GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ ZORUNLU HALE GELDİ
2023 yılında çiftçi ve besiciyi vuran sorunları tek tek sıralayan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda ihtiyacının gıda milliyetçiliğini ön plana çıkardığını belirtirken “Üretici ve girdi fiyatları başta olmak üzere istikrarlı bir piyasa oluşturulmalı” uyarısı yaptı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2023 yılının tarım değerlendirmesi ile 2024 yılı beklentilerini içeren raporu basın açıklamasıyla paylaştı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılında sanayi ve hizmetler sektörü yeni yeni oluşmaya başlarken ülkemizin ekonomik büyümesini tarım sektörünün sırtladığını vurgulayan Bayraktar, o yıllarda düşük verimlilik ve işgücüne dayanan tarım sektörünün, geride bırakılan bir asırlık sürede türlü zorluklara göğüs gerdiğini belirtti.
“2023’de devam eden yapısal sorunlar, yüksek maliyetle yapılan üretim, devlet destekli kredi kullanamayan çiftçilerin yüksek faiz oranları ile kullandığı krediler, ihracat kısıtlamaları, fiyat ve pazarlamada yaşanan sorunlar üreticilerimizi zorladı” diyen Bayraktar, 2022 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında büyüyen tarım sektörünün, 2023 yılının aynı çeyreğinde yalnızca yüzde 0,3 oranında büyüdüğüne dikkat çekti.
Tarım sektörünün 5,1 milyon kişiye istihdam sağladığına vurgu yapan TZOB Başkanı 2023 Aralık ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 64,77 olarak gerçekleşirken gıda enflasyonunun da yüzde 72,01 olduğunu anımsattı.
2023 yılında tarımsal üretimde bazı ürünlerde düşen üretici fiyatları nedeniyle mağduriyet yaşayan üreticiler olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Günümüzde artan nüfusun yeterli gıda ihtiyacı, gıda milliyetçiliğinin ön plana çıkması ve gıda güvenliğinin sağlanması için verilen mücadeleler dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl daha önemli hale geldi. Ülkeler kendi vatandaşlarının gıdasını temin edebilmek için arka arkaya ihracat yasakları getirdi.
Artık gıda güvenliğini sağlamak için üretmek ve üretimde sürekliliği sağlamak her ülkenin öncelikleri arasında oldu. 2023 yılında da artmaya devam eden girdi, lojistik, işçilik fiyatlarıyla oluşan yüksek üretim maliyetleri, ürünlerin tüketiciye ucuza ulaşmayacağını netleştirdi.”
Bayraktar’ın açıkladığı raporda yer alan çiftçi ve besiciyi vuran kritik maddeler ise şöyle sıralandı:
Gübre desteğinde artış olmadı.
Girdilerde en fazla artış yüzde 69,6 ile mazotta görüldü.
Çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borcu son bir yılda yüzde 88,5 arttı.
Ziraat Bankası faiz oranları son bir yılda yüzde 9,5’dan yüzde 42’ye yükseldi. Diğer bankalarda faiz oranları son bir yılda yüzde 17’den yüzde 62’ye yükseldi. 2023 yılında çiftçilerin yüzde 37’siyüksek faiz oranları ile kredi kullandı.
2023’de artan enflasyon ve faizlerle kullanılan kredi rakamları beklenenin üzerinde gerçekleşti.
Tarım BAĞ-KUR primleri yüzde 49,11 oranında arttı. SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısı 500 binin altına geriledi.
Hububat üreticileri hasat sezonunda randevu alamadı, TMO’ya ürün vermekte zorlandı.
Bu yıl mısırda artan ve rekor olan üretim üretici gelirine yansımadı. TMO mısır fiyatını sadece yüzde 5,3 artırdı. Ayçiçeğinde yüzde 17,5 fiyat artışı üreticiyi zora soktu.
Yağlı tohumlardan ayçiçeği, kanola, soya fasulyesi, yerfıstığı üretimleri azaldı.
Şekerpancarı alımlarında sorun yaşandı, ürünler tarlada kaldı.
Pamuk fiyatları 2 yılın gerisinde kaldı. Limonda erkenci çeşit mayerde alıcı bulunamaması ve fiyatların oldukça düşük olması ile ağaç kesimleri görüldü.
Son 6 aylık dönemde büyükbaş hayvan sayımız 502 bin, küçükbaş hayvan sayımız ise 3 milyon azaldı.
Cumhurbaşkanlığı yıllık programlarına göre; 2020 yılında yüzde 35,8 olan hayvancılığın tarım destekleri içerisindeki payı, 2023 yılında yüzde 24,3’e gerilerken 2024 yılında ise bu payın yüzde 21,6 olması bekleniyor.
2023 yılında besilik hayvan başta olmak üzere canlı hayvan ve et ithalatı yoğun şekilde yapıldı.
Ocak ayında 131 lira 44 kuruş olan dana karkas fiyatı Aralık ayı itibarıyla yüzde 98,5 artarak 260 lira 84 kuruş oldu.
Ulusal Süt Konseyi süt fiyatı güncellemelerinde geç kaldı. Çiğ süt/yem paritesi 1,27’ye kadar geriledi. Serbest piyasada oluşan çiğ süt fiyatının altında tavsiye satış fiyatı belirledi. Süt ve süt ürünlerinde ihracat geriledi, ithalat arttı.