Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
31 Mayıs 2012
HER ŞEYDEN SORUMLU OLMAK MI, HER ŞEYE KARIŞMAK MI?

YARGI gücünü ele geçirmek için hazırlanan ama bu anlaşılmasın diye etrafı memurlara toplusözleşme hakkı gibi şekerlerle kaplı olan Anayasa değişikliği ile ilgili referandumdan önce bunun bir yutturmaca olduğunu söylemiştim

HER ŞEYDEN SORUMLU OLMAK MI, HER ŞEYE KARIŞMAK MI?

Bunlar işçileri sevmezler

YARGI gücünü ele geçirmek için hazırlanan ama bu anlaşılmasın diye etrafı "memurlara toplusözleşme hakkı" gibi şekerlerle kaplı olan Anayasa değişikliği ile ilgili referandumdan önce bunun bir yutturmaca olduğunu söylemiştim.

Nitekim çok beklememiz gerekmedi. Memur sendikaları toplusözleşme görüşmeleri için masaya oturdular ve hükümetin önerdiği zam oranlarını kabul etmediler. Bunun üzerine yine hükümet tarafından atanan "hakem heyeti" toplusözleşmeyi karara bağladı: Birinci yıl 4 4, ikinci yıl 3 3 zam!

E hani memurlar sendikalan aracılığıyla toplusözleşme yapabilecekler ve yaşam koşullannı serbest pazarlık ile düzeltme olanağı bulacaklardı?

"Yetmez ama evet"i gel de memurlara anlat şimdi! AKP iktidarı da kendisinden önceki tüm merkez sağ iktidarlar gibi esasen işçileri sevmez.

Onlar da kendilerinden öncekilerin yaptığı gibi "kendi zenginlerini" yaratma telaşındalar.

Çalışanlann haklan söz konusu olduğunda şahin kesilirler. Bakın şimdi de havacılık işkolunda grev yasağı getirmek için kanun teklifi verdiler. Buna karşı çıkıp, protesto grevi yapan THY çalışanlannı da işten atmakla tehdit ediyorlar, kim bilir belki ben bu yazıyı yazarken yüzlerce insanı işten attılar bile.

Hani siz işçinin, emekçinin haklarını kimselere yedirmeyecektiniz?

Salla gitsin, nasıl olsa anlamazlar

MERKEZ sağdaki siyasetçilerin temel özelliklerinden biri de halkın bazı konuları tam olarak bilmemesinden yararlanmaktır.

Bu nedenle gözü kapalı palavralar sıkarlar, bu tür konularla doğrudan ilgilenme olanağı olmayan sade vatandaşı kandırırlar.

Mesela "iki kere sezaryen doğum yapan kadınların bir daha asla doğum yapamayacağı palavrasını" kolayca söyleyebilirler.

Jinekoloji literatüründe on sezaryene rağmen gebe kalınabileceği ile ilgili yayınlar bulunduğunu sade vatandaş nereden bilsin?

Mesela "Kürtaj Avrupa’da yasak" yalanını rahatça atabilirler, vatandaş şunlan nereden bilsin: Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Letonya, Litvanya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya’da 12 haftalık gebeliklere kadar kürtaj serbest. Hollanda’da bu süre 13, Portekiz’de 16, İspanya’da 22, İngiltere’de 24 hafta.

Sadece aşın Katolik geleneklerin hâkim olduğu Malta ve İrlanda’da yasak. Oralarda da zenginler başka ülkeye gidip kürtaj oluyor, fakirler ölüm riskini göze alıp merdiven altı muayenehanelerde!

Türkiye’de de Başbakan sayesinde böyle olacak. Zenginler uçağa binip bu ülkelerden birine gidecek, fakirler sağlıksız muayenehanelerde ya da tavuk tüyü, yüksekten yere atlama gibi yöntemlerle hayatlarını riske atacaklar.

Bu nedenle ölüp gidecek kadınların hesapları da dilerim ki ilahi hesap günü geldiğinde bu beylerden sorulur!

HER ŞEYDEN SORUMLU OLMAK MI, HER ŞEYE KARIŞMAK MI?

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu için bu memleketteki her şeyden sorumlu olduğunu söyledi.

Uzun süredir Başbakan’dan duyduğum en doğru söz bu. Yanlış anlaşılmasın, arada sırada benim bakış açıma göre de doğru şeyler söylediği elbette oluyor ama bu en doğrusuydu!

Demokrasilerde "siyasal sorumluluk" diye bir kavram var.

Siyasetçileri seçip işbaşına getirdiğimizde onlardan işleri, söz verdikleri gibi doğru dürüst yapmalarını bekliyoruz.

Doğru insanlan işbaşına getirmelerini, onların işlerini düzgün yapıp yapmadıklannı denetlemelerini, düzgün yapmayanı görevlerinden almalannı ve yerlerine bu işi ehliyetle yapabilecek olanları bulup getirmelerini bekliyoruz.

O işlerde aksamalar olduğunda da bunun sorumluluğunu taşımaları gerekiyor. Bu yüzden gerçek demokrasilerin yaşandığı medeni memleketlerde, sorumlu kişilerin işlerini iyi yapmamaları ya da ihmal etmelerinden kaynaklanan hatalann sorumluluğunu seçilmiş olanlar üstleniyor.

Mesela Makedonya’da Bulgar turistleri taşıyan bir tekne battı, birçok insan öldü ve sonunda Makedonya ve Bulgaristan’da bakanlar istifa ettiler.

Çünkü o tekne ile güvenli şekilde turist taşınıp taşınmayacağını denetlemesi gereken insanlar görevlerini layıkıyla yapmamışlar, onları o göreve getiren bakanlar da bunun farkına varmamışlardı.

Bedelini istifa ederek ödediler.

Bizim ülkemizde ise böyle bir siyasi sorumluluk anlayışı gelişmiş değil.

Çocuklarını evlendirme heyecanıyla bir gemiye binen dört insan, iskele düzgün yapılmadığı için, iskelede gerekli önlemler alınmadığı için öldüler.

Bakıyorum Bakan Bey hâlâ görevinin başında.

Atlas Jet uçağı Sivil Havacılık görevini gerektiği gibi yapmadığı için düştü, Bakan görevinde kalmaya devam etti.

Hızlandınlmış tren kazası oldu, kimse siyasi sorumluluğu üzerine almadı, istifa etmedi.

‘Milli bir kaynak’ istihbarat verdi, Uludere’de insanlar öldü, kimse sorumluluğu üzerine almadı.

Daha yüzlerce örnek verebilirim, ama bu sütun yetmez.

Başbakan, memlekette olup biten her şeyden sorumlu olduğunu söylediğine göre şimdi acaba durum değişir mi diye düşündüm, yok hayır hiçbir şey değişmeyecek bence.

Çünkü Başbakan bu sözü söylerken, benim düşündüğüm gibi bir "siyasal sorumluluk" kavramından hareket etmiyor. O her şeye, hatta özel hayatlarımıza bile karışabileceğim düşündüğü için böyle söylüyor.

Kim kürtaj yaptırabilir, kim sezaryen olabilir, kim sokağa masa koyabilir, kim kaç bardak içki içebilir, gibi konulara karışmak istiyor çünkü.

Şimdilik şanslı sayılabiliriz. Yakında insanların nasıl sevişebileceklerini de söyleyebilirler. Misyoner usulü mü, Ala Grek mi, ona bile karışabilirler.

DİĞER HABERLER
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI

TAT Bakliyat’ın kurucusu ve TAT Gıda yönetim kurulu başkanı Şerafettin Memiş, dün akşam saatlerinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Tekgıda-İş Sendikası Yönetim Kurulu

1990’LI YILLARDA PETROL-KİMYA-LASTİK VE ENERJİ İŞKOLLARINDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE İŞ GÜVENCESİ
1990’LI YILLARDA PETROL-KİMYA-LASTİK VE ENERJİ İŞKOLLARINDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE İŞ GÜVENCESİ

1990’lı yıllarda petrol-kimya-lastik ve enerji işkollarında toplu iş sözleşmelerinde iş güvencesi.

ASGARİ ÜCRET EN AZ YÜZDE 50 ARTMALI
ASGARİ ÜCRET EN AZ YÜZDE 50 ARTMALI

Dr.Mahfi Eğilmez “Asgari ücret en az yüzde 50 artmalı” dedi.

KAÇAK SİGARADAN KAYIPLAR ARTIYOR
KAÇAK SİGARADAN KAYIPLAR ARTIYOR

Sigara şirketlerine göre mevzuat düzenlemeleri, artırılan gümrük ve transit kontrolleri ile yüzde 1,5’e kadar gerileyen sahte ve kaçak tütün mamulleri ticareti, son yıllarda yeniden yükselişe geçti.