ÇAYKUR ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonunda anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alan Tek Gıda İş Sendikası’nm Genel Başkanı Mustafa Türkel, k günebakış’a konuştu. İşçilerin herhangi bir mağduriyeti olmadığını ifade fc ederek, grev kararma itiraz eden  ÇAYKUR Genel Müdürü  İmdat Sütlüoğlu’nu eleştiren – Türkel, "Biz bir simit parası, süt parası istiyoruz. Bunu da veremeyeceklerse bunun anlamı , Çaykur işçisine ‘sen öl’ demektir. İşçinin hakkını savunuyoruz. Grev, bizim için amaç değil bir araçtır" dedi.

Grev amaç değil araç ÇAYKUR ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonunda anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alan Tek Gıda İş Sendikası’nın Genel Başkanı Mustafa Türkel işçilerin herhangi bir mağduriyeti olmadığını ifade ederek, grev kararma itiraz eden ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’na ateş püskürdü. Türkel, "Bizim toplu iş sözleşmesi görüşmelerindeki taleplerimiz çok afaki uçuk talepler değildi.

Büyük rakamlar yok ortada. Üç kişilik ailenin fertlerinin cebine birer simit parası, süt parası koyacak parayı istiyoruz. Ama karşımıza ‘bunlar trilyonlar istiyor’ denilerek çıkılıyor. Bu anlayışı kabul etmemiz söz konusu olamaz. Bir simit ve süt parası da veremeyecekseler bunun anlamı ‘ÇAYKUR işçisine sen öl’ demektir.

Biz üyelerimizin hak ve hukukunu savunmakla mükellefiz. ÇAYKUR üyelerimizin haklarına saygı göstermek zorunda. Ya makul anlayışla hareket edip ortak akılda buluşup sorunu çözüme kavuştururlar, ya da hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde greve gideriz. Grev ise bizim için amaç değil araçtır. ÇAYKUR işçisi 5 yıldır hakkından mahrum edildi, toplu sözleşmesiz bırakıldı. Bu mağduriyetin giderilmesi gerekiyor. Yapacağımız grevle ÇAYKUR’a ve bölge insanına kötülük yapacağımızı iddia edenler bunu toplu sözleşme masasmda haklı taleplerimizi reddederken düşünecektiler" dedi.

Önümüzdeki hafta Rize’ye geleceğini ifade eden Türkel grev başlayana kadar da Rize ve bölgede olacağını kaydederek, "Çaykur bize 5 yıl önce kamu protokolü çerçevesinde verilen avanslardan başka bir şey vermeyiz diyerek en başta yanlış bir yola girdi. Düğmeni başta yanlış iliklersen ondan sonraki düğmeler de yanlış iliklenir. Biz en başından beri ÇAYKUR hepimizin dedik. Ancak biz bir işçi sendîkasıyız unutulmasın ki hayır kurumu değiliz.

İşçinin hakkını ve hukukunu sonuna kadar savunuruz. Böyle bir sorumluluğumuz bulunmaktadır.

Yasa gereği üyelerimizin hakkının zayi olduğunu iddia ediyoruz. Bunu da açık ve net olarak ispat ediyoruz. 2009 yılında ÇAYKUR’da çalışan işçi sayısı 13 bin 500 civarındaydı. Şimdi ÇAYKUR’da çalışan işçi sayısı 9 bin civarındadır. 4 bin tane insan emekli olmuş. O tarihte 600 bin ton yaş çay işleyen Çaykur 4 bin tane işçisi eksüdiği halde yine 650 bin ton çay işliyor.

Şimdi bunun anlamı işçinin sırtından geçinmektir. Burada sadece vicdanları rahatsız edebilecek bir tablo ile karşı karşıyayız. ÇAYKUR’un yükü ağırlaştı, ama çalışanlar da o oranda ekonomik anlamda zayıfladılar. Biz 2009-2011 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde gücümüzü masada uzlaşma zemini bulmak için kullandık. Ama ÇAYKUR kendi dediklerini dayatmayı uzlaşma olarak algıladı.

Bunu kabul etmeyiz. Biz uzlaşmayı masada karşılıklı el sıkma olarak algılayan bir sendikayız" diye konuştu. ÇAYKUR’da grevi yaş çay alım kampanyası başlamadan başlatmak istediklerini ifade eden Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, "Bu da bir iyi niyet göstergesidir. 20 ya da 24 Nisan arasmda başlatacağımız grevin uygulama kararını ayın 10’unda alacağız.

Bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Dolayısıyla grevi kampanya başlamadan da başlatabiliriz. ‘Müstahsil çayları budadı da sendika ondan sonra greve başladı’ denmesin diye bu şekilde hareket ediyoruz. Bundan amacımız bu noktada ortak akıl devreye girsin ve bizimle uzlaşma aransın diyedir" şeklinde konuştu. ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüğüoğlu’nun belli konulardaki yaklaşımlarının çok sağlıklı olmadığını da kaydeden Türkel, "Çaykur Genel Müdürünün ‘ben sendikanın üyesi olmayanlarının da sözleşmeden yararlanması isterim’ yaklaşımı çok sağlıklı değil.

Biz hayır kurumu değiliz. Birileri böyle tarif ediyorsa yanılıyor. Burası Tek Gıda İş Sendikasıdır. Bir sendikanın yaptığı toplu sözleşmeden sendikanın üyesi olmayanların dayamşma aidatı ödeme dışında geriye doğru yararlanması nerede görülmüş. O zaman vakti zamanında yasayı öyle çıkarsaydılar. Yasayı çıkartırken bir toplu iş sözleşmesi varsa o toplu iş sözleşmesinden yalnızca sendika üyesi değil o sendikaya üye olmayanlar da yararlamr diye yasa çıkartsaydılar.

Nihayetinde biz ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’ne ve siyasetçilere söyleyeceklerimizi söyledik. Grev işçilerin haklarını ve hukukunu savunmak anlamında bir araçtır.

Biz greve gideceğiz. Hala süreleri var taleplerimizi değerlendirmeye alabilirler. Siyasi iktidarın genel müdüre inisiyatif kullanması için alan yaratmasmı umuyoruz. Biz çözüm noktasmda görüşmelere 24 saat açık olacağız" ifadelerine yer verdi.