COŞKULU, GENÇ, TALEPLİ VE RENKLİ 1 MAYIS
Kimi sendikaların bol flamaları, kimi sendikaların dövizlere yazılmış talepleri vardı. Talepler arasında kıdem tazminatı, iş güvencesi, iş cinayetleri ve taşeronlaştırmaya karşı mücadele ön plandaydı.
Kimi sendikaların bol flamaları, kimi sendikaların dövizlere yazılmış talepleri vardı. Talepler arasında kıdem tazminatı, iş güvencesi, iş cinayetleri ve taşeronlaştırmaya karşı mücadele ön plandaydı. Yazarlar, tiyatrocular, sinemacılar, bir cümle sermayeye karşı olanlar hep bir aradaydı. Halk için sanat, halk için kültür diyenler kol kola girmişlerdi.
Sabah Mecidiyeköy metrobüs durağında indiğimde dost ve güler yüzüyle Cam Keramik İş Sendikası eski başkanı Zeki abiyle karşılaştık. Yanında koyu Beşiktaş taraftarı oğlu Ceyhun vardı. Zeki abi her zamanki güleç ve umutlu yanıyla, heyecanla 1 Mayıs’a gidiyordu.
Sabahın erken saatlerinde gelenler yerlere flamalarını ve bayraklarını sermiş arkadaşlarını bekliyorlardı. Her taraf panayır gibiydi, renkli, çeşitli boyda pankartlar ve bayraklar ortalığı kaplamıştı. Şişli camiine vardığımızda DİSK ve Türk-İş konfederasyonuna bağlı sendikaların işçileri kendi kortejlerine gitmek için hızla ilerliyorlardı. Sendikal Güç Birliği dışındaki, Türk-İş’e bağlı bir çok sendika merkezi ve şubesi de yürüyüş kortejinde yerini almıştı. DİSK kortejinde ilk göze çarpan sendikalar, Genel-İş, Birleşik Metalİş, Lastik-İş, Sosyal-İş ve arkasından diğerleri. Türk-İş içindeki sendikalardan, Petrol-İş, Hava-İş, Deri-İş, Tekgıda-İş, Belediye-İş, Tezkopİş, Selüloz-İş, Basın-İş, Liman-İş, Kristal-İş, TÜMTİS, Harb-İş ve diğerleri. Kimi sendikaların bol flamaları, kimi sendikaların dövizlere yazılmış talepleri vardı. Talepler arasında kıdem tazminatı, iş güvencesi, iş cinayetleri ve taşeronlaştırmaya karşı mücadele ön plandaydı. Yazarlar, tiyatrocular, sinemacılar, bir cümle sermayeye karşı olanlar hep bir aradaydı. Halk için sanat, halk için kültür diyenler kol kola girmişlerdi. Agos’un önünden geçerken, Agos çalışanları pencereden el sallıyordu kitleye. Herkes selamlıyordu Agos çalışanlarını ve "Yaşasın Halkların Kardeşliği" sloganıyla karşılıyorlardı penceredekileri. Sahada birbirlerine rakip olan futbol taraftarları bu sefer yan yana yürüyorlardı. Tek yumruk şöyle bir pankart açmıştı; "endüstriyel futbola karşı yaşasın 1 Mayıs." Çarşı grubu eğitim sisteminin kademelendirilmesine karşı kız çocuklarına dikkat çekmiş ve çocuk gelin meselesini pankartlarına yazmışlardı. Biz varken Fener yıkılmaz diyenler de oradaydı. Yol boyunca o günkü nafakasını çıkarmak isteyen, sucular, simitçiler ve köfteciler herkesten önce yerlerini almışlardı. Biri erkek, diğeri kadın iki yaşlı insan Seyit Rıza’nın resmini taşıyorlardı. Basının ilgi odağı olmuşlar, gelen giden herkes onları çekiyordu.
Bütün kortejleri hızla geçerek Taksim Meydanı’na vardığımızda meydan da ciddi bir kitle vardı. Sanıyorum bunlar hiçbir sendika, parti ve örgütle gelmeyen ve bireysel olarak katılanlardı. Onlarda ciddi bir yekûn oluşturuyorlar. Şişli kolundan gelenler henüz alana varmamışlardı. Biz de Şişhane kolundan gelenleri görmek üzere o yöne doğru ilerliyoruz. KESK pankartı en önde. Arkasından bağlı sendikaların şubeleri sıralanmış. Uzun bir kortej oluşmuş vaziyette. Canlı ve dövizlerinde talepler olan şubeler hızla yürüyorlar. TİS talepleri, siyaset yapma hakkı ve grevli ve toplu iş sözleşmeli sendika hakkı yine güncel ve talepler arasında yer alıyor. Hemen yanı başında HDKvar. HDK ilk defa 1 Mayısa katılıyor. En öndeki pankartta her dilden yaşasın 1 Mayıs var. Çok dilli bir pankart taşınıyor. HDK korteji canlı ve kalabalık gözüküyor. Ve hemen ardında da BDP korteji, kitlesel bir katılım göze çarpıyor. En son Çağlayan 1 Mayısımda böyle bir kitlesel katılım olmuştu, bu da ikincisi. Ulusal talepler ön plandaydı. Arkasında feminist kadınlar yürüyor. Yanında ÖDP yürüyordu. Biraz daha ilerleyince, "Sömürüye ve Savaşa Karşı İş Barış Özgürlük" pankartıyla Emek Partisi geliyor. En önde Sabri Başkan ve yanında Semih abi yürüyorlar. Talepleri ve canlılığıyla kortej kendisini hissettiriyor. İşçi sınıfının taleplerinden, Kürt halkının taleplerine kadar bir çok talep var pankartlarda ve dövizlerde. Hemen arkasından Emek Gençliği geliyor. Gençler çok coşkulu ve cıvıl cıvıl bir aradalar. Ellerindeki bir iki pankart hariç hepsini elleriyle yazmışlar. Emek vermişler pankartlara ve onun coşkusuyla taşıyorlar pankartları ve dövizleri. Çok genç var kortejde, işçi, işsiz, üniversiteli ve liseli gençler hep kol kola girmişler. AKP hükümetinin onlara dayattığı geleceksizliğe karşı öfkeliydiler. Atılan sloganlar, taşınan pankart ve dövizler gençliğin en acil taleplerini ifade ediyor. Genç yoldaşlarla bir arada olmak güzel, onlar bizim geleceğimizi temsil ediyorlar. Kıraç İşçi Sendika Dayanışma Merkezi orada, pankartın arkasında genç işçiler var.
Tekrar alana dönüyoruz. 1 Mayıs 2012 işçilerin, kadınların ve gençlerin bir arada olduğu, coşkulu, renkli, kitlesel ve talepli 1 Mayıs olarak tarihteki yerini aldı. Asıl önemli olan ise alanı dolduran yüz binlerin bundan sonra nasıl bir mücadele vereceğidir.