Merkez Bankası Eylül ayı için TÜFE bazlı reel kur endeksini 90.30 olarak açıkladı. Bu demektir ki Eylül ayında bir Dolar ve bir Euro’dan oluşan döviz sepeti TL karşısında yüzde 9.7 oranında daha değerli idi.
Bu endeksi aşağıdaki yöntemle dün öğlen saatlerinde 3.7376 olan dolar kuru için hesaplarsak kabaca 83. oluyor. Yani dün dolar kuru TL karşısında yüzde 17 daha değerli idi.
Aralık 2007 de bu endeks 126.72 idi. Yani Türk Lirası Döviz sepeti karşısında yüzde 27 kadar daha değerli idi. Bunun nedeni kontrolsüz sıcak para ve karlı şirketleri satın almak için gelen spekülatif yabancı sermaye girişi idi. Döviz bolluğu kurları bastırdı. Bu Hükümetin ve MB’ nın işine geldi.
Ne var ki o zaman ithal aramalı ve hammadde düşük kurdan dolayı daha ucuz geldiği için ,Türkiye pamuk üretmekten vazgeçti. İplik fabrikaları kapandı. Üretimde ithal ara malı kullanmaya başladık. O yüzdendir ki sürekli cari açık veriyoruz. Yani biz kaybediyoruz. Cari fazla verenler kazanıyor. Bundan daha iyi bir sömürü düzeni planlanamaz. Dalgalı kuru bastıran IMF’ nin istediği de tam buydu.
2005 yılında kur riski diye bir kitap çıkardım. Kur artarsa, dış borçlara ve üretime ve üretim maliyetlerine yansıyacağını belirttim. Ne var ki ABD ve IMF’ ye kurtarıcı gözle bakanlar bizden daha çok dinlendi.
Kur artmasına rağmen, üretimde kullanılan aramalı azalmıyor. Çünkü bu defada siyasi iklimden dolayı kimse aramalı için yatırım yapmak istemiyor.
Cari açık yoluyla bizi sömürenleri suçlamaya hakkımız yok… Aklımızı kullanıp IMF’ ye muhtaç duruma düşmeseydik ve dalgalı kur politikasına geçmeseydik, kur dengesini gözetseydik, ya cari açık vermezdik veya biz onları sömürebilirdik.
Dolar daha da artar mı?
1. Doların yüzde 17 değer kazanmış olması daha yüksek artışları frenliyor.
2. FED faiz beklentileri ise tersine artış yönünde etki yapıyor.
3. Türkiye’nin 2018 yılında bir yıl ve daha kısa vadeli dış borçları ile vadesi gelen uzun vadeli dış borç ve faizleri için173.6 milyar dolar bulması gerekir. Borcu borçla ödemek , yani borçların çevrilmesi zora girdi. Türkiye artık daha pahalı borç buluyor. Varlık fonu da dış borçlanmada teminat olarak kullanılacağa benziyor. Özetle dış borçları çevirmek için artan döviz ihtiyacı, kurların artmasına neden oluyor.
4. Siyasi sorunlar, Ortadoğu sorunu, Avrupa ve ABD ile ilişkilerde bozulma ile FED kararları sıcak parayı etkiler ve sıcak para çıkışı olursa, dövize talep artar. Kur artar.
5. Türkiye de Bankaların yarısı yabancı sermayelidir. Bunların her zaman döviz transfer riski vardır. Bu durum kurlarda artış riski yaratıyor.
6. Enflasyonun yüksek seyretmesi, reel faizlerin düşmesi demektir. Bu durum döviz talebini artırıyor.
Son söz: Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik kırılganlık ekonomik verilere dayanarak bir kur tahmini yapmamın önünde engeldir.