BUNLAR YANLIŞLIKLA DEĞİL, TAAMMÜDEN!
Acaba orta vadeli program yapmayı bıraksak mı artık! Bu iş için harcanan zamana yazık oluyor sanki.
Programlarda ne yazdığının hiç önemi kalmadı ki.
2022 TÜFE artışı hedefi yüzde 9.80, gerçekleşme tahmini yüzde 65.
2022 dolar kuru hedefi 9.27, gerçekleşme tahmini 16.62.
Yaklaşık bir yıl öncesi… Bu köşede 19 Ekim’de orta vadeli program hedeflerini ve bu hedeflerin bir kısmında sağlanan gerçekleşmeyi irdelemiştim. OVP’de ortaya konulan hedefler bir türlü tutturulamıyor ve öngörülenle gerçekleşme birçok göstergede epeyce farklılık gösteriyordu. Hedeflerin uzağına düşme gibi bir sorun vardı ve özet olarak şu görüşleri dile getirmiştim.
Elinizde yok yok! Eleman mı, eleman; tüm dünyada olan biteni izleyecek altyapı mı, en alası; hedef aldığınız büyüklüklerin düzeyini belirlemede etkili olacak karar alma gücü mü, önünüzde engel oluşturabilecek çakıl bile bulunmuyor. Öyleyse sorun ne?
Öngörüsüzlük mü?
İş bilmezlik mi?
Cehalet mi?
Başta yanlık hedef belirlemiş olmak mı?
Sahi ne, gerekçe ne?
Yüzlerce çalışan oturuyor, adeta gece gündüz çalışıyor, ortaya orta vadeli program çıkıyor. Bu programda gelecek üç yıla ilişkin varsayımlar, hedefler var.
Bu hedefler yıllardır bir kere bile, evet bir kere bile tutmaz mı? Hani “ilaç niyetine” denir ya, aynı o şekilde, bir yıl bile hedefi yakalamak mümkün olmaz mı?
Sonra da ülkede yatırım yapılmıyor, yabancı Türkiye’ye gelmiyor… İnsanlar önünü göremiyor ki yatırım yapsın!
Bir iş insanı yatırım yapacaksa öncelikle enflasyonun ne olacağını, kurun nasıl seyredeceğini bilmek ister. Hele hele döviz cinsi borçlanmaya gidecek ve dış borç kullanacaksa dövizin seyrini mutlaka bilmek ister.
Eğer orta vadeli programlarda dile getirilen değerleri esas alırsa, kurun seyrini bildiğini zanneder ve çok fena yanılır.
Bu yıl durum değişti
Bu yıla, hatta geçen yılın ortasına kadar hedefleri ıskalamak gibi bir durum yaşıyorduk. Ama durum 2021’den başlayarak çok farklı bir yöne evrildi. Hele hele bu yıl öngörülen büyüklüklerin yanına bile yaklaşılamadı. Çünkü tercih değişti.
Çünkü artık önemli olan OVP’ye yazılana göre gitmek değildi. Artık OVP adet yerini bulsun türü bir metne dönüştü.
Ekonomide enflasyona karşı büyümenin tercih edildiği, bir anlamda enflasyonun ikinci plana itildiği kaç kez dile getirildi, biz de kaç kez yazdık bunu.
Dolayısıyla özellikle bu yıl yaşananlar tümüyle taammüden! Bilerek, isteyerek bu sonuçların ortaya çıkacağı öngörülerek atılmış adımlardan söz ediyoruz.
Enflasyonun düşmesi de baz etkisine bırakılmış durumda zaten. Merkez Bankası da savaşın sona ereceği günü bekliyor.
Dolayısıyla biz enflasyonu adeta kendi haline bıraktık!
2023’ten sonra değişecek
Son yıllarda ne öngörmüşüz ve ne olmuş, yine de bakalım ve bu yılki sapmayı çok somut olarak görelim.
Ancak 2023’ten sonra, hatta belki 2023’ten itibaren bu yılki kadar büyük sapmalar beklemediğimizi de belirtelim.
Seçimi Millet ittifakı kazanırsa ekonomi politikası kökten değişecek zaten. Kazanan Cumhur ittifakı olursa onlar da kesinlikle politika değişikliğine gidecek. Dolayısıyla ekonomik büyüklüklerde öngörülene göre bu yılki gibi sapmalar pek görülmeyecek.
ENFLASYON VE DÖVİZDE BİR YAZANA BAKIN, BİR OLANA; YETER!
Bugün yıllık ortalama dolar kuru ve TÜFE artışına ilişkin sekiz yılın hedefi ve gerçekleşmesini aktarmak istiyorum. Bu yıla ilişkin gerçekleşme verileri tabii ki tahmini gösteriyor.
Her yıl için üç hedef var. OVP’lerde bir sonraki yıl ile izleyen iki yıl için hedef konuluyor. Örneğin 2020-2022 dönem orta vadeli programında TÜFE artışı 2020 için yüzde 8.50, 2021 için yüzde 6.00, 2022 için yüzde 4.90 olarak öngörülmüş.
2021-2023 orta vadeli programında hedefler 2021 için yüzde 8’e, 2022 için yüzde 6.00’ya çıkarılmış. 2022-2024 OVP’sine göre ise bu yılın TÜFE hedefi yüzde 9.80. Yani 2022 için sırasıyla 4.90, 6,00 ve 9.80’lik TÜFE artışı öngörülmüş. Gerçekleşme ne bekleniyor; yüzde 65. Son hedef olan yüzde 9.80’i esas aldığımızda bile müthiş bir sapma.
Hedef olan 9.80 nere, gerçekleşme tahmini olan 65 nere!
Ama dedim ya bu özünde yanlış bir politikanın sonucu değil, bu tercih edilmiş bir politikanın sonucu. Bu arada grafiği oluştururken ilgili yıl için hedeflenen son oranı ve gerçekleşmeyi esas aldım. Yukarıdaki örnek için söylersem, 2022 için enflasyon hedefi yüzde 9.80. Yüzde 65 ise tabii ki gerçekleşme değil, şu aşamada tahmin. Grafik bu şekilde oluşturuldu.
Döviz kurunda da aynı sapma
Öngörülenle gerçekleşme ya da bu yıl için söylersek gerçekleşme tahmini arasındaki fark yalnızca enflasyon için söz konusu değil ki. Enflasyonla büyük etkileşim içinde olan bir başka göstergede, döviz kurunda da öngörülene göre hep sapma yaşanıyor.
Ancak bu yıla gelinceye kadar sapmalar görece küçüktü. Baksanıza 2016 için 3 liralık öngörüye karşılık dolardaki gerçekleşme 3.02 olmuş.
2019’da 5.60 öngörülmüş, gerçekleşme 5.68. 2020’den itibaren hedef ile gerçekleşme makası açılmaya başlamış.
Hele hele bu yıl! Son hedef 9.27, gerçekleşme tahmini ise 16.62. Yani öngörülen 100, gerçekleşme 179’a gidiyor. Farka bakar mısınız?
Bu kendi kendine olmadı işte. Faiz indirimine gidilmese böylesine bir kur artışı yaşanır mıydı? Faiz indirimine gidilirken kurun bu ölçüde artacağı bilinmiyor muydu?