkat etmemiz gerektiğini değişik yazılarla paylaştık.

BİR MUCİZE NASIL GERÇEKLEŞİR?

BUZDAĞI

“Belirsizlikleri” ve “kriz koşullarını” besleyen bileşenlerle ilgili değerlendirme yaptığımız 5 yazının başlıkları şöyleydi:

1- “Tarkan ve iş yeri yönetme iddiasında olanlar”

2- “Hangi tercih ve davranışlar krizleri hızlandırır”

3- “Zamanın ruhu; başımızı kaldırıp yukarıya bakmayı gerektiriyor”

4- “Teknolojide nitelik değişmeleri belirsizliği artırıyor”

5- “Doğru gündem çözüme giden yolu aydınlatır”

Belirsizliğin çaresizliğe dönüşmemesi bağlamından koparmadan “ Yatırım iklimi dediğimizde hangi bileşenler aklımıza gelmeli?” sorusuna yanıt vermeye çalıştık.

Belirsizlik koşullarında iş örgütlenmesinin her alanında eğilimlerin yarattığı fırsatları değerlendirmek ve tehlikeleri en düşük maliyetle savuşturmak için her zaman etkili olduğu denenmiş bir yol var: “Dinamik durum değerlendirmesi.”

Kuram etkili yönetim aracıdır

Dinamik ve etkili durum değerlendirmesi yapabilmemiz iki temel araçla mümkün: Dinamik “iş kuramına” sahip olma ve “kuramsal çerçeveleri pratiğe taşıma.”

Belirsizliklerin artması, kriz koşullarının oluşması ve işyerlerinin zora girmesinin temel nedeni yanlış yönetme değildir. Geçmişte yaşanan krizler incelendiğinde görülecektir ki, doğru şeyler yapıldığı halde yaratılmak istenen sonuçlara giden yoldan sapılmaktadır.

Doğru işler yapıldığı halde beklenen sonuçlara ulaşılamaması çelişkisini yaratan nedir?

Sorunun yanıtını verebilmek için Peter Drucker’in ünlü “İş Kuramı” makalesinde aktardığı bilgilerden yararlanarak örgütlerin neden kuram olmaksızın tam, doğru ve temiz iş yapamayacağını anlamamız ilk adımdır.

İşyerlerinin birikim yeteneğini koruyarak uzun dönemli geleceklerini güven altına almak isteyen yöneticiler, sözü konusu makaleyi okuyarak derinliğine kavramaya çalışmalı.

Yaşam ve geçim örgütlenmesinin her alanında, karar vermenin ve uygulamanın ardında varsayımlardan oluşan zihni modelimiz vardır. Zihni modellerimiz, neleri yapmamız, nelerin yapmamamız gerektiği konusunda bizi yönlendirir. Kısa ya da uzun dönemde yapmayı tasladığımız işlerle ilgili yerleşik varsayımlarımızı sorgulayarak, örgüt için gerekli, değerli ve anlamlı olanın neler olduğunu tanımlamış olmak da atılması gereken diğer adımlardır.

“İflas kadermiş” dememeliyiz

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin kent hafızası oluşturma çalışmaları kapsamında yayımladığı Koca Şehrin Ağabeyi Selami Vardar kitabında ETİ’nin kurucusu Firuz Kanatlı, Selami Vardar’ı anlatan yazısında, yaşanan önemli bir krizin aşılmasında kuramsal çerçevenin desteklediği “dinamik durum değerlendirmesi” uygulamasıyla krizin nasıl mucizeye dönüştüğünü çok net bir anlatımla paylaşıyor:

“ETİ 1980 yılında yeni ve büyük bir fabrika yatırımı hazırlığı içindeyken, şirketin toplu sözleşmelerini yenileme vakti de gelmişti. O günlerde Türkiye’de çok ciddi ekonomik ve toplumsal bir krizin içindeydi. Memleket yarınından emin değildi, sol-sağ mücadelesi her gün ölüm haberleri getiriyordu. Gelişmelerden korktuk ve çok hatalı bir kararla şirket sözleşmesinde iki yıl için yüzde 250 zam yaptık. Birkaç hafta sonra da Ordu darbe yaptı ve sözleşmelerde azami zammın yüzde 70 olmasına karar verdi.

En büyük rakibimiz belirlenen azami oranda zam yapma hakkını kullanarak çok büyük bir avantaj elde etti ve bizim inemeyeceğimiz fiyatlarla satış yapmaya başladı. Satışlarımızın takriben yüzde 50’sini kaybettik ve günlük zararımız iki misline çıktı. Bütün gayretlerimiz ve çalışmalarımıza rağmen Genelkurmay’dan yeni sözleşme yapma hakkını alamadık.

ETİ üst yönetimi işi nasıl sürdürebileceğini düşünmeye başladı. Fakat hiçbir yol bulamadı. “İflas kaderimizmiş” noktasına gelinmişti.

Bir gün Selami ağabey geldi, zaten hep bizimleydi; ‘Çocuklar’ dedi, ‘Hiç kimseden fayda yok. Biz bu büyük sorunu kendimiz çözeceğiz. Her gün birkaç saat bir büyük masa etrafında toplanacak, küçük veya büyük güncel sorunları bütün detayları ve uygulama şekilleriyle tartışmaya açarak karar verecek ve uygulamaları devamlı takip edeceğiz…’ O günden itibaren takriben bir yıl boyunca Selami Ağabey’in iştirakiyle hemen her gün toplandık ve bir mucizeyi gerçekleştirdik.”

Aklın sorun çözmek için var olduğunu bilerek, korkularımızı, kaygılarımızı abartmadan, kendimizi telaşın rüzgârına kaptırmadan elimizdeki olanakları sonuna kadar değerlendirirsek, belirsizlikler çaresizliğe dönüşmez, tam tersine mucize yaratabilmenin kapıları açılabilir. Herkesi “umuda” çağırıyorum.

Umuda Çağrı     

Öldürmeyin umudu, öldürürsünüz canı

Zihninizden göç eder yaşamın heyecanı

“Yaşam bir gün değildir; o da bugün değildir”

Hiç uğruna harcama damarındaki kanı

Ne iyilik sonlanır, ne kötülükler biter

Kurtuluş yok yalandan o da bizimle gider

Önyargılı insanla yaşamak ise kader

Sabır ve direncimiz, insan eder insanı

İşaret parmağınla suçluyorsan birini

Üç parmağın diyor ki ayarla sen yerini

 

Kanıta dayandır ki anlattığın dilini

Erdem onurlandırsın vücuttaki canını

Ne iktidar baki, ne iman eden yandaşın

Gücün yitince bir gün ifşa eder sırdaşın

Bilge insan değilse yanındaki yoldaşın

Perişan edecektir kutsal olan vatanı

Gün gelir de kalırsan kendin ile baş başa

Utanmak istemezsen doğru ve düzgün yaşa

Bir güç sevdası için gitme yanlış bir işe

Kendin utanmıyorsan torununa hak tanı

Gülağa sen sen ol da umudunu yitirme

Hakkı ve adaleti zihinlerde bitirme

Gittiğin hiçbir yere kötüyü sen götürme

Bağışlama inancı pazarlarda satanı

KAYNAK Rüştü Bozkurt / Ekonomim.com
DİĞER HABERLER
REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!
REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!

Farkındayım, tuhaf bir başlık oldu. Güven duygusuna ilişkin bir gösterge nasıl olur da hem artarak olumlu yönde seyreder; hem de azalarak olumsuz bir gidişat sergiler diye düşünüyorsunuzdur.

AÇLIK SINIRI, ASGARİ ÜCRETE 5 BİN 563 TL FARK ATTI!
AÇLIK SINIRI, ASGARİ ÜCRETE 5 BİN 563 TL FARK ATTI!

Kasımda 22 bin 565 liraya yükselen açlık sınırı; bu yıl sonuna kadar 17 bin lira olarak uygulanacak olan asgari ücretin 5 bin 563 lira üzerine çıktı.

EVDE, İŞTE, SOKAKTA KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SON!
EVDE, İŞTE, SOKAKTA KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SON!

Her yıl 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Uluslar arası Mücadele Günü olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla anılmaktadır.

GÜNÜMÜZDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KAPSAM DIŞI PERSONEL
GÜNÜMÜZDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KAPSAM DIŞI PERSONEL

Toplu iş sözleşmesinin önemli hükümlerinden biri, bu sözleşmenin kimlere uygulanacağıdır. İşverenlerin genel eğilimi, mümkün olduğunca çok kişiyi sözleşmenin kapsamı dışına çıkarmaktır.