Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Haziran 2012
BU TOPLUM NEREYE ?

Türkiye´nin gündeminde hemen her gün yeni bir konu var. Gerisinde de, iktidarın kendi gündemini hızlı bir biçimde hayata geçirme gayreti!

BU TOPLUM NEREYE ?

Türkiye’nin gündeminde hemen her gün yeni bir konu var. Gerisinde de, iktidarın kendi gündemini hızlı bir biçimde hayata geçirme gayreti! Her iktidar aynısını yapıyor diyenler olabilir; bir yere kadar haklılar da. Ancak bunu diyenlerin çoğu, geçmişte yapılan toplum mühendisliğini eleştiriyorlardı; şimdi ne oldu? Örneğin bugün, toplumun mutabakatını aramak şöyle dursun, konuların fazla dallanıp budaklanmasına bile izin vermeden toplumu kendince düzenleme ısrarını yeterince ürkütücü bulmuyorlar mı? Örneğin eğitim sisteminin 4 4 4 olarak parçalanması…. Birçok kesim ayaklandı; görüş üstüne görüşler yayınlandı; dinleyen oldu mu? Konu çok, birkaçından söz edeceğim.

KÜRTAJ VE KADIN HAKLARI
Geçen haftaki yazıda da yazdım, iktidarın Uludere olayındaki tutumu ürkütücü olduğu gibi, kürtaj konusundaki yaklaşımı da ürkütücü. Baksanıza, tecavüz mağduru kadınların bile doğurmasını istiyorlar! Biliyoruz ki, doğum kontrolü ve kürtaj kadının özgürleşmesinde büyük rolü olan kazanımlar…. Bugün istenilense, -genç nüfus meselesi, işgücü meselesi bir yanaher şeyden önce bu kazanımların ellerinden alınması! Bu ülkedeki kadınların çoğunluğu da konuyu böyle değerlendirmekte; o nedenle karşı çıkmaktadırlar. öte yandan, bu zihniyetin, annelik ve çocuğu önemser görünmesine de inanmak zor. Çünkü, kürtajın kadının hakkı olmasının gerisinde, yalnız "kadının bedeniyle" ilgili tasarruf hakkı değil, bir de annelik ilişkisi var….Kürtaj, istenmeyen, doğru dürüst bakılamayan, terkedilen çocukları azaltmak için de gerekli. Bu nedenle, çocuk doğurup doğurmamak, istediği zaman ve sayıda çocuk doğurmak, annelik görevi nedeniyle de kadına ait bir karar! Doğurmakla kalmayıp bakmak ve büyütmek gibi bir sorumluluğu olan o. Özetle, kürtaj kararı, toplumun, erkeklerin, dinin meselesi olamaz; bu karar ancak kadınların hakkı ve özgürlüğüdür!

KÜRTAJ VE DİYANET
Ama ne oldu? Meselenin hak ve özgürlük yanından çok, kürtaja dinen nasıl bakıldığını dinledik, okuduk bu ülkede. Bir de Diyanet Başkanlığı’nın fetvası…. Kürtaj haram ve cinayetmiş! Şimdi bazı yazarlar, Batı’da da kilisenin ve sağ partilerin kürtaja karşı olduğunu söyleyerek durumun kurtarmaya çalışıyorlar ya; öyle değil! Her şeyden önce, meselemiz, dinlerin neye karşı olduğuyla değil, hükümetlerin, yasaların neyi dikkate aldığıyla ilgili! Laik ve demokratik bir ülkede, kürtajdan söz edildiğinde, din ne diyora değil, kadının hak ve özgürlükleri neyi gerektiriyora bakılması gerekir. Öyle bakılmıyorsa, hem laiklik hem de haklar konusunda bir yanlışlık var demektir. Bir de türban gibi bir örnek var önümüzde. Hatırlarsınız; orada kadının dini inancına göre istediği gibi giyinme hak ve özgürlüğünden söz ediliyordu. Şimdi, nasıl oluyor da kürtaj konusunda kadının seçim hakkından değil, doğmamış değil, henüz oluşmamış bir ceninden hareket ederek kadın kısıtlanmakta? Hele, böyle, onun hayatıyla ilgili önemli bir konuda! Aslında kürtaj konusunun ortaya dökülmesiyle AKP iktidarının hem kadınlara bakışının hem de laiklik ve demokrasi anlayışının biraz daha açığa çıktığını düşünmek mümkün. Böylece, siyasal İslam’ın kadına bakışının hak ve özgürlükler değil, görevler ve yükümlülükler, kısıtlamalar ve yasaklar üzerinde tarif edildiğini gösterdi bu konular. Aynı zamanda da, laikliğin kadınlar için neden bu kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu, sanırım. Bir de Bekir Bozdağ, "Diyanet işleri Başkanlığı, laik olmaz" diye buyurmuş. Biz de aksini söylemiyorduk zaten! Aksine, laik olmayacak bir din kurumunun laik bir ülkede -bütçesiyle, kadrosuyla, protokoldeki yeriyle- bu kadar devlet koruması altında var olması nasıl olur diye soruyorduk!

GREV HAKKI
 Hava işkolunda grevin yasaklanması meselesi ise, başka bir hak gaspı! ILO sözleşmelerine bakılacak otursa, havacılık hizmetlerinde grev yasağının olmaması gerekiyor. Ve bu ülkede sendikal örgütlenmeden grev hakkına kadar birçok konuda yetersizliklerimiz ve aykırılıklarımız olsa da, 1983 yasalarında bile bu işkolunda grev yasağı yoktu. Şimdiyse, yeni doğmuş nur topu gibi bir "yasağımız " var. Gerekçe de, MALİye Bakanı’na göre grevin, "Türkiye turizmine, havacılık sektörüne darbe vurması" ymış! Tabii vuracak; amaç bu! işverenin gücü karşısında emeğe göreceli bir güç-dengesi kazandıran tek silah, grev! işveren için birtehdit anlamı olmayacaksa, grevin işçi için anlamı ne; yararı nerede? Yok, işe, ekonomiye zarar vermesi istenmiyorsa, önlenmesi için işveren de kendine düşeni yapar! Başka da yolu yoktur! Grev hakkı olmadığında ne oluyor derseniz, bkz. kamu personeli… Özetle, ortaya atılan her konu "nereye gidiyoruz" sorusunu da tazeliyor. Yanıtın, demokrasiye doğru olduğunu söylemek ise, zor! Not 1: CHP’nin Kürt meselesinin çözümüyle ilgili girişiminden de söz etmek isterdim. Daha önce birçok yazımda buna duyulan ihtiyaca değinmiştim. Bunu yazmayı sonraya bırakarak, bugün en azından, ne getireceği bilinemese, zorlu bir yol olacağı şimdiden belli olsa da, bu sorunla ilgili inisiyatif alması açısından CHP’nin doğru bir yolda olduğunu söylemek isterim. Not 2: İçinde birçok kadın kuruluşunun yer aldığı "Şiddete Son Platfonrıu", kürtaj yasağıyla ilgili çalışmalar sürdükçe Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile hiç bir konuda işbirliği yapmayacağını kamuoyuna duyuran bir bildiri yayınladı. Geçen yazımda, kadın kumluşlarıyla ilgili olarak ilkesel-siyasal bir karşı-duruş ihtiyacından söz etmiştim. Bu nedenle "Şiddete Son Platformu"nu kutlamak isterim. Öteki kuruluşlara da örnek olması dileğiyle…

MERYEM KORAY –  BİRGÜN

DİĞER HABERLER
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

Samsun Şube sekreterimiz Çetin Çağlayan’ın eşi Aliyme Çağlayan vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır dileriz.

‘SAĞLIK BAKANLIĞI BİFET’İ DENETLESİN!’
‘SAĞLIK BAKANLIĞI BİFET’İ DENETLESİN!’

Sendikalı oldukları için işten atılan ve 3 aydır mücadele eden Polonez işçileri, şirkete fason üretim yaptığı gerekçesiyle Bifet önünde basın açıklaması yaptı.

ASGARİ ÜCRETE ENFLASYON KISKACI
ASGARİ ÜCRETE ENFLASYON KISKACI

İktidar, bir taraftan maaşlarda “geçmiş enflasyon” yerine “alternatif yöntemleri” gündeme getirirken diğer taraftan ücretlerin 2023’e göre eridiğini itiraf etti.

ENFLASYON TAHMİNİ HÂLÂ ÇOK YÜKSEK
ENFLASYON TAHMİNİ HÂLÂ ÇOK YÜKSEK

Piyasa katılımcıları, reel sektör ve hanehalkının bir yıl sonrasına ilişkin enflasyon tahmini son aylarda genel olarak olumlu yönde bir seyir izlese de hâlâ çok yüksek bir düzeyde bulunuyor.