EKONOMİK HEDEFLER GERÇEKÇİ Mİ?
Gelişmelere göre gözden geçirilen, revize edilen ´Orta Vadeli Plan´ın 2012 yılı için belirlenen başlıca ekonomik hedefleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Gelişmelere göre gözden geçirilen, revize edilen ‘Orta Vadeli Plan’ın 2012 yılı için belirlenen başlıca ekonomik hedefleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Temel büyüklük ya da ölçü gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) artışı olduğuna göre, hedef gerçekleşme olasılığını irdelemek açısından, öncelikle ele alınması gereken konu ekonominin büyüme hızıdır.
2011 yılı için programın ekonomik büyüme hızı tahmini yüzde 7.5’tir. Yılın son çeyreğinde ekonomide göreli bir yavaşlama gözlendiğinden büyüme hızının yıl genelinde yüzde 7.0 dolayında IMF tahmini gibi yüzde 6.6 olarak gerçekleşmesi olasılığı yüksektir. 2012 yılı için ekonomik büyüme hedefi yüzde 4.0 olup yumuşak bir yavaşlama ya da iniş beklenmektedir. Bu bağlamda irdelenmesi gereken yüzde 4.0 büyüme hızını sağlayacak etkenlerdir. Büyüme nereden kaynaklanacaktır?
Programa göre özel tüketim harcamaları ciddi bir daralma gösterecek artış hızı 2011 yılına göre yüzde 6.1 ‘den yüzde 3.0’e gerileyecektir. Gerçekte 2012 yılında özel tüketim harcamalarında yüzde 3.0 oranında artış dahi iyimser bir tahmindir. Ücretlerin reel olarak artmayacağı, işsizlik oranının yükseleceği, tüketici kredilerinde artış hızının ciddi biçimde yavaşlayacağı, cari işlemler açığının sınırlı bir ölçüde de olsa daralacağının beklendiği bir dönemde, özel tüketim harcamalarında artış hızı yüzde 3.0’ün de gerisinde kalabilir.
Yatırım harcamalarına gelince: Kamu yatırım harcamalarında program reel bir daralma öngörmekte; 2012 bütçe rakamları da bir yerde bu daralmayı doğrulamaktadır, özel kesim yatırımlarında yüzde 7.7’lik artış hızının, ekonomik bir gerekçesi yoktur. İç tüketim harcamalarının ancak yüzde 2.0, en iyimser yüzde 3.0 düzeyinde artacağı, kapasite kullanım oranının gerileyeceği, dış dünyanın krizi atlatamayacağı, faiz yüksekliğinin süreceği bir dönemde, özel sektör yatırımlarında artma bir yana, yatırımların bir önceki yıl düzeyini sürdürmesi, iyimser bir beklenti olur. Toplam yatırım harcamalarında, 2011 yılına göre gerileme, en iyimser tahminle duraklama, bu koşullarda kaçınılmaz olacaktır.
İhracat çekişli bir büyüme söz konusu olabilir mi? Program tahmini, 2011 gerçekleşme beklentisine göre yüzde 10.0 dolayında artıştır. Dünya genelinde büyüme hızının yavaşlayacağının beklendiği bir dönemde daha çok talep gelir esnekliği yüksek tüketim malı ihraç eden ülkemizin ihracatının reel olarak artırması çok zordur. İhracatın 2011 yılı düzeyini sürdürmesi bile başarı olarak nitelendirilmelidir. Gerçi, 2012 yılında ihracatın USD olarak tutarını olumlu olarak etkileyecek etken, çapraz kurlarda değişim Avro’nun (Euro) USD’ye karşı değer yitirmesidir. Ancak ihracat tutarındaki çapraz kur etkisini reel bir artış olarak nitelendiremeyiz.
Yukarıdaki özet çözümleme, 2012 yılında ekonomimizin büyüme hızının yüzde 4.0’ün altında kalacağı yönündedir. Bu bağlamda IMF’nin yüzde 2.0 dolayında büyüme hızı tahmini daha gerçekçi görülebilir.
Kullanılan, hesaplanan GSYH deflatörü de reel gelir artış hızını etkilemektedir. 2012 yılı için deflatör tahmini yüzde 7.0, TÜFE artış tahmini de yüzde 5.2’dir. Kuşkusuz GSYH deflatörünü yalnız tüketici fiyatlarındaki artış hızı etkilememektedir ancak önemli bileşenlerinden biridir.
2012 yılı için TÜFE’de yüzde 5.2 oranında artış hızı beklentisi aşırı iyimserdir. AKP iktidarı döneminde TCMB enflasyon hedeflemesi yapmakta, ancak tek bir yılda dahi hedef tutturulamamakta, hatta hedefe yaklaşılamamaktadır. Türkiye’de 2009 krizinde dahi TÜFE’nin dönem sonu yüzde 6.5 oranında arttığı dikkate alındığında, enflasyon hedefinin de uzak ara gerçekleştirilemeyeceği kesin olarak söylenebilir. Dış ekonomik ilişkilere ilişkin hedefler, başka bir yazıda ele alınacaktır.