İKİ SEÇİM ARASI NELER DEĞİŞTİ NELER
Yaklaşık 20 gün sonra bir kere daha sandık başına gideceğiz. Aslında Haziran ile Kasım arası sadece 4 ay. Bu süre kısa ancak bu 4 ayda Türkiye gündeminde önemli olaylar yaşandı.
Yaklaşık 20 gün sonra bir kere daha sandık başına gideceğiz. Aslında Haziran ile Kasım arası sadece 4 ay. Bu süre kısa ancak bu 4 ayda Türkiye gündeminde önemli olaylar yaşandı. Sandık başına gidince tablonun değişmeyeceğini düşünenler çok yanılıyor. Türkiye artık 7 Haziran öncesinden çok farklı.
7 Haziran öncesi miting alanlannda söylenenlere ve bugün konuşulanlara bakınca bu durum çok net ortaya çıkıyor. Dün demokrasi, banş, özgürlük söylemleriyle meclise dördüncü bir parti girsin diyenler, bugün birlikten, kardeşlikten, bölücü teröre karşı askeri müdahaleden söz ediyor. 20 günde daha da çok şey değişecektir.
Biz gelelim emek cephesine. Genel seçimlerden 1 ay sonra Türk-İş Konfederasyonunun Genel Kurulu geliyor. Emek cephesi de aynı Türkiye’nin siyasi gündemi gibi. İki Genel Kurul arasında çok şey değişti. En başta 2011 yılında yapılan Genel Kurul’da seçilen yönetim kurulu yok artık. Genel Başkanlığa seçilen Mustafa Kumlu istifa etti. 2015 yılı Aralık ayında yapılacak genel kurula MALİ Sekreterlikten Genel Başkanlığa geçen Ergün Atalay’la gidiliyor.
Başka neler değişti derseniz; Hava-İş Sendikası yönetimi değişti. AKP ve doğal olarak THY işverenine yakın (İşverenin işten attığı işçilere karşı işveren şahitliği yapacak kadar) isimler üstelik sendikala hiçbir bağlan yokken Hava-İş’in yönetimine getirildi. Birbuçuk yıl süren direniş ve ardından başlayan grev yeni yönetimin gelmesiyle birlikte işverenin isteği ile bitirildi.
Yine Türk-İş’in özellikle sonradan oluşma yönetimine muhalif olan sendikalardan Tekgıda-İş’te Olağanüstü Genel Kurul yaşandı. Sendikanın üç genel merkez yöneticisi, Genel Başkan Mustafa Türkel’in istifasını istedi. Çalışma Bakanlığı koridorlarında aranan destek için hükümet cephesinden, "Türkel gitsin ÇAYKUR sizindir, sözleşme tamamdır" denildi. Olağanüstü Genel Kurul sonucunda Türkel muhalifi üç yönetici, Tekgıda-İş’le vedalaştı.
Yatağan-Yeniköy-Kemerköy ve Çatalağzı Termik Santralleri tüm itirazlara ve direnişlere rağmen satıldı.
Soma ve Ermenek’te en büyükleri olmak üzere pekçok rödovans karşılığı yada kaçak olarak işletilen maden ocağında iş güvenliği önlemleri maliyet sayıldığı için yüzlerce işçi hayatını kaybetti. AKP hükümeti ölümlerin ardından madenlerle ilgili yasal düzenleme yaptı. Madenlerde yeraltında çalışan işçilerin maaşlan asgari ücretin 3 katına yükseltildi. İşverenler bir anda 5 bin işçiyi işten çıkarttı.
Bu arada Hava-İş’in başına gelen Tekgıda-İş’te denenen operasyon Petrol-İş’te de uygulandı.Petrol-İş Sendikasının başına AKP Kocaeli İl TEŞKİLATında görev almış Ali Ufuk Yaşar getirildi. Böylece Türk-İş Yönetimine muhalif bir sendika daha saf dışı edildi.
ASGARİ ÜCRETE ASGARİ SIRA
Şimdi iki seçim arasında sıkça gündeme getirilecek olan bir konu var; asgari ücret. Şu anda bir asgari ücretlinin eline net bin lira geçiyor. Başta AKP ve CHP seçim vaadi olarak asgari ücreti 1300 Lira yapacaklannı söylüyorlar. Hükümetin 7 Haziran öncesi "Kaynak yok" diye itiraz ettiği durum da değişenler arasında. Asgari ücrette Türkiye’nin kaynak sorunu değil siyasi sorunu var. Çünkü eğer üretim ekonomisi yerine dışardan gelen sıcak parayı tercih edrseniz dünyanın asgari ücret de bile en geri ülkelerinden biri olursun. Birgün Gazetesi dün bir tablo yayınladı. Bazı Avrupa ülkeleri ve Türkiye’deki asgari ücretler verilmiş. 14 ülke arasında Türkiye 13. sırada.
Asgari ücret Türkiye’de düşük ama daha önemli sorunlar var. Sendikasız işyerlerinini hiç de azımsanmayacak kısmında asgari ücretin bile altında ücretler alınıyor. Tüm bunların yanına seçim vaatlerinin başına asgari ücreti şu kadar, bu kadar yapacağız diyen partilerin milletvekili listelerini koyun. İsterseniz bunu Aydınlık yazarlarından Melih Baş’ın yazısından bir kesitle anlatayım: "TBMM’de temsil edilen partilerin milletvekilleri içinde asgari ücretli işçi kökenli kişi var mı ki?’ diye sorabilirsiniz. Hem ağlatısal (trajik) hem de güldürü (komik) soru olur bu? Kapitalist demokrasinin oyunu acı yazgı işte! Topraksız köylü kökenli ya da işsiz kökenli milletvekili var mı ki ve giderek seçimlerin demokrasiyle falan ilgisi var mı ki?’ de diyebilirsiniz.
Sonuç: Türk-İş 13 Ekim’de Başkanlar Kurulunu topluyor. Bakalım seçimlere doğru hangi kararlar alınacak? Hep birlikte göreceğiz.