ENFLASYON TAHMİNLERİ ÖNGÖRÜLENİN HÂLÂ BİR KAT ÜSTÜNDE
Merkez Bankası’nın açıkladığı sektörel enflasyon tahminlerinde düşüş devam ediyor etmesine ama ocak ayına ilişkin son veri bile bir yıl sonrası için hedeflenen düzeyin çok çok üstünde.
Her ne kadar 2026’nın ocak ayında hangi düzeyde bir enflasyon öngörüldüğü belli değilse de, bu yılın sonundaki tahmin yüzde 21 olduğuna göre normal şartlarda bu orandan daha düşük bir beklenti var demektir. Oysa 2026’nın ocak ayı için dile getirilen tahminler, piyasa katılımcıları hariç, çok yukarıda…
Merkez Bankası’nın açıklamasına göre piyasa katılımcıları anketine yanıt verenler 2026’nın ocak ayı için yüzde 25,38, reel sektör yüzde 43,80, hanehalkı ise yüzde 58,82 enflasyon tahmin ettiğini ifade etti.
2025 sonundaki enflasyon öngörüldüğü gibi yüzde 21’e indirilebilirse, en kötü ihtimalle Ocak 2026’daki oranı da bu düzeyde beklemek gerekir. Normalde daha düşük bir oran olması gerekir de, hadi yüzde 21 değişmedi diyelim.
Piyasa katılımcıları hariç tahminler bu orana fark atıyor. Yüzde 21’e yaklaşan bir oran yok. En yakın oran reel sektörün tahmini ve o da yüzde 44’e yakın; yani resmi tahminin bir kat üstünde.
En isabetli tahmin reel sektörün
Enflasyon tahmininde en iyi isabet kaydeden kesim reel sektör. Daha önce de farklı bir hesaplamayla aynı sonucu elde etmiştim. (Ekonomi, 27 Kasım2024.)
Bunun basit bir açıklaması var tabii ki. Reel sektör fiyat belirleme gücünü, bu olanağı elinde bulunduran kesim. Dolayısıyla reel sektör hem iyi tahminde bulunduğu, hem fiyatları bir ölçüde de olsa belirleyebildiği için tahminde de en iyi isabeti kaydeden grubu oluşturuyor.
Bugün tahminlerle gerçekleşme arasındaki uyumu görebilmek adına 2015’ten bu yana açıklanan aralık ayı tahminleri ile bu tahminlere ilişkin bir yıl sonrasının gerçekleşmesini karşılaştırdım.
Yıllık oranların aritmetik ortalamasını alarak bilimsel bir sonuç elde edilemeyeceğini tabii ki biliyorum, zaten bu yalnızca bir fikir edinebilmek için yapılmış bir çalışma, özellikle bunu vurgulayıp elde ettiğim sonucu aktaracağım.
Aralık 2015’ten Aralık 2024’e kadar yapılan tahminlerin yıllık ortalaması piyasa katılımcılarında yüzde 19, reel sektörde yüzde 27, hanehalkında yüzde 47 düzeyinde.
Bu tahminlerin yapıldığı dönemi izleyen bir yıl sonrasındaki, yani Aralık 2016-Aralık 2025 döneminin enflasyon ise -bu yılki gerçekleşmenin yüzde 21 olduğu varsayımıyla- yüzde 31.
Veriler çok açık; bu on yıllık dönemde gerçekleşmeye en yakın tahmin reel sektörden geliyor.
Dolayısıyla reel sektörün geçen aralık ayında yüzde 47,6 olan tahmininin bu ay yüzde 43,80’e inmesi tabii ki değerlidir, önemlidir; ancak hâlâ bu tahminin bir yıl sonra yüzde 20 sınırına kadar gerileyeceği iddia edilen enflasyonun çok çok üstünde bulunduğu da göz ardı edilmemelidir.
Üçte iki “Enflasyon düşmeyecek” diyor
Merkez Bankası’nın hanehalkına yalnızca bir yıl sonrasına ilişkin enflasyon tahminlerini sormuyor. Hanehalkına, tüketici fiyatlarında düşüş bekleyip beklemedikleri sorusu da yöneltiliyor.
Bu soruya ocak ayında verilen yanıtlar aralık ayına göre olumlu yönde bir gidiş olduğunu gösteriyor ama hanehalkının üçte ikisi hâlâ enflasyonda düşüş beklemediğini dile getiriyor.
Ocak ayında hanelerin yüzde 69,18’i (aralıkta yüzde 73,67) tüketici fiyatlarının daha hızlı veya aynı oranda artacağını beklediğini söyledi.
Tüketici fiyatlarının aynı kalacağını, düşeceğini veya daha düşük oranda artacağını bekleyen hanehalkının oranı ise yüzde 30,82 (aralıkta yüzde 26,33) oldu.
Bu veriler de ortaya koyuyor ki hanehalkı, yani sokaktaki vatandaş enflasyonun düşeceğine bir türlü ikna olmuyor.
Bunun en kötü sonucu şu; yapılan zamlar kanıksanıyor, normal görülüyor ve vatandaş giderek zam yapanı mazur, hatta haklı görmeye başlıyor.