2017 ikinci çeyreğinde ( Nisan –Mayıs –Haziran ) Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.1 oranında büyüdü . Son tespitlere göre nüfus artış oranı yüzde 1.5 olduğuna göre ilk çeyrek fert başına büyüme oranı yüzde 3.6 oldu.
IMF’ nin , 2017 için gelişmekte olan ülkeler ortalama büyüme tahmini yüzde 4.5’tir. Yüzde 5.1 büyüme bu günkü dünya ekonomik konjonktürüne göre daha yüksektir .
Ancak büyüme konusunda iki önemli tespit yapmak zorundayız … Birisi bu büyüme yeterli mi ? İkincisi ise büyüme devam eder
mi ?
1.Gelir artışını Fert Başına büyüme gösterir. Türkiye’nin kaynak yaratması ve dış kaynak ihtiyacından kurtulması için Fert Başına gelir artışının yüksek olması gerekir. Ayrıca Türkiye’nin dış borçlarını ödeyebilmesi için de , önce gelir yaratması sonrada bu geliri dövize çevirmesi gerekir. Bunun için en az yüzde 6-7 oranında büyümesine ihtiyaç var.
2. Büyümenin sürekli ve kalıcı olması için , sabit sermaye yatırımlarının artması gerekir.
2017 ikinci çeyrekte , Sabit sermaye oluşumunda büyüme yüzde 9.5 olmuş. Yatırımlarda yüksek büyüme gelecek yıllarda GSYH ‘ yı olumlu etkiler .Ancak yatırımların GSYH büyümeye kalıcı etkisi için yatırımların çeşidine bakmak gerekir.
Aşağıdaki tablodan anlaşılacağı gibi , yatırım artışı inşaat sektöründe olmuş. İnşaat sektöründe konut gibi yatırımlar , inşaat bittikten sonra ölü yatırıma dönüşür. Sürekli katma değer yaratan makine ve teçhizat yatırımlarında yüzde 8.8 oranında düşme var.
Öte yandan , doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki girişinde de azalma var. 2011 yılında 16.1 milyar dolar , 2015 yılında 17.3 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi , 2016 yılında 12 milyar dolara gerilemiş. Bu sene ise geçen seneye göre de düşme var. 2016 Ocak-Haziran arasında gelen doğrudan yabancı yatırım sermayesi 5.3 milyar dolar iken bu sene aynı dönemde 4.9 milyar dolara gerilemiş.
Yine referandum nedeni ile dağıtılan KOBİ kredilerinin de genel olarak eski borçların kapatılmasına gittiği anlaşılıyor. Yani makine ve teçhizat yatırımı yapılmamış.
3. Genellikle büyümeye en yüksek katkı tüketimden gelirdi. Bu defa en büyük katkı yatırımlardan gelmiş. ( aşağıdaki tablo )
Dış ticaretin katkısı , ihracat ve ithalat farkı olarak , 1.96 olmuş.
Böyle devam ederse , üretimin dışa, ithalat aramalı ve hammaddeye olan bağımlılığı azalmış olacaktır.
Kamuda tüketim harcamalarında büyüme eksi olmuş. Bir çelişki var.
Zira 2016 ilk 7 ayda kamu harcama tutarı 316.3 milyar lira iken 2017 ilk 7 ayda yüzde 19 artarak 375.6’ya yükselmiş. Anlaşılan geçen sene bu artış daha fazla imiş. Yalnız bu sene vergi tatili ve vergi indirimleri var. Devletin potansiyel vergiden vazgeçmesine ‘’Vergi harcaması ‘’ deniliyor.
Başka bir ifade ile Vergi harcaması; devletin, tahsil edeceği vergilerden, kısmen veya tamamen, geçici ya da sürekli olarak feragat etmesidir.
Sonuç , yüzde 5.1 büyüme iyi ve fakat devam etmesi zor görünüyor.