İŞE BAŞLATMA DAVETİNİN İŞÇİYE YAPILMASININ GEREKTİĞİ
işe iade davası sonrasında işverenin işe başlatma davetinin vekile değil işçiye yapması gerektiği, vekile yapılan işe başlatma davetinin geçerli bir işe başlatma çağrısı olmayacağı
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/1601
K. 2019/12873
T. 10.6.2019
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; … İş Mahkemesi’nin 2011/143 Esas, 2012/237 Karar sayılı dosyasında verilen işe iade hükmüne binaen … İcra Müdürlüğü’nün 2013/13072 Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirtilerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatı talep ettiği, işe iade taleplerinin 26.04.2013 tarihli ihtarname ile talep edildiği bila dönmüş olması nedeni ile 08.05.2013 tarihli ihtarname ile tekrar talep edildiği ve davalı işverene bildirildiği, işvereninde 05.06.2013 tarihinde işe davet ettiği, ancak davet yazısının vekil olarak kendilerine yapıldığını, ihtarname içeriğinin meydan okurcasına olduğu, işe döndüğünde davacıya ödenen kıdem ve ihbar tazminatının iadesini istediklerini bu tarz davetin samimiyetten uzak usulen yapıldığı bu nedenle itiraz edilen icra takibinde itirazın iptali ve icra inkar tazminatını talep ettiklerini ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; takibin haksız olduğunu, davacının 28/06/2011 tarihinde ayrıldığını, tüm kıdem ve ihbar tazminatları ile alacaklarını aldığını, ibraname imzaladığını, buna rağmen dava açarak işe iade kararı aldığını, bundan sonra ….Noterliğinin 5039 yevmiye ve 08/05/2013 tarihli ihtarnamesi ile işe iade talebinde bulunduğunu, müvekkilinin Bakırköy 25.Noterliğinin 21229 yevmiye sayılı 05.06.2013 tarihli ihtarnamesi ile işe başlaması konusunda 30 gün süre verdiğini, bu süre sonunda işe başlamadığı gibi herhangi bir beyanda da bulunmadığını, davacının işe başlama konusunda samimi olmadığını, İşe iade davasının tespit niteliğinde olduğu eda hükmünü içermediğini, alacak miktarlarının likit olmadığını, işe iade davetinde belli bir usul kuralı olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
D-) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E-) Gerekçe:
1-) İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 Sayılı İş Kanununun 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
Yasada işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9