HALK İÇİN HAK SAVAŞI
HALK İÇİN HAK SAVAŞI
Başbakan Erdoğan’ın bugün yapması beklenen açıklamaya kilitlenen TEKEL işçisi, “Buradan hakkımızı almadan gidersek bu halk bize küser, çocuklarımıza hesap veremeyiz!” diyor.
Halkımız bize küser
Başbakan Erdoğan’ın bugün yapması beklenen açıklamaya kilitlenen TEKEL işçisinden son uyarı geldi: Sorun çözülmezse açlık grevine gideriz. Buradan hakkımızı almadan ayrılırsak, bu halk bize küser
Haber: Sümeyra YILMAZ
TEKEL işçileri, Başbakan Tayyip Erdoğan ile bugün yapılması planlanan görüşmede özlük haklarının verilmesini ve artık sonuç alınmasını istiyor. Özlük hakları yerine farklı bir formül üzerinde anlaşılması durumunda ise işçiler eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Erdoğan ile Perşembe günü yapılan görüşmenin ardından Başbakan iki bakana talimat vererek bu hafta içinde tekrar görüşme yapılmasını istemişti. Kış şartlarında kurdukları barakalarda 49 gündür eylem yapan işçiler ise artık haklarının verilmesini istiyor.
Bizi yıldırmaya çalıştılar
İşçilerin birçoğu hakları verilmeden bulunacak formüllere karşı olduklarını ve böyle bir durumda eylemlerine devam edeceklerini belirtti. Tek istediklerinin özlük hakları olduğunu belirten işçi Abdülkerim Başıbüyük, “Bizim masamızda 4-B, 4-C yok. Bizi bugüne kadar oyalayıp durdular, yıldırmaya çalıştılar. Biz 49 günür haklarımız için buradayız ve bu hakkımızı alacağız” diye konuştu. Başibüyük, sonuç alıncaya kadar eyleme devam edeceklerini belirterek şöyle dedi: “Buraya hiçbir AKPli gelmedi. Neden? Bunun cevabını istiyoruz. Buradakilerin çoğu onlara oy verdi. AKP milletvekilleri, halkın vekili midir yoksa Erdoğan’ın mı?”
3-5 kuruşla gönderemezler
Verdikleri ekmek mücadelesi ile halkın büyük desteğini aldıklarını ve haklarını almadan dönmeyeceklerini ifade eden bir başka işçi de, “Eğer hakkımızı almadan buradan gidersek, eğer bize üç beş kuruş verirler de göndermeye çalışırlarsa halk bize küser. Biz burada özlük haklarımız için mücadele verdik ve halkta bize güvendi. Örnek olduğumuzu söylediler. Eğer ekmek kavgamızdan vazgeçersek çocuklarımıza hesap veremeyiz. Eğer sorun çözülmezse açlık grevine tekrar başlayacağız” dedi.
İşçiler hastalanıyor
Öte yandan, Memleketlerinden ve ailelerinden gelen haberlerle moralleri biraz bozulsa da TEKEL işçileri sonuna kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirtiyor. Eylem sırasında rahatsızlanan işçi sayısı gün geçtikçe artıyor. Günde 250-300 işçi revirde tedavi görüyor.
Ankara’da kar ve soğuğa rağmen 49 gündür eylemlerini sürdüren TEKEL işçileri, “Bugünkü
görüşmelerden sonuç alınamazsa açlık grevine yeniden başlarız. Gerekirse ölüm orucuna gideriz” dedi.
‘Bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı’
Başbakan Tayyip Erdoğan, TEKEL işçilerinin sorunlarını çözmek için çalıştıklarını ifade ederek, “Bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı” dedi. TRT-1’de yayımlanan “Enine Boyuna” programında konuşan Erdoğan, bir gazetecinin, “TEKEL işçilerinin beklentilerini nasıl çözeceksiniz? Bu konuda Baykal’ın ’İktidarı asker değil, TEKEL işçileri götürecek’ şeklindeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz” demesi üzerine şunları söyledi: “Baykal ve diğerlerinin yaptıkları siyasette çirkin şeylerdir. Bakın şunu da bir meydan okuma olarak almayın ama bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı, bizi milletimiz iktidar yaptı. Onlar da milletimizin bireyleridir. Kendilerine saygım var ama bu saygım hukuk içindedir.”
Tantan: İşçi hakları gasp ediliyor
Yaklaşık 1.5 aydır Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önü ve çevresinde direnişini sürdüren TEKEL işçilerine Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ve teşkilatlarından da büyük destek geldi. Tantan, hükümetin TEKEL işçilerinin haklarını “gasp” ettiğini öne sürerek, “Bu olay AKP’nin demokratikleşme söyleminin tamamen palavra olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi.
Sosyal sermaye yok ediliyor
Tantan şöyle devam etti: “Türkiye’de özelleştirme mantığı nedir? Sen özelleştirme yapıyorsun şu kadar para istiyorsun ve böylece sosyal sermayeyi yok ediyorsun. Sonra işçileri cezalandırıyorsun. Senin de itibarin sarsılıyor, işçilere kaba kuvvet kullanıyorsun. Bu hatalar geçmişte de yaşandı. Buradaki en büyük sıkıntı matematiksel düşünme ’ben bunu sattım iş bitti’diye. Bu kadar birikim ne olacak? Ülkenin kalkınması sosyal sermaye ile olur. Sen onu görmüyorsun. ’AB’ye gireceğim diyorsun’ ama, bütün bu hakları görmezden gelerek, işçilerin haklarını gasp ediyorsun.”
Çektikleri çileyi anlattılar
Öte yandan, Şebinkarahisar’da kapatılan tütün işletmesinden, başka il, ilçelere tayin edilen ve Ankara’daki eyleme katılan 30 TEKEL işçisi, Yurt Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat Güztoklusu’na 48 günden bu yana çektikleri çileyi gözyaşları içinde anlattı.
Ekmek kavgası gözardı edilemez
Türkiye, 49 gündür Ankara’da TEKEL işçilerinin dramımı izliyor. CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, gerek eylemdeki işçilerin durumu, gerek sorunlarının çözümü konusunda Yeniçağ’a değerlendirmelerde bulundu. “Bugün ne yazık ki, binlerce işçi,
4 – C kapsamında değerlendirilmek zorunda kaldı” diyen Soysal şunları kaydetti: “Bu
4 – C kapsamı asla kabul edilebilir bir çalışma koşulu değil. Bir kredi sistemi. 10 ay çalışacak, 600 lira alacak, kıdem tazminatı, iş güvencen, hiçbir şey yok. Nasıl olacak ? Peki bu bizim sorunumuz değil diyebilir miyiz ? Erk benim sorunum değil diyebilir mi ? Hükümet benim sorunum değil diyebilir mi ? Siyasetin görevi toplumsal sorunları çözmektir. İnsanlara iş imkanı sağlamaktır. İstihdam sağlamaktır. Onları sahiplenmektir.”
Alın teri dökmüş, emek vermiş
MALİye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Merhamet ediyoruz. Hatamız merhametli olmamızıdır” şeklindeki sözlerine de sert tepki veren Soysal, şöyle dedi: “Kamunun malını uluslararası sermayeye peşkeş çekeceksin, sonra benim insanıma, 5-6 çocuk yapmış, yaşantısını ona göre idame ettirmiş, onlarca yıl TEKEL’de emek vermiş bu insanlara döneceksin, diyeceksin ki, ’Biz size merhamet ettik, 4 – C’yi verdik.’ Böyle bir anlayış olabilir mi? Şimdi kömür dağıtarak merhamet duygularını sömürüyorlar, merhamet o değil. Türkiye’nin neresinde sorun var ise, o sorunu çözmek, merhamet ile değil, sosyal devlet olmakla mümkündür.” TEKEL işçilerinin sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade eden Çetin Soysal, “Bir adım atılırsa iyi, yoksa bunun sonu çok hoş
olmayacak” dedi.
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi
* Macit SOYDAN