GIDA KRİZİNDE 2050 UYARISI
Güvenilir gıdaya erişim her geçen yıl önem kazanırken; iklim krizinin 2050 yılına kadar küresel kıtlık üzerinde önemli derecede etkisi olacağı belirtildi.
ABD Küresel Gıda Güvenliği Özel Temsilcisi Cary Fowler, bu yüzyılın ortasına kadar tüm dünyada gıda üretiminin yüzde 50 ila 60 oranında artması gerektiğini belirterek, küresel ısınmanın verimlilik seviyelerini düşüreceği uyarısında bulundu. Fowler, The Guardian’da yayınlanan haberde, dünyada 2050 yılına kadar görülebilecek gıda sıkıntısının gerekçesi olarak düşük verimlilik, tarımsal araştırmalara yeterli düzeyde yatırım yapılmaması ve ticarette yaşanan gelişmeleri gösterdi.
Bu durumu “neredeyse varoluşsal bir sorun” olarak yorumlayan Fowler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel bir gıda krizinin tam ortasındayız. 700 milyondan fazla insan 2022 yılında yetersiz beslendi. Bu akıl almaz derecede büyük ve trajik bir sayı. Dünya genelinde başta en savunmasız ülkeler olmak üzere, her ülke bu durumdan etkileniyor.” Rusya-Ukrayna Savaşı, pandemi nedeniyle bozulan tedarik zinciri, yükselen gübre fiyatları ve düşen tahıl arzı nedeniyle kriz daha da derinleşirken; Fowler, dünyadaki 196 ülkeden 131’inin net gıda ithalatçısı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, küresel sistemde herhangi bir şokun ticareti anında etkileyeceğini ifade etti. “Bu dönemde ticareti kısıtlamaya çalışan ülkeler sorunu daha da derinleştirdi” diyen Fowler, tüm ülkelerin kısa vadede getirisi olmayan ay projeleri de dahil olmak üzere tarımsal araştırmalara yatırımlarını artırmaları gerektiğini söyledi ve “ABD’de dahil birçok gelişmiş ülke tarımsal Ar-Ge’ye yapılan yatırım açısından Çin’in gerisinde kaldı. Bu araştırma fonlarının bir kısmı özel sektör tarafından karşılanmış olsa da çoğu kuraklığın ya da kuraklığın etkilerinden ziyade yeni yiyecek ve içecek ürünlerinin geliştirilmesi ve pazarlanmasına odaklandı” bilgisini verdi.
İstilacı türlerden milyar dolarlık tehdit
Birleşmiş Milletler bünyesinde, biyolojik çeşitlilik konusunda çalışmalarını sürdüren Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services (IPBES) tarafından yayınlanan rapora göre, istilacı türlerin gıda güvenliği için oluşturduğu tehditlere dikkat çekildi. Söz konusu türlerin, küresel ekonomi için her yıl 423 milyar dolarlık ek maliyete neden olduğu belirtilen analizde, dünyada yerleşik en az 37 bin yabancı türün 3 bin 500’den fazlasının büyük tehdit oluşturduğu kaydedildi. Hızla büyüyerek kontrolsüz şekilde yayılan istilacı türler, yayıldıkları alanlarda ekosistemleri ve insan sağlığını tehlikeye atan hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve çeşitli mikroorganizmalardan oluşuyor. Güney Pasifik’teki Guam Adası’nda 1940’lı yılların sonunda kazara getirilen bir yılan türü, adadaki ormanlarda yaşayan 11 kuş türünden 9’unun neslinin tükenmesine neden olmuştu. Uzmanlar, artan uluslararası ticaretin, insanların, hayvanların ve malların dolaşımındaki yükselişin, iklim şartları nedeniyle daha sık görülen göçlerin istilacı türlerin de yayılımını artırdığını ve konuya küresel anlamda yeterli önemin verilmediğine dikkat çekiyor.