Lira eriyor: Merkez Bankası’nın günlük döviz satışını 40 milyon dolara çıkarması da doların hızlı çıkışını önleyemedi. TL dün en fazla değer yitiren dördüncü para birimi olurken son bir ayda dolar karşısında yüzde 6 düştü.
Kırılganlar çakıldı: ABD’de faizlerin erken ve hızlı artacağına dair işaretler, kırılgan yapılarıyla dikkat çeken Brezilya, Endonezya, Türkiye gibi gelişen ülke kurlarını sert düşürdü. Yaptırımlara maruz kalan Rusya’nın para birimi de düşüşte başı çekti.
Dolar/TL dolarda küresel bazda görülen güçlenme eğiliminin devam etmesi ile dün de 2.28 seviyesini aşarak son sekiz ayın zirvesini gördü. Merkez Bankası cuma günü günlük döviz satım ihale tutarını bugünden itibaren 10 milyon dolardan 40 milyon dolara çıkarmış, ayrıca TL likiditesini sıkıştırmak için ortalama fonlama maliyetini yüzde 8.30’dan yüzde 8.60’a yükseltmişti. Ancak bu adımlar da doların hızlı çıkışını frenleyemedi. Dolar 2.2840 TL’ye kadar çıktı. Kurdaki hareketlilik tahvil faizlerine de yansıdı. Cuma günü valörde son işlemde yüzde 9.85 seviyesinde olan 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 10.02’ye yükseldi.
ABD’den gelen pozitif veriler, Merkez Bankası Fed’in faiz artışına gideceği beklentileriyle küresel piyasalarda doları yukarı taşıyor. TL dün yüzde 0.92’lik kayıpla dolar karşısında en fazla değer yitiren dördüncü para birimi oldu. Fed etkisiyle özellikle Kırılgan Beşli olarak nitelendirilen Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye para birimlerinde keskin düşüşler görülüyor. Dün bu ülkeler içinde en fazla değer yitiren para birimi yüzde 1.67 ile Brezilya Reali oldu. Bunu yüzde 1 ile Endonezya Rupisi izledi. Rus Rublesi ise yüzde 0.96 ile en çok kayıp yaşayan üçüncü para birimi oldu. Hindistan Rupisi yüzde 0.68, Güney Afrika Randı yüzde 0.48 değer yitirdi.
Son bir aya bakıldığında da 1 Eylül’den bu yana en fazla düşen üçüncü para birimi TL oldu. Dolar karşısındaki en büyük kaybı yüzde 9.55 düşüşle Brezilya Reali yaşadı. Onu sırasıyla yüzde 6.3 ile Rus Rublesi, yüzde 5.9 ile Türk Lirası izledi. Güney Afrika Randı yüzde 5.03, Hindistan Rupisi 1.65, Endonezya Rupisi yüzde 3.86 düştü.
Öte yandan ABD Doları dün Japon Yeni karşısında 109.72’ye kadar yükselerek Ağustos 2008’den bu yana en yüksek seviyeyi görürken, Yeni Zelanda Doları karşısında da 15 ayın en yüksek seviyesini test etti. Avro karşısında ise 23 ayın zirvesine çıktı.
Gözler Fitch’e çevrildi
Bu hafta yurtiçinde kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in cuma günü kredi görünümümüz hakkında yayımlayacağı değerlendirme raporu haftanın en önemli gündem maddesi olarak görünüyor. Uzmanlara göre TL’deki hızlı düşüşte Türkiye’nin ülke notuyla ilgili endişeler de etkili olabilir. Öte yandan enflasyon ve PMI verileri de hafta içi takip edilecek. Enflasyondaki yüksek seyir ve kredi notu ya da not görünümünde bir revize gelmesi ihtimali nedeniyle her iki gelişme de piyasasının seyri açısından son derece önemli. Uzmanlar jeopolitik gelişmelerin de doların hareketi üzerinde önemli olabileceğini Türkiye’nin IŞİD’e karşı askeri harekâtına katılması için perşembe TBMM’ye gelecek tezkerenin de piyasaların odağına girebileceğini belirtiyor.
Merkez’in adımları yetersiz
Bankacılara göre doların küresel bazda devam eden değerlenme eğiliminin yanı sıra Merkez Bankası’nın TL’deki değer kaybını yavaşlatma adımlarının yetersiz bulunması da dolar/TL’yi yukarı taşıdı. TCMB’nin mevcut politika bileşimi ile düşük büyüme, yüksek enflasyon ve yüksek kur ile aynı anda nasıl mücadele edebileceğine ilişkin soru işaretleri artıyor.
Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, doların küresel çapta yükseldiğine dikkat çekerek “Dolar endeksi 85.7’ye kadar çıktı. Kurun bu seviyelerinde agresif bir Merkez Bankası görmeyeceğiz. Ancak TL likiditesini sıkıştırarak döviz satım ihalelerinde miktarı artırarak oynaklığı yumuşatmaya çalabilir” dedi.
HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu, piyasadaki ana hikâyenin dolardaki güçlenme olduğunu söyleyerek “Özellikle dolarizasyonu yüksek ülkelerin para birimlerindeki satışlar daha belirgin görünüyor. Türkiye özelinde ise TCMB’nin özellikle faizler tarafında manevra alanının sınırlı kalabileceği algılaması TL üzerinde ek baskı yaratan bir faktör. Zira, geçen dönem örneklerini de göz önünde bulundurduğumuzda, günlük likidite yönetimi ile yapılan sıkılaştırmaların geçici olacağı beklentisi de daha belirgin” dedi.
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı’ya göre de Merkez, kurdaki yükselişi baskı altında tutmak için döviz satım ihaleleriyle yetinecek. Tokalı “Kurdaki oynaklık artar ve ekonomik dengelerde kalıcı bir bozucu etki yaratma riski ortaya çıkarsa, döviz likiditesini artırıcı diğer önlemleri (döviz satış ihalesini daha da artırma; zorunlu karşılık oranları, rezerv opsiyon katsayıları ve döviz depo oranlarında ayarlama; en son olarak da doğrudan müdahale gibi) gündeme getirmesi beklenebilir” diye konuştu.