ÇALIŞMA HAYATI’NA BM’DEN KIRIK NOT
Türkiye’deki çalışma hayatına yönelik 5 kanunu inceleyen BM Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Örgütü, hazırladığı raporu TBMM komisyonuna sundu. Mevcut kanunlarda büyük eksikliklerin tespit edildiği raporda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik birçok öneriye yer verildi…
Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Örgütü (UN Women), çalışma hayatına ilişkin 5 ayrı kanunu toplumsal cinsiyet eşitliği açısından inceleyerek, TBMM Kadın Erkek fırsat Eşitliği Komisyonu’na kapsamlı bir rapor sundu. Kanunları CEDAW Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine göre inceleyen BM uzmanları, 40’ı aşkın öneride bulundu.
UN Women, İşsizlik Sigortası Kanunu, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, Türkiye İş Kurumu Kanunu ve Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu’nu, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) hükümlerince inceleyerek TBMM Kadın Erken Fırsat Eşitliği Komisyonu’na kapsamlı bir rapor sundu. Raporda, şu öneriler sunuldu:
Türkiye İş Kurumu Kanunu:
– Türkiye İş Kurumu’nun istihdamı destekleme faaliyetlerine toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi getirilmesi çok önemlidir.
– Türkiye İş Kurumu’nun istihdam politikaları, programları ve diğer faaliyetlerinin oluşturulması, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin tüm çalışmalarına toplumsal cinsiyet düşüncelerinin tam olarak dahil edilmesini sağlamak amacıyla, Toplumsal Cinsiyeti Anaakımlaştırma Stratejisi geliştirilmesi önerilir.
– Kadınları, geleneksel olarak “toplumsal cinsiyet basmakalıbı” sayılmayan geleneksel olmayan meslekler (örneğin bilgisayar programcılığı) için beceri edinmeye, ve erkekleri de “kadın mesleği” sayılan (örneğin hemşirelik gibi) mesleklerde çalışmaya teşvik etmesi önerilir.
– Yönetim Kurulu üyelerinin en az yüzde otuzunun başka cinsiyetten seçilmesinin kanuna eklenmesi önerilir.
Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu:
– “Taraflar, gerek işe erişimde gerekse iş ilişkisi boyunca, işçiler arasında, siyasi görüş, sendika üyeliği, cinsiyet, cinsel yönelim veya tercih, medeni hal, yaş, milliyet, ırk, etnik grup, din, engellilik, fiziksel özellikler, HIV/AIDS durumuna dayalı ayrımcı işlem veya eşitsizlik doğuran her türlü önlemi veya uygulamayı, veya ayrımcılık yapmama, fırsat eşitliği ilkesine zarar veren veya aykırı olan her türlü eylem, eylemsizlik, ayırım, tercih veya dışlamayı ortadan kaldırmayı kabul ederler.” maddesinin kanuna eklenmesi önerilir.
– Kadınların üye sayısıyla orantılı biçimde temsil edilmesini sağlamak amacıyla alınan önlemlerin yanısıra kadınlar için kotalar getirilmesine ilişkin hüküm eklenmesi, ‘Kadın Komitesi’ veya ‘Eşitlik Komitesi’nin kurulması tavsiye edilir.
İşsizlik Sigortası Kanunu:
– Erkeklere göre, daha fazla sayıda işsiz kadının işsizlik sigortası ödeneği almadığına ilişkin veriler ve nedenleri incelenmelidir.
– Standart-dışı istihdam biçimlerinde çalışan çok sayıda kadının durumu değerlendirilmeli ve işsizlik sigortasına uygunluk kuralları ve ödenek miktarları onlar için adil ve hakkaniyetli olacak şekilde düzeltilmelidir.
– Milyonlarca işçinin yıllık çalışma süresinde artan istikrarsızlığı ve kadın işçilerin ebeveynlik, aile sorumlulukları ve yetişkin eğitimi konularında birden çok yılı kapsayan şartlarını yansıtmak üzere, asgari çalışma süresi ve kazançları ölçmek için uygunluk süresi beş yıla kadar artırılmalıdır.
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu
– Uygulamada, “Kuruma ait olan” veya “Kurumun sevk edeceği” sağlık tesislerinin yapacağı tespit, işçinin aleyhine olacak biçimde yanlı olabilir. Kanunun, anılan sağlık tesislerinin keyfi tespitte bulunması riskini önleyecek bazı hükümler içermesi arzu edilmektedir; örneğin itiraz hakkı yanısıra başka bir hekim görüşüne başvurma hakkı gibi.
– “İş kazası en geç kazadan sonraki iki gün içinde işverene veya kuruma bildirilir” hükmü bulunmaktadır. Bu maddeye esneklik getirilmesi, yalnız yaşayan ve bakmakla yükümlü olunan kişilere sahip olmayan erkekler veya kadınların durumunu kapsayacak şekilde “veya mümkün olan en kısa sürede” ibaresinin eklenmesi arzu edilmektedir.
Kamu Görevlilerinin Yargılanması Kanunu
– Kanunun amacı sorunludur. Kanun önünde eşitlik ilkesini vurgulamamaktadır.
– Yetkili mercinin keyfi olarak işlem yapmadığı halleri düzenleyen hiçbir hüküm yoktur.
– 5. maddenin “Yargı mensupları ile yargı kuruluşlarında çalışanlar ve askerler, başka mercilerin ön incelemelerinde görevlendirilemez” hükmü tuhaf/rahatsız edicidir.
– Yetkili mercinin, soruşturma izni konusundaki kararını en geç “otuz gün” içinde vereceğini, zorunlu hallerde bu sürenin onbeş gün uzatılabileceğini öngören 7. madde adaletle adeta alay etmektedir.