Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Şubat 2018
İNSANLIK KRİTİK EŞİKTE

Halk arasında durup dururken sorun çıkaranlar için ´´Rahat battı mı?´´ derler. Son on yıldır bütün dünyada demokrasi kaybetti. Hukukun üstünlüğü kaybetti.

İNSANLIK KRİTİK EŞİKTE

Halk arasında durup dururken sorun çıkaranlar için ”Rahat battı mı?” derler. Son on yıldır bütün dünyada demokrasi kaybetti. Hukukun üstünlüğü kaybetti. İnsan hakları ve demokratik özgürlükler kaybetti. Bunun nedeni rahatın batması mı? Yoksa küreselleşme tuzağı mıdır?

Küresel sürecin getirdiği sömürü düzeni yoksulluk ve çaresizlik insanlarda sığınmak ihtiyacı, biat kültürü ve bir teslimiyet yarattı. Biat kültürünü kullanan kurnaz politikacılar, kendi dikta rejimlerini çok kolay kurdular.
 
Birçok İslam ülkesi de laik düzenden şeriat düzenine geçti. Son otuz yıldır Arap ülkeleri, İran, petrol gelirlerini kendi toplumlarının refahı harcamıyor, biat kültürünü, Siyasi İslam’ı ve mezhep çatışmalarını desteklemek için harcıyor. Neden?
Demokrasinin geleceğini nasıl kurtarırız?
 
‘Homo Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara’yı yazarı Yuval Norah Harari, 2018 Ocak ayında Davos’ta yaptığı bir sunumda, daha ileri gidiyor ve ”bir zaman sonra insanlar bağımsızlıklarını, bağımsız düşüncelerini kaybedecekler. Dünyayı bilgi sistemini ele geçirecek olan belirli bir azınlık grubu yönetecek.” diyor.
 
İkinci Dünya Harbi, insanların aklını başına getirmişti. Restorasyon döneminde sosyal politikalar öne çıktı. Ülkelerin ve insanlığın kalkınması, gelişmesi tartışıldı. İnsanlık toparlanınca, bu defa küresel süreç başladı. 1990’larda birçok akademisyen, birçok düşünür, dünyada iki şeyi engellemek mümkün değildir; ”Küreselleşme ve özerk yönetimler” diyordu.

Bu kulvarda belirli bir yol alındı. Ancak kalkınma ve gelişme unutuldu, varsa da yoksa da büyüme konuşulmaya başlandı. Aynı şekilde tüm medya yalnızca finansal yatırım haberleri ve yorumları yapmaya başladı. Son yıllarda bir de kripto paralar çıktı. Dünya açık bir kumar masasına dönüştü. Oysa ki toplumların en fazla yüzde beşi bu kumar masasında idi. Reel sektör kaderine terk edilmişti. Toplumun yüzde 95’i, kendini kurtarma ve karın doyurma peşindeydi.

 
Küreselleşmenin getirdiği bu olgu, gelir dağılımını bozulmasına, dünyada cari açık verip fakirleşen ülkelerle, cari fazla verip zenginleşen ülkeler yarattı. Aynı ülke içinde gelir dağılımı bozuldu.
 
Geleceğini, potansiyel imkânlarını bugünden tüketen toplumlardan birisi de Türkiye oldu. Çünkü 2003-2017 arasında geçen 14 yılda dış ekonomik ilişkilerden dolayı 553 milyar dolar cari açık verdi. Bu cari açık yatırım malı ithalatı için olmadığından, doğrudan ülke kaynaklarının kaybı ve potansiyel kaynaklarımızın bugünden kullanılması demektir.
Küreselleşme sürecinden önce ekonomik sorunların ilk sırasında ülkelerin kalkınması yer alıyordu. Küreselleşme her şeyi maddi göstergelere indirgedi. Cari açık veren, sermaye piyasası spekülatif kazançlar sağlayan ülkelere karşı  spekülatif sermaye heyecanlandı ve bunlara yükselen ülkeler dedi. Ne var ki bu ülkelerin çoğunda fakir sayısı arttı, sosyal göstergeler kötüleşti ve maalesef başta Türkiye olmak üzere birçok yükselen ekonomi, otokrasinin tuzağına düştü.
 
Maalesef küreselleşme sorunları ve kumar dünyasının kafa karışıklığı, bütün dünyada siyasi kutuplaşmayı artırdı. Türkiye’de bu kutuplaşma Cumhuriyet tarihinin en ağır riski haline geldi.
 
Dünyada bu çıkmazı görenler toplumsal refah ve huzur için artık ekonomide yalnızca büyümenin yetmediğini anladılar. İktisadi kalkınmayı ve insani gelişmeyi de tartışmaya başladılar.
 
Ben 2013 yılında, ”Küresel Süreçte Ulusal Kalkınma”yı bu istikamette yazdım.
 
1990 yılından beri Birleşmiş Milletler (UNDP)nin yapmakta olduğu ”İnsani Gelişme Endeksi” de 2017’de artık kalkınma kriterleri içine girdi.
 
2018 Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda, kalkınma sorunu kapsayıcı kalkınma endeksi (İnclusive Develeopment İndex) tanımı yapıldı. Bu endekse göre kalkınma tek başına büyüme ile değil, artı geliştirdiği on bir adet sosyal göstergeye göre değerlendiriliyor.
 
İnsanlık adına herkesin atması gereken en büyük adım demokrasiye sahip çıkmaktır. Biat kültürü ve teslimiyetten ancak demokrasi ile kurtulabiliriz.
DİĞER HABERLER
AROMA’DA TİS GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI
AROMA’DA TİS GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI

Aroma Bursa Meyve Suları ve Gıda işletmesinde yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, İstanbul’da yapılan toplantıyla başladı.

BEKLENEN FİYATLAR AŞILIRSA TEMMUZ ZAMMI OLABİLİR
BEKLENEN FİYATLAR AŞILIRSA TEMMUZ ZAMMI OLABİLİR

Asgari ücretin kişisel olarak daha yüksek bir oranda açıklanacağını düşünüyordum. Bunun nedeni olarak da Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon düzeyini yüzde 45 olarak öngörmesiydi.

MİLYONLARIN UMUDU YİNE KIRILDI
MİLYONLARIN UMUDU YİNE KIRILDI

Yeni asgari ücret çalışanların umudunu değil yükünü artırdı. Barınma, gıda, sağlık harcamalarındaki artış yüzde 100’ü geçerken asgari ücret yüzde 30 arttı.

AÇLIK SINIRININ ALTINA İNER
AÇLIK SINIRININ ALTINA İNER

Ekonomist Hayri Kozanoğlu, “Açlık sınırı Kasım itibarıyla 20 bin 562 TL 22 bin 104 TL asgari ücret, en geç Şubat 2025’te açlık sınırının altına düşer” ifadelerini kullandı.