GÜVENCESİZLİK, YOKSULLUK VE ÖLÜM
Türkiye 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne yine her alanda binlerce hak ihlalinin gerçekleştiği bir ülke olarak girmeye hazırlanıyor.
Türkiye 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne yine her alanda binlerce hak ihlalinin gerçekleştiği bir ülke olarak girmeye hazırlanıyor. Hak ihlallerinin en çok yaşandığı alanlardan biri de çalışma yaşamı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Genel Koordinatörü Veli Ağbaba’nın 16 yıllık AKP iktidarında çalışma hayatında yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı rapor, AKP döneminde emekçilerin üzerindeki baskı ve sömürünün günden güne arttığını ortaya koyuyor. Raporda AKP’nin işçiler üzerindeki siyasi-ekonomik baskıları yoğunlaştırarak ve tüm hukuk kurallarını hiçe sayarak, sömürüye dayalı güvencesiz bir emek rejiminin temellerini attığı vurgulanıyor.
1) BAŞKANLIK REJİMİ SALDIRIYI ARTIRDI
Raporda, 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından yayımlanan uyum kararnameleriyle çalışma yaşamına yönelik saldırıların arttığı belirtiliyor. Buna göre;
* Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı içindeki idari kurul, konsey ve komisyonlar arasına alınarak, İş Kanunum-dan çıkarıldı.
* 5 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Devlet Denetleme Kurumu tek bir kişiye bağlandı. Tek bir adamın, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı ve ilgili kuruluşları, meslek örgütlerini, işçi/ işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilmesine imkân sağlandı.
* Ekonomik ve Sosyal Konsey yapılanmasının içeriği değiştirildi, Konsey Cumhurbaşkanlığıma bağlandı.
* Yeni Ekonomik Program (YEP) kapsamında Bireysel Emeklilik Sistemimden çıkışın 3 yıl boyunca yasaklanacağı iddiaları basına yansıdı.
* Yine YEP kapsamında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda değişikliğe gidileceği, kamuda esnek ve güvencesiz çalışmanın hayata geçirileceği duyuruldu.
* 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında, işçilerin 82 yıllık kazanımı olan kıdem tazminatının gelecek yıl fona veya bireysel hesap sistemine devredilmesi gündeme geldi.
2) EN AZ 21 BİN İŞ CİNAYETİ
Rapora göre, işyerlerinde yıllardır işçilere karşı bir savaş politikası işletiliyor. Bu savaşın bilançosu ise şöyle:
* 16 yıllık AKP iktidarında en az 21 bin işçi işyerlerinde göz göre göre ölüme gönderildi.
* Soma, Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa, Ostim, Kozlu, Karadon, Ermenek, Esenyurt, Torunlar, Şirvan ve Şırnak’ta yaşanan katliamlar, AKP iktidarı döneminde öne çıkan iş cinayetleri oldu.
* Sadece bu yılın ilk 11 ayında en az bin 800 işçi çalışırken yaşamını yitirdi.
* İşyerleri alabildiğine denetimsizliğe terk edildi.
* İş cinayetleri en çok inşaat, maden, enerji gibi AKP iktidarının sermayesinin temel dayanağı olan işkollarında yaşandı.
* Yönetmelik değişiklikleri ile beraber işyerinde 50 işçiye kadar işçi çalıştıran işyerlerinde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma ve kayıtlı defter tutma zorunluluğu kaldırıldı.
* 2015 yılında çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bir detaydan ibaret kaldı, kanun hükümleri uygulanmadı.
* Türkiye, AB ülkeleri arasında en çok iş cinayeti yaşanan birinci, dünya genelinde üçüncü ülke konumuna yükseldi.
* Çalışma yaşamındaki baskılar ve ekonomik kriz sonucu son 5 yılda işçi intiharları yüzde 300 oranında arttı.
3) GREV HAKKI ORTADAN KALDIRILDI
Raporda, AKP iktidarları döneminde, 7’si OHAL döneminde olmak üzere 15 grevin ‘erteleme’ adı altında yasaklandığı, böylece 190 binden fazla işçinin grev hakkının ihlal edildiği hatırlatılıyor.
4) ÖRGÜTLENME HAKKINA AĞIR SALDIRI
Raporda, AKP iktidarı ile işçilerin sendikalaşma hakkına ağır saldırılar gerçekleştirildiği belirtilerek, şu verilere yer veriliyor:
* Sendikalaşma oranı son Temmuz 2018 verilerine göre sadece yüzde 12,76. Her 100 işçiden sadece 12’si sendikalı.
* Sendikalı işçilerin de sadece yüzde 7’si toplu iş sözleşmesinden yararlanabiliyor.
* Özel sektörde çalışan işçilerin yüzde 95’i sendikalı değil.
* Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) raporlarına göre Türkiye, sendikal hak ve özgürlükler bakımından dünyanın en kötü 10 ülkesi arasına girdi.
* AKP iktidarı tüm bunların yanında kendi yandaş sendikacılık anlayışını ilerletti, kendi bünyesinde güdümlü sendikacılık anlayışını destekledi.
* Sendikacılık suç olarak görüldü, TÜMTİS Ankara Şube yöneticileriyle Dev Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut sendikal faaliyetleri nedeniyle hapse atıldı.
* Bu yıl TARİŞ, Cargill, Flormar, Tayaş, BBS Metal, Babacanlar Kargo, Aygün Alüminyum ile Muğla ve Urfa’daki TÜVTÜRK Taşıt Muayene İstasyonlarımda işçiler anayasal hakları olan sendikalaşma haklarını kullandıkları için işten atıldı. İşçiler halen işlerine geri dönme mücadelesi veriyor.
5) ÇALIŞMA YASAMI TAMAMEN GÜVENCESİZ
Rapora göre, 16 yıl boyunca çıkardığı yasalarla çalışma yaşamını tamamen güvencesiz hale getiren AKP, son yıllarda da emekçiler aleyhine birçok yasa çıkardı. OHAL dönemi, emek karşıtı düzenlemelerin yasalaştırılması için fırsata dönüştürüldü:
* Zorunlu arabuluculuk düzenlemesi ile haklarını aramak isteyen işçilerin önüne yeni bir engel çıkarıldı.
* Taşeron ve rödovans sistemi özel bir yasal statüye evrildi. Özel İstihdam Büroları adı altında kiralık işçi büroları kuruldu, kölelik düzeninin daha da yaygınlaşmasına ön ayak olundu.
* Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizlik oranı AKP iktidarı döneminde gerçekleşti. Şu an gerçek işsiz sayısı 6 milyonu aşmış durumda.
* Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi adı altında ülkede çalışan milyonlarca emekçinin ücretlerinde zorunlu olarak ek kesintiye gidildi. Böylece kamusal emeklilik sisteminin tasfiyesi hedeflendi.
* Asgari ücret üzerindeki vergi oranları artırıldı. Asgari ücret yoksulluk ve açlık sınırının altında kalmaya devam etti.
* Kamu personel rejimi adı altında kamuda güvencesizlik yaygınlaştı, ‘performans sistemi’ adı altında kamuda kadrolaşmanın önü açıldı.
* OHAL boyunca 130 binden fazla kamu emekçisi sorgusuz sualsiz işten atıldı.
* AKP döneminde emekli aylığı milli gelir artışının, ülkedeki büyümenin gerisinde kaldı. Halen 255 bin kişi bin liranın, 5 milyon 558 bin kişi de asgari ücretin altında emekli aylığı alıyor. 127 bin 540 kişinin emekli aylığı ise 700 liranın bile altında.
6) KAMU MİRASI PEŞKEŞ ÇEKİLDİ
Raporda, AKP döneminde yapılan özelleştirmelere de işaret ediliyor. Buna göre, AKP iktidarı bugüne kadar özelleştirmeler yoluyla 47 milyar dolar değerinde bir gelir elde etti. Satılan 220’den fazla kamu kuruluşunun arasında Sümerbank, Tekel, Tüpraş, Seka, İsdemir, Kardemir, ETİ Maden, Petrol Ofisi, çimento fabrikaları ve şeker fabrikaları yer alıyor. Raporda, son olarak özelleştirilen şeker fabrikalarında 775 işçinin işten çıkarıldığı, 811 işçinin ise zorla emekliliğe sevk edildiği de belirtiliyor.