İki yıl önce viyadük inşaatında iskelenin çökmesiyle 4 işçi ölmüştü. Bilirkişi raporunda, iskelenin eksik ve dayanıksız imal edildiği için ağırlığa dayanamayıp çöktüğü belirtildi.
İzmir – Çanakkale Otoyolu projesinin Menemen’deki viyadük inşaatında 4 Ağustos 2015’te beton dökülürken çelik konstrüksiyon iskele yıkıldı. İskelenin çökmesiyle üstünde bulunan 4 işçi 150 ton harcın ve demirin altında kaldı. Özel kimyasallar kullanıldığı için kısa sürede donan beton ve demirin altında kalan pompa operatörü İbrahim Yurt (43) ile işçiler Mehmet Reşit Işık (40), Hakan Bilmez (22) ve Sefer Aslan (22) öldü.
Firma ‘asli kusurlu’
Savcılık soruşturması sırasında ölen işçilerden Işık, Bilmez ve Aslan’ın aileleri, maddi- manevi zararlarının karşılandığını belirterek şikayetlerinden vazgeçti.
Olaydan kısa süre önce, çalıştığı hazır beton firmasından ayrılıp, koşulları daha iyi olduğu için yeni firmasında işe başlayan İbrahim Yurt’un ailesi ise şikayetlerini sürdürdü.
Olaydan sonra tutuklanan, bir ay sonra tahliye edilen şantiye şefi Aykan K. ‘Birden fazla kişinin taksirle ölümüne neden olmak’tan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı. Halen süren davada, mahkeme itirazlar üzerine yeni bilirkişi heyeti oluşturup inceleme yapılmasını istedi.
Yeni bilirkişi heyeti, bir yıllık incelemeden sonra raporlarını mahkemeye teslim etti. Heyet, iskelenin payandalarının narin, eksik ve dayanıksız imal edilmesinden dolayı ağırlığa dayanamayıp çöktüğünü, taahhütlere aykırı imalat yapan firmanın ‘asli kusurlu’ olduğunu bildirdi.
Ölenlerin kusuru yok
Bilirkişi heyeti, yeterli iş güvenliği önlemlerini temin etmeyen, iş organizasyonunu uygun düzenlemeyen, 21 metre yüksekte çalışılmasına rağmen ilave tedbirleri almayan sanık şantiye şefi Aykan K.’yi ise ‘tali kusurlu’ buldu. Ölen işçilerin de kusurları olmadığı belirtildi. Bilirkişinin bu raporuyla iskeleyi imal eden şirketin sorumluları hakkında savcılığın dava açacağı ifade edildi.
Dört can narin imalat kurbanı
Bilirkişi raporunda şunlar yer aldı:
“Statik raporu ile taahhüt edilen dayanım özelliklerine sahip olması gerekli iskele, bu koşulları karşılamadı. Şantiyede bu durumun anlaşılması mümkün olmamıştır. Kazanın meydana geldiği köprü ayağı, önceden iskelenin kurulduğu diğer ayaklara göre nispeten daha büyüktür. Bu ayakta çalışıldığı sırada iskelenin dayanma sınırına ulaşıldı. Statik hesapta taahhüt edilen dayanma kapasitesine göre daha narin imal edilmiş iskelenin payandaları, imal biçimi ve özelliklerinden dolayı yetersiz dayanıma sahip olmasından ötürü kopma, yırtılma biçiminde davranış sergiledi. Kazanın meydana gelmesinde esas nedenin iskelenin teknik yetersizliği ve statik rapora aykırı imalatı olduğu benimsenmiştir.”