İşten çıkarma yasağının uzatılmış süresi 17 Eylül’de doluyor. Beklentiler 17 Eylül itibarıyla yasağın en az 1 ay daha uzatılacağı yönünde. Fesih yasağında sorunlar olduğunu ifade eden Dr. Okan Güray Bülbül, “Yasağın süresi uzadıkça işçi aleyhine dönmeye başladı” dedi.
COVID-19 salgınının ekonomiye ve istihdama olan etkisini azaltmak amacıyla hayata geçirilen düzenlemelerin bir kısmı şekil değiştirerek devam ediyor. Bu kapsamda 17 Nisan’dan itibaren tabi olduğu yasaya bakılmaksızın getirilen işten çıkarma yasağının uzatılmış süresi 17 Eylül’de doluyor. Yapılan yasal düzenlemeyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bu yasağın süresini 2021 yılı Haziran ayına kadar uzatma yetkisi verilmişti. Beklentiler 17 Eylül itibarıyla yasağın en az 1 ay daha uzatılacağı yönünde. Ancak uzmanlar ilk etapta işsizliğin önlenmesi amacıyla getirilen fesih yasağının giderek işçi aleyhine dönmeye başladığını dile getiriyor.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Dr. Okan Güray Bülbül, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları DÜNYA’ya değerlendirdi. İşçinin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışları ile işyerinin kapanması, hizmet-yapım işlerinin sona ermesi gibi durumlarda istisna uygulandığı bilgisini veren Bülbül, yasağa uymayanlara her işçi için 2 bin 943 TL idari para cezası uygulandığını aktardı.
Temel olarak çalışanların işlerini kaybetmemesi için getirilen düzenlemenin önemli bir görev üstlendiğini dile getiren Bülbül, “Ancak fesih yasağının, süre uzadıkça amacından uzaklaşmaya, işçileri baskı altına alan bir araç, yargı yükü oluşturacak bir unsur haline dönüşmeye başladığı görülüyor” dedi. Bu dönemde işverenin istediği işçiyi ücretsiz izne çıkarabildiğini ve bunlara günlük 39,24 lira nakdi ücret desteği ödendiğini dile getiren Bülbül, “Sözleşmelerin feshedilememesi işveren elinde bir baskı aracı haline gelmeye başladı. Fazla mesai ve ücretlerin geç ödemelerine itiraz eden işçilere yönelik ücretsiz izin tehdidi yapıldığına yönelik çok şikayet var” dedi.
“Kıdem tazminatına erişim hakkı sınırlanıyor”
Bülbül, prim ödeme şartlarını tamamlamış bir işçinin, fesih yasağı süresince işveren tarafından işten çıkartılamadığı için hak etmiş olsa da işsizlik maaşı yerine nakdi ücret desteği almak durumunda kaldığını, böyle olunca da asgari ücretten yüksek maaşı olan işçilerin gelir kaybı söz konusu olduğunu anlattı.
“Yasak olmasaydı işyerlerinin ekonomik olarak zor durumda olmaları nedeniyle işten çıkardıkları işçilere tazminat ödeme durumunda kalacaklardı” diyen Bülbül, “Yasak nedeniyle bu sorunun çözülmediğini, yalnızca ötelendiğini söylemek mümkün. Yasağın kalkması sonrası bu sorun tekrar gündeme gelecektir” diye konuştu. Fesih yasağı süresince kimlerin hangi gerekçe ile ücretsiz izne gönderileceğinin tamamen işverenin inisiyatifinde olduğunu söyleyen Bülbül, “Bu gibi durumlarda işçi mahrum kaldığı ücret ve ücrete bağlı haklar için yargı yoluna başvuracaktır. Diğer yandan ücretsiz izinde geçirilen sürelerin kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin hak edişi, iş güvencesi için gerekli altı aylık süre ve deneme süresi bakımından çalışılmış süreler olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konuları önümüzdeki dönemde mahkemelerin gündemini oluşturacaktır” diye konuştu.
"Fesih yasağı, iş değiştirmeye engel"
Pandemi sürecinde bazı sektörlere olan talebin azaldığını, buna karşılık; kargo, kurye, lojistik, çağrı merkezi gibi sektörlerde daha fazla sayıda kişiye istihdama ihtiyaç oluştuğunu belirten Okan Güray Bülbül, “Ancak fesih yasağı nedeniyle işçiler mevcut işlerinden istifa edip farklı sektörde ihtiyaç olan işyerlerinde işe başlayamıyorlar. Bu durum da istenmeyen sonuçlara neden olabiliyor. Bazı işçiler nakdi ücret desteği geçinmeye yetmediği için bir yandan nakdi ücret desteği alıp diğer yandan kayıt dışı olarak başka bir işte çalışıyor, bazı işçiler ise kıdem tazminatından vazgeçerek istifa etmek zorunda kalıyor” dedi.
“Yasak kaldırılıp işsizlik maaşı esnetilmeli”
Normalleşme teşvikleriyle birlikte fesih yasağının da kaldırılmasını öneren Okan Güray Bülbül, bu süreçte işten çıkarılacaklara yönelik koruma tedbirlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bülbül, "İşsizlik maaşı alma kriterlerinin fesih yasağının kalktığı tarihten sonra işten çıkartılanlar için esnetilmesi, bu kişilere yönelik sosyal yardım yapılması ve bu yardımın istihdamdan bağımsız şekilde gerçekleştirilmesi ile işsizlik engellenemese de işsiz kalan kişilerin refahı sağlanır” diye konuştu.