ERDOĞAN DUYARSIZ KALMAYI SÜRDÜRECEK Mİ?
TEKEL işçilerinin açlık grevinde, 39 günlük direnişin en kritik olması gereken kavşağına girildiğini bildiren haberler birbirini izliyor.
TEKEL işçilerinin açlık grevinde, 39 günlük direnişin en kritik olması gereken kavşağına girildiğini bildiren haberler birbirini izliyor.
Kış koşullarına dayanamayarak soğuk algınlığına yakalananların iki bin sayısını aştığı, Türk-İş binasının giriş katında sahra hastanesine benzer bir revirin oluştuğu, bu yazının yazılmaya başlandığı perşembe günü öğlen saatlerinde, açlık grevindeki emekçilerden beşinin su kaybı nedeni ile hastaneye kaldırıldığı, geride kalanlardan da sevimli olmayan belirtilerin görüldüğü haberleri geliyor.
O belirtiler, en az on beş gündür kendisini gösterdiği halde, hükümetin sorunu ciddiye almayışını anlamak gerçekten zordur. Sendikal haklarını kaybetmek istemeyen işçiler, İstanbul’da başlattıkları direnişi hükümetin, dahası tüm politikacıların duymasını sağlamak için, başkente taşıdılar.
Ama bırakınız politikacıları, kendilerinin çatı örgütü olan işçi konfederasyonuna, Türk-İş’e bile attıkları adım için ne kadar kararlı olduklarını anlatamadılar.Türk-İş Genel Başkanı da, hükümet üyeleri ve çoğu politikacılarımız gibi bu son olayı, o eski göstermelik eylem girişimlerinin sonuncu versiyonu gibi algılamış olmalılar ki, TEKEL direnişine katılmış olan insanlarımızın eylemini, birkaç gün Abdi İpekçi parkında içlerini dökecek, televizyon haberlerine malzeme olacak, az biraz biber gazı ile münasip miktarda basınçlı suya hedef olduktan sonra geldikleri gibi döneceklerini sandılar.
Seyirlik bir oyun değil ki…
Oysa sürdürülen direniş, sözlük anlamında olduğu gibi, kendilerine yöneltilen haksızlığın düzeltilmesini sağlamayı amaçlıyorsa, bir seyirlik oyun olmadığını anlatmayı sağlamak için elbette sonuna kadar sürdürülmeliydi. O aşamada, muhalefet partilerinin, yer yer sağladığı destekler elbette önemsenmelidir.
Ama Rahşan Ecevit’in önceki geceyi, direnişçiler ve çocukları ile birlikte geçirmiş olması, CHP, MHP, DSP, DP, SP liderleri için büyüteç altına alınarak incelenecek, bu partilerin yetkili kurullarında enine boyuna tartışılacak bir olgudur.
87 yaşındaki Bayan Ecevit, yaşasaydı merhum Bülent Ecevit’in gözünü kırpmadan uygulayacağı bir yöntemi ileri yaşına karşın kamuoyuna taşırken sıcak yataklarında yatan öteki liderlere de sorunları daha geniş kitlelere taşıyabilmek için nelerin, nasıl yapılması doğrultusunda anlamlı bir uyarı dersi de vermiş olmalıdır.
Başbakan’ı, bu dersin öğrencileri arasında düşünmek gerekmiyor. Erdoğan, gündem oluşturmayı çok iyi biliyor. Ayrıca, bırakınız sosyal demokrat olmayı; Prof. Dr. İzzettin Önder’in dün CNN Türk’te söylediği gibi “sermaye sınıfına hizmeti öne aldığı için” TEKEL işçilerinin geleceklerini düşünmek istemiyor. Tam aksine, başkentte toplanmış olmalarını, kendilerini kışkırtmak isteyen çevrelere bağlıyor ve bir an önce geldikleri yerlere dönmeye çağırıyor.
Başbakan kendisini aldatıyor
Bence, Başbakan kendisini aldatmaktadır. TEKEL özelleştirilmesinde, çalışanların sırtından verilen ödünlerin bedelini daha da çoğaltarak onların geleceklerinden tahsil etmeyi sürdürmekte ısrar, AKP iktidarının daha da aleyhine gelişecektir.
Hükümet, açlık grevini ölüm orucu eylemine döndürmeye de kararlı işçilerin aralarından, Tanrı esirgesin yaşam savaşını yitirenler olursa, onlara tabut yapmak için hazır bekleyen kovboy filmlerindeki fırsat kollayıcı marangozların durumuna düşmek istemiyorsa, bir an önce bu uykudan uyansın.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi ORHAN BİRGİT
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net