GREVE KATILMAYAN SÖZLEŞMEDEN YARARLANAMAZ!
Tekgıda-İş Sendikası Başkanı Mustafa Türkel Rize’de grev öncesi çalışmalarını sürdürürken Tekgıda-İş sendikası üyelerine seslendi. Tekgıda-İş üyelerini uyaran Türkel greve katılmayan işçilerin sözleşmeden yararlanamayacağının altını çizdi.
Yöre halkının ve sendikalıların Çaykur’a sahip çıkmaya davet eden Başkan Türkel “Sendika olarak biz, çalışanlar olarak siz, esnafı, yöre halkı olarak Çaykur’a sahip çıkmazsak ve bu yapılan düzenlemelerdeki tehlikeleri herkesle paylaşıp, bunlara karşı gerekli önlemleri almaz isek birkaç yıl sonra Sirilanka’dan, Hindistan’dan çaylar glmeye başlar. Bizlere de Çaykur’un çayı ile harman için getirtiyoruz derler” ifadelerini kullandı.
Yasalar gereği Greve Katılmayacak işçilerin toplu sözleşmeden yararlanamayacığını ifade eden Türkel “Yasa derki greve katılmayan işçiler toplu iş sözleşmesinden yaralanamaz. Birileri diyor ki biz o greve katılmayız o sendikanın üyesi değiliz. O zaman toplu iş sözleşmesinden de yararlanamazsınız” dedi.
KALE DEĞİL İSKAMBİLDEN KULE
Genel müdür hukuku zorlamaya çalışıyor. Ben biliyorum Hak-iş ve Hak iş e bağlı Öz Gıda iş’in kırıntıları ona baskı yapıyor. Peki neden? Zamanında o kadar desteksiz attılar ki, o kadar yalan söylediler, son kaleyi korumaya çalışıyorlar. Ama onların kale dediği kale değil iskambilden kuledir.
BİZ ÇAYKUR’U DAHA FAZLA SEVERİZ
Şu an görevde bulunan Çaykur Genel müdürü dâhil hiçbir yönetici Çaykur’da Tek Gıda-İş sendikası kadar eski değildir. Biz geçmişimizle övünürüz. Sakın hiç kimse Çaykur’u bizden daha fazla sevdiğini iddia etmesin. Biz Çaykur’u daha fazla severiz. Çaykur’u o kadar severiz ki enflasyon olarak %5lik artışlarda işçiye %6 artışlara ses çıkartmayız. Çaykur’u o kadar severiz ki enflasyonun %5 olduğu bu ülkede bayilere birileri vasıtasıyla çayı %30 karla satmasına ses çıkartmayız.
BU ŞARTLARA RAĞMEN GREVİ YAPMAYALIM MI?
Çaykur yetkilileri bu grevi eğer samimi olarak istemiyorlar ise, Çaykur’un zarar görmesini istemiyorlar ise, yörede bu tür problemlerin yaşanmasını istemiyorlar ise, kafalarını berraklaştırmak zorundalar. Kafalarının arkasında ki hesapları ortaya koyacaklar ve Çaykur için karar verecekler. Başkalarının hukukunu korumak için kendilerini ve Çaykur’u ateşe atmasınlar. Çaykur işçisi toplu iş sözleşmelerinde taleplerini masaya koymuş, bu taleplere karşılık bir isteğiniz varsa bunu söylersiniz. Sizin isteklerinizi vermiyoruz diyebilirsiniz sorun yok. O zamanda biz diyoruz ki Çaykur iş vereni ve kamu iş vereni bizim taleplerimizi görmezden geliyor ise bizim ücretlerimize iyileştirme yapmıyor ise devam ediyorlar ise, biz bu grevi yapmayalım mı?
Türkel konuşmasına “Çaykur ve bu işten nemalanmak isteyen bazı zavallılar diyorlar ki Öz Gıda’da kalmış üç beş arkadaşımız bu sözleşmeden yararlanmak istiyor. Gelin sendikaya üye olun diyoruz, yok gelmeyiz diyorlar. O zaman nasıl olacakta siz bizim sözleşmemizden yararlanacaksınız? E ne olur yararlansak? Şimdi size soruyorum 9000’tane insan aptal mı? Ben bu sendikadan olmayan arkadaşlarımıza toplu sözleşmeden yararlanmaya evet dersem sizin bir değeriniz kalır mı?
BU ÇAYKURU ÖZELLEŞTİRME ÇABASIDIR
Beş yıl önce başlayan ismine sendikal mücadele dedikleri bizimse özelleştirme çabası olduğunu iddia ettiğimiz ve hala daha aynı kanaatte olduğumuz sürecin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bize küsüp giden, bize kızan arkadaşlarımıza bizler dedik ki biz mesajınızı aldık, tepkilerinizi anlıyoruz ama bu süreç böyle gitmez. Sendikaya kızıyorsanız bunun çözümü yöneticileri değiştirmektir. 60 yıllık sendikanızı değiştirerek bir tepki gösterdiyseniz, biz mesajınızı aldık lütfen yuvanıza geri dönün ve şu süreci sağlık bir biçimde geçirelim dedik. Bu çağrımıza uydunuz. Diğer sendikaya geçen binlerce arkadaşımız çağrımıza kulak vererek geri döndüler. Onlar bu teşkilatın baş tacıydı ve hala baş tacı olmaya devam edecekler.
ENDİŞEDEN SAKININ BAŞINIZ DİK DURSUN
Grevdeki işçinin işyeri değiştirilemez. Grevdeki işçinin hizmet akdi feshi edilemez. Grevdeki işçinin makinesinde bir başka işçi bile çalıştırılamaz. Endişelerinizden sakının başınız dik olsun. Güç sizin elinizde bunun farkında olun. Birkaç gün içerisinde gücümüzü iyi kullanırsak bu toplu sözleşmeler biter. Bu sizin bizim başarılı zaferimiz olur. Çaykur genel müdürlüğü biz sendikaya sormadan belirledi 5000 kişiyi bunlar greve katılmayacak işçilerdir diye, biz dedik ki olmaz 5000 kişi değil sen böyle kendi başına belirleyemezsin, itiraz ettik ve mahkemeye gittik. Mahkeme bütün işyerlerinden tek tek sayılarını tespit ederek belirledi. Şimdi oldu dedik.
BİZİ HİÇ KİMSE TEST ETMEYE KALKMASIN
Basının huzurunda söylüyorum, bizi hiç kimse test etmeye kalkmasın. Bizler yeteri kadar testten geçmişiz. Türkiye bizi tanıyor artık. Tanımayanlara birkez daha söylüyoruz. Çaykur işçisinin üzerinden hesap yaparak onun kafasını bulandırarak işçinin mücadelesini yok etmek için elinden gelenleri yapana bilerek ve ya bilmeyerek kötülük etmeye çalışanlara söylüyoruz, Gayrimenkullerinin tümünü satar çaykur işçisini muhannete muhtaç etmez bu örgüt.
SENDİKA MEVLANA GİBİ OLMALI
Bizim işimiz parayla pulla değil bizler banker falanda değiliz. Sendikanın parası çok olmuş ilgilenmiyoruz o işle. Sendikanın parası çoksa zaten o sendika sendika değildir. Sendikanın parayla ne işi var sendika üyesinden aldığı parayı üyesine vermeli, Mevlana gibi olmalı. Biz bugüne böyle geldik, bu düzeni bu şekilde değiştireceğimizi söyleyerek bu güne geldik. Sendikanın kasasındaki paraları birilerine peşkeş çektirmek, birilerine hırsızlık yapması için iştahını kabartması için tutmanın hiç kimseye yararı olmamıştır. İşçi sınıfına da yararı olmamıştır. Biz buna bu örgütle izin vermeyeceğiz. Bu örgütün kasaları parayla dolma yerine bu örgütün üyelerinin gönlü dolacak. Bu örgüt üyesiyle bütünleşerek büyüyecek.
PSKOLOJİK BASKI İLE GÜL BAHÇESİ YARATTILAR
Mademki işçilerin istekleri doğrultusunda bir toplu sözleşme imzalanmalı, bizde Tek Gıda-iş üyesi işçilerden gelen talepleri toparlayıp getirdik ve bu isteklerimiz karşılanırsa sözleşmeyi imzalayacağız dedik. Çaykur ve Kamu-iş biz bunları veremeyiz, diyerek papatya falı tutmaya başladılar, “Çaykur da İşçi Greve Gider mi Gitmez mi?” diyerek. sendika blöf mü yapıyor diye düşünmeye başladılar. Sendika grev kararı alır ama greve gidemez, burası Çaykur, burada grev mi olur, çay üreticisi mağdur olur, çay üreticisiyle çay işçisi karşılıklı mağduriyetini birbirine getirir diyerek olayı bu çerçeveye oturttular. Bakın yıllarca bunlar söylenerek Çaykur işçisinin greve gitmesine engel olundu. Çaykur işçisinin mücadelede dik durmasına ve sendikasını sıkıştırmasına engel olundu. Sonrasında Çaykur işçisi böyle dik duramayınca sendikası da duramadı. İşverenler de psikolojik baskı ile kendilerine gül bahçesi yarattılar” cümleleriyle devam etti.
Genel Başkan Türkel’in konuşmasından etkilenen tüm sendika üyeleri hep bir ağızdan ‘İşçi Greve’, ‘işçiyiz Haklıyız Kazanacağız’ şeklinde sloganlar attı. Sloganlara karşılık veren Mustafa Türkel “Rize’ye ve Çaykur işçisine de bu yakışırdı, sizin için ölmeyen namerttir” dedi.