İKİNCİ YILDA SAYGIYLA ANIYORUZ
Soma yangını 2 yıldır dinmedi Soma katliamının üzerinden 2 yıl geçti. Hükümetin Türkiye´de madenciliği değiştireceğiz´ iddiası havada kaldı. Binlerce madenci yine kaderiyle baş başa. Sağ kalan madencilerin çoğu işsiz… Başka ocaklarda iş bulabilenler ise yaşamın kıyısında çalışmaya devam ediyor
KÖMÜR yatakları ve madenci denildiğinde akla ilk gelen il, 13 Mayıs 2014 tarihine kadar Zonguldak’tı. O tarihte gözler, bir anda Manisa’nın küçük bir ilçesi olan, 105 bin nüfuslu Soma’ya döndü. O gün kentin nüfusundan tam 301 kişi eksildi. 301 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bir savaş ya da doğal afet değildi. O gün ocağa giren madencilerden 301’inin cansız bedeni, akşam, battaniyelere sarılı olarak çıkartıldı.
Olaya ilişkin veriler, yüzeysel bir bakışla bile "burada göz göre göre cinayet var" diye bağınyordu. Bakanlığı, kamu kurumları, özel şirketi, adeta el birliği yapmış, katliama taş döşemişlerdi.
Aradan 2 yıl geçti. Şirket yetkilileri dışında hiçkimse yargı önüne çıkarılamadı. Enerji ve Çalışma bakanlıkları kendilerinde kusur görmediler, dolayısıyla haklarında soruşturma açılmasına izin vermediler! Zaten müfettişleri de katliamdan önce maden ocağında yaptıkları denetimlerde şirketin bir kusurunu bulamamıştı…
13 Nisan 2015’te başlayan Soma Davası’nda son durum: karar için, ocaktaki son keşif sonucu hazırlanacak bilirkişi raporu bekleniyor. Davada yargılanan 45 sanıktan 6’sı tutuklu bulunuyor.
Katliam sadece 301 can almadı. Geride kalan aileler, acı üstüne Soma katliamında 301 madenci hayatını kaybetmişti. acılar yaşadı. Her duruşmada izleyici koltuklarını doldurdular, yakınlarının ölümünden sorumlu kişilerin mahkum edilmesini beklediler, iki yıldır "ya aklanırlarsa" endişesiyle bekliyorlar.
Katliamdan sonra hükümetin "Türkiye’de madenciliği değiştireceğiz" iddiası havada kaldı. Soma’da binlerce madenci yine kaderiyle baş başa. Sağ kalan madencilerin çoğu işsiz kaldı. Kimi memleketine döndü, kimi günlük işlerle geçimini sağlamaya çalışıyor. Başka ocaklarda iş bulabilenler, 13 Mayıs 2014 öncesi koşullar neyse, aynı şartlarda çalışmaya devam ediyor.
Asıl sorumlular yargılanmadı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Soma Katliamı’nın ikinci yılı nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen verilen sözlerin unutulduğunu, Soma davasının uzatıldıkça uzatıldığını, asıl sorumluların halen yargılanmadığını belirten Özel şöyle devam etti: "Verilen sözlerin yerinde yeller esiyor, Somali madenciler açlıkla, işsizlikle terbiye ediliyor, davada tanık olan madencilere yapılan baskı, ailelere yapılan şantajlar yüzünden hepsi tek tek tanıklıklarından vazgeçiyor, Soma unutturuluyor, unutturulduğu gibi bu facianın gerçek sebeplerinin üstü örtülmeye çalışılıyor." Özel, Soma’yı asla unutturmayacaklarını söyledi.
VAATLERDEN ESER YOK
OLAYIN ardından maden işçilerinden oluşan bir heyet Ankara’ya giderek dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, dönemin Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldızla görüştü. İşçiler bu görüşmeden ellerinde bir vaat listesiyle döndü. Aradan geçen iki yılda yerine getirilmeyen vaatler şöyle: Soma maden ocakları yeniden işletmeye açılana kadar;
¦ Kimse işten çıkarılmayacak. (Soma Kömür Işletmeleri’nde 2 bin 831 işçi bir telefon mesajıyla işten çıkarıldı. İşten çıkarmalar daha sonra da devam etti.)
¦ Maaşlar tam şekilde eksiksiz ödenecek. Gerekirse 7-8 ay devlet maaşları ödeyecek. (İşçilerin maaşları gecikmeli ve eksik olarak ödendi. İşten çıkartılan işçiler tazminatlarının bile yaklaşık yüzde 10’unu alabildi.)
¦ Soma’da 6 maaş ikramiye verilecek. (İkramiye hiç ödenmedi.)
¦ Darkale Uyar Madencilik’in tazminat ve maaşlarını ödemediği işçilerin mağduriyetleri giderilecek (Darkale mağdurları tazminatlarını hâlâ alamadı. Uyar Madencilik, mahkemeye başvurarak iflasının kabul edilmesini talep etti.)
¦Taşeron sistemi kaldırılacak (Geçen aylarda düzenlenen taşeron yasası sadece kamuda görevli olanları kapsıyor. Düzenleme taşeron şartlarını sürdürüyor.) Ayrıca ülke çapında madenci maaşları en az 2 bin TL olacak. (Katliamdan sonra çıkan maden yasasıyla maaşlar en az iki asgari ücret olarak belirlendi. Ancak yemek ve yol gibi giderler konusunda bir şart konmadı. İşverenler, maddedeki bu açığı işçilere yol ve yemek ücreti vermeyerek kullandı.)