HÜKÜMETTEN KADINLARA YENİ İSTİHDAM PAKETİ: YA GEÇİCİ İŞLER YA DA GİRİŞİMCİLİK
Memleketteki seçim ve kaos atmosferinden takip edebildiniz mi bilmiyorum ama geçen günler içinde kadın istihdamını ilgilendiren bir iki olay oldu.
Memleketteki seçim ve kaos atmosferinden takip edebildiniz mi bilmiyorum ama geçen günler içinde kadın istihdamını ilgilendiren bir iki olay oldu.
Nisan başında Başbakan Davutoğlu, "İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi" ismi altında bir paket daha açıkladı. Bu da bir vaat paketi. Ama yandaş basınımız sağ olsun, AKP’nin vaatlerini "yarın bu iş oluyor" gibi göstermeye bayıldığı için olay "120 bin yeni istihdam alanı" diye hafızalarımıza kazındı.
Bir paket hazırlanıyor, sonra bu paketler içinde bir bölümü çekip çıkarılıp, onlarca torba yasadan birinin içine yapıştırılıyor. Böylece bizler dedektiflik yaparak hangi torba yasada hangi hakkımız var, daha çok da hangi hakkımız elimizden gidiyor, onu anlamaya çalışıyoruz.
Diğer olay ise şu: Kadın istihdamının önümüzdeki dönemde nasıl olacağını belirleyen, bir süredir tartıştığımız "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı" da Meclis alt komisyonundan geçti. Aile tasarısı içinden doğum ve çeyiz yardımları ile ilgili bölümü çıkardılar, onu 7 Nisan tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren son torba yasanın içine yapıştırdılar. Bu da "Annelere müjde, şu kadar doğum yardımı alıyorsunuz. Evlenenlere müjde, çeyiz yardımı…" diye duyuruldu.
Bizden hatırlatması, Resmi Gazete’de çıktı diye doğum yardımlarını hemen cebinizde sanmayın. Yardımların nasıl uygulanacağı, kimlere verileceği altı ay içinde dört bakanlığın görüşleri alınarak belirlenecek. Yardımı alabilmek için şu kadar çalışmanız, bu kadar prim ödemeniz gibi, onlarca şartı yerine getirmeniz gerekiyor. Aile paketindeki yeni doğum yapmış kadınlara hak dedikleri kısmi süreli çalışma, özel istihdam büroları vs gibi uygulamalar henüz yasalaşmadı. Hangi torba yasa ile hayatımıza girecek, seçimden sonra göreceğiz.
Asgari ücret neyinize yetmiyor!?
Davutoğlu’nun nisan paketine geri dönmek istiyorum. ‘İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketinde Toplum Yararına Çalışma (TYÇ) kapsamında 120 bin kişiye yeni istihdam olanağı sağlanacak deniyor.
Burada anahtar, ‘toplum yararına çalışma’ kavramı. Toplum yararına çalışma epeydir belediyeler tarafından uygulanıyor, bazı sivil toplum örgütleri de bu kapsamda insan çalıştırıyorlar. Bu, işsizliğin yoğun olduğu, herkesin her türlü işe razı olduğu olağanüstü çalışma dönemlerine özgü bir istihdam biçimi bu esasında. Ama erkekler için olağanüstü olan kadınlar için çoğu zaman sıradandır. Belediyeler ya da sivil toplum örgütleri, "Sağlıklı çevrede yaşamak" ya da "Kadın istihdamının artırılması için bakım seçeneklerini çeşitlendirmek" vs gibi toplumun yararına (!) çeşitli projeler geliştiriyorlar, kimi fon kuruluşlarından da destek alabiliyorlar bu konuda. Kadınlar geçici sürelerle bu işlerde çalışıyorlar.
Ücretler asgari ücret; kadınlara çevre temizliği (park bahçeler), okul vs temizliği, okullarda çevre düzenlemesi gibi işler düşüyor. Bu işlerde çalışmak için de yine bazı şartları yerine getirmeniz gerekiyor. Daha önce TYÇ olarak 9 aydan fazla çalışanlar bu işlere kabul edilmiyor mesela, işe kabul edilmeniz için IŞKUR tarafından yapılan kurslardan da geçmeniz gerekiyor.
Başbakan’ın ‘Teşvik Paketi’nde kadınlara sunulan başka bir ‘iş imkânı’ ise kadın girişimciliği. İmalatçı kadın girişimcilere ve KOBl’lere verilen destek artırılacakmış. "Kadınlar iş kurmak için kredi alırken kefalet konusunda güçlük çekiyorlar, onları desteklemek lazım, o halde bunun için Kredi Garanti Fonu kefalet limitlerini yüzde 85’lere çıkaracağız" diyorlar.
Bu limitin şu anda yüzde 80 oranında olduğunu söylemeden geçmeyeyim. Kadın girişimciler için beş yıl vadeli 100 Bin TL verilecek deniyor. 100 Bin TL için kaç takla atacağınız ise belli değil.
Mikro kredilerle kadınların küçük işlere yönlendirilmesi yeni değil. Yapısal uyum programları çerçevesinde kadın yoksulluğuyla mücadele diye sunulan bu uygulamalarla kadınların zengin olduğuna dair bir örneğe rastlamadık henüz, kredilerin geri ödeme koşulları falan oldukça ağır. Kadınlar bir süre sonra işlerini devretmek ya da kapatmak zorunda kalıyorlar.
Özetle son pakette de hükümet, kadınların bir kısmına "Geçici süreli, sözleşmeli, güvencesiz, asgari ücretli işlerde çalışın" derken, diğer bölümüne de "Girişimci olun, kurtulun" öğüdünde bulunuyor.
Bu, esasında Ulusal İstihdam Stratejisi’nden 10. Kalkınma Planı’na kadar her belgede genel hatları çizilen hükümetin kadın istihdamını güvencesiz ve kısmi süreli işlerle artırma politikalarıyla uygunluk teşkil ediyor. Sendikaların, meslek örgütlerinin, kadınların yapılmak istenenleri sıkı takip etmeleri gerekiyor. Kadınlar, ne pahasına olursa olsun istihdam değil; düzenli, güvenceli işlerde insan haysiyetine yaraşır ücretlerle çalışmak istiyorlar.