Yaklaşık 4 milyon çalışanı doğrudan 10 milyon işçiyi ilgilendirecek 25 yaş altı ve 50 yaş üstü önerisi ile işveren, otomatik olarak 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanına yönlenecek ve 25-50 yaş aralığında işsizlik ciddi biçimde artacak.
İşçi, ayda birden fazla işyerinde 10’ar günün altında 30 gün çalışsa da her bir işveren için 10 gün koşulu ayrı ayrı aranacağı için 10 günü doldurmayan işveren, emeklilik primi yatırmaktan kurtulacak.
Sendikal hakların engellendiği, hak edilen emeklilik haklarının geciktirildiği, işten atma yasağı gerekçesiyle ayda 39 liraya mahkûm edilen işçiler, yaşamsal bazı hakları kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya. Önceki gün Meclis’te görüşülmeye başlanan tasarı, 25 yaş altı ile 50 yaş üstü çalışana ikinci sınıf işçilik denilebilecek daha güvencesiz bir biçim öngörüyor. Üç işçi konfederasyonunun ortak açıklama yaptığı hak gaspı için emekçiye küresel sendikalardan da destek geldi. Hükümet ve işverenin bu kadar ısrar ettiği tasarı, işçiye ne getiriyor, daha doğrusu ne götürüyor? Doç. Aziz Çelik’in sorularımıza verdiği yanıtları şöyle özetlemek mümkün:
– Bu teklif, yaşa bağlı olarak belirli süreli çalışma (geçici işçilik) ve kısmi çalışmayı yaygınlaştırmayı hedefliyor. Teklif ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için koşul olmaksızın geçici sözleşme, asıl çalışma biçimi oluyor.
– Yasa teklifi 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için 2. sınıf işçilik diyebileceğimiz daha güvencesiz ve esnek bir çalışma düzeni öngörüyor.
– Yasa teklifinin öngördüğü bu çalışma biçimleri özellikle kıdem tazminatı, iş güvencesi ve emeklilik haklarını son derece olumsuz etkileyecek nitelikte.
– Torba yasa 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların tümünü doğrudan 10 milyon civarındaki çalışanı da dolaylı etkiler. Bu yaş gruplarında yaklaşık 2.5 milyon sigortalı işçi var. Ayrıca 25 yaş altı grupta yaklaşık 1.3 milyon iş arayan genç var.
– Bu durum 25-50 yaş arası istihdam yerine 25 yaş altı ve 50 yaş üstü istihdamı teşvik edeceğinden işverenler maliyetleri düşürmek için bu yaşlardaki istihdama ağırlık verecek, bu da 25-50 yaş aralığında işsizliği artıracak.
Emeklilik zor, aylık düşük
– Yasa teklifi ile hedeflenen çalışma biçiminin en büyük sakıncası kıdem tazminatının ve iş güvencesinin yokluğu. Geçici çalışan işçi, sözleşmesi bittiğinde kıdem tazminatı alamaz. İş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz ve işe iade davası açamaz.
– Bu yasa teklifi ile 25 yaş altı ve 50 yaş üstü için kıdem tazminatı hakkı net biçimde kaldırılmış oluyor.
– 25 yaşın altındaki işçinin ay içerisinde çalıştığı süreler toplamı 10 günden az ise işveren, bu işçi için yaşlılık aylığı primi ödemek zorunda değil. Bu işçi ayda birden çok işyerinde 10’ar günün altında ama toplamda 30 gün de çalışsa işveren yaşlılık aylığı primi yatırmayacak.
– Bunun anlamı 25 yaşına kadar fiilen emeklilik, ölüm ve maluliyet sigortası primi yatmayacak. Böylece emeklilik için prim ödeme yaşı fiilen 25’e çıkmış olacak.
– Bu yasa ile emeklilik zorlaşacak. Ayrıca 25 yaş altı süreler emeklilikte dikkate alınmayacağı için emekli aylıkları düşecek.
– Yaşa dayalı ayrımcılık anayasanın 10. maddesine aykırı. Bu teklif, anayasanın başta sosyal hukuk devleti, eşitlik ve sosyal güvenlik hakkı olmak üzere pek çok hükmüne aykırı.
– Fransa’dan kopya çekilmiş bir girişim bu. Fransız hükümeti, 2006’da “İlk İşe Giriş Yasası (CPE)” olarak bilinen bir yasa tasarısı hazırlıyor. Ancak o kadar büyük tepkiler ve protestolar geliyor ki öneri geri çekiliyor.
– Bu teklif, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Hizmet İlişkisine İşveren Tarafından Son Verilmesi Hakkında 158 sayılı ILO Sözleşmesi’ne de aykırı.