EMEKÇİNİN ÖNÜNE HUKUK DUVARI
Ankara 13. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi´nde, Türkiye´de emeğin güncel sorunları başlıklı oturumda konuşan Avukat Murat Özveri, emekçilerin kıdem tazminatı ve maaşlarını almak için yargıya başvurmalarının hukuk yoluyla engellendiğini söyledi. Özveri, örnek olarak da Kocaeli´nde Gündaş A.Ş. işçilerinin yaşadıklarını gösterdi.
Ankara 13. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi’nde, "Türkiye’de emeğin güncel sorunları" başlıklı oturumda konuşan Avukat Murat Özveri, emekçilerin kıdem tazminatı ve maaşlarını almak için yargıya başvurmalarının hukuk yoluyla engellendiğini söyledi.
Özveri, örnek olarak da Kocaeli’nde Gündaş A.Ş. işçilerinin yaşadıklarını gösterdi. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi’nde emekçilerin sorunlarından inanç ve kimlik sorunlarına, Ortadoğu’daki gelişmelerden ekonomiye Türkiye’nin gündeminden düşmeyen konular, sosyal bilimciler tarafından tartışılıyor. ODTÜ’de gerçekleşen kongre bugün "Krizler ve direnişler" paneliyle kapanacak.
TOPLUMA EN YAKIN ONLARDI
Kongrenin ikinci gününde "Türkiye’de emeğin güncel sorunları" başlıklı oturumda sunum yapan avukat Murat Özveri’nin anlattıkları, kongrenin açılışında konuşan Prof. Huricihan İslamoğlu’nun "19. yüzyıl sosyal bilimcilerinin önemli bir kısmı hukukçuydu. Çünkü toplumun sorunlarına en yakın olan onlardı" sözlerini doğrular nitelikteydi. Özveri sunumunda, Kocaeli’de bulunan Gündaş AŞ. işçilerinin yaşadıklarını AKP döneminde hukukun nasıl emekçilerin aleyhine düzenlendiğine örnek gösterdi. Özveri, işçilerin kıdem tazminatı ve maaşlarını almak için yargıya başvurmalarının önünün nasıl tıkandığını anlattı. Özveri’nin aktardığına göre, önce tazminat ve alacakları için mahkemeye başvuran işçilerden dava açabilmeleri kişi başı 950 TL istendi. Bunu ödeyemeyecek durumda olan işçiler Adli Yardım talebinde bulundu. Bu talep üzerine mahkeme İcra-İflas Kanunu’nu gerekçe göstererek, ihtiyadi haciz için işçilerden teminat ödemelerini istedi. Fabrikanın arsası başka birinin üzerine kaydedildiği için arsaya ilişkin işlem yapılamıyor. Makinalar da ‘leasingli’ olduğu için el konulamıyor. Özveri, bankalara haciz işlemleri için her yol açıkken, işçilerin hakkını almasının önünde onlarca engel bulunduğuna dikkat çekti.
DEVLET ELİYLE KUTUPLAŞTIRMA
Işıl Erdinç ise AKP döneminde sendikalarda yaşanan dönüşüme ilişkin Hak-İş konfederasyonu üzerinden bir sunum yaptı. AKP’nin sendikal alanı da dönüştürme iddiasında olduğunu belirten Erdinç, AKP’nin sendika yasalarında yapılan değişiklikleri bir araç olarak kullandığına dikkat çekti. Erdinç, yeni Sendika Yasası ile birlikte yeniden ortaya çıkan baraj sorununun Türk-İş ve özellikle DİSK’e bağlı çok sayıda sendikayı mağdur ederken, Hak-İş’e bağlı sendikalar için hükümet eliyle birçok kolaylık sağlandığını vurguladı. Memur-Sen’in de benzer şekilde AKP eliyle büyütüldüğüne dikkat çeken Erdinç, buna karşı KESK’in hem yasal mevzuat, hem de tutuklama ve gözaltı operasyonlarıyla hak arama mücadelesinin dışına atılmak istendiğini söyledi. Erdinç, hükümetin sendikal alandaki tercihlerinin sendikalar arasında kamplaşmaya neden olduğunu, farklı konumlandırılan sendikaların siyasal tercihleri nedeniyle bir araya gelmekten imtina ettiklerini ifade etti. Erdinç, bu durumun sendika yöneticileri, hatta sendika çalışanları arasında dahi görünür olduğunu vurguladı.
ÇALIŞTAYLAR ÖNYARGILARI ARTIRDI
Din ve Siyaset başlıklı oturumda AKP’nin Alevi Çalıştaylarını değerlendiren Cemil Boyraz Diyanetçilerin çalıştaylara katılmasının Alevilerden tepki topladığını hatırlattı. Katılımcı olarak çağrılan isimlerin dahi diyalogu imkansız hale getirdiğine dikkat çeken Boyraz, bir süre sonra çalıştayların Alevilerin taleplerine yanıt vermekten öte, Aleviliği tartışma alanına dönüştürüldüğünü söyledi. Alevi örgütlerinin "eşit vatandaşlık" talebinin hükümet kanadında "marjinallik", "fazla talepkarlık" gibi değerlendirildiğini vurgulayan Boyraz, somut projeler yerine konunun bilinçli olarak teolojik tartışmaya çekildiğini dile getirdi. Boyraz, bu nedenle Alevi çalıştaylarının önyargı ve güvensizliği gidermek bir yana, daha da arttırdığını belirtti.